DOLAR

32,5217$% 0

EURO

34,8390% 0.48

GRAM ALTIN

2.428,68%-0,16

ÇEYREK ALTIN

4.078,00%-1,17

BİST100

9.645,02%-0,50

BİTCOİN

2157471฿%-0.20293

ETHEREUM

104351Ξ%0.53603

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: HEM TÜRKİYE’NİN HEM İNGİLTERE’NİN KAZANACAĞI YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere İle Serbest Ticaret Anlaşması, Gümrük Birliği Anlaşması’ndan Sonraki En Önemli Ticari Anlaşmamız Olacaktır. 2021 Yılından İtibaren Hem Türkiye’nin Hem İngiltere’nin Kazanacağı Yeni Bir Dönem Başlıyor.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Yapılan Yılın Son Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslendi.

2020 Yılının Son Kabine Toplantısını Gerçekleştirdiklerini Belirten Erdoğan, İçinden Geçilen Bu Yılların, Ülkenin Yakın Tarihindeki Pek Çok Önemli Hadisenin 100’üncü Yıl Dönümlerini de İfade Ettiğini Aktardı.

Geçen Yıl Önce, İstiklal Harbi’nin Başlangıcı Olarak Kabul Edilen, Gazi Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının 19 Mayıs’ta Samsun’a Çıkışının 100’üncü Yılının İdrak Edildiğini Dile Getiren Erdoğan, 1000 Yıl Önce Malazgirt’te Başlayan Anadolu’yu Vatan Yapma Mücadelesinin Bu Kritik Adımını, 22 Haziran’da Amasya, 23 Temmuz’da Erzurum, 11 Eylül’de Sivas Kongresi Kararlarıyla Devam Ettiğini Bildirdi.

Gazi Mustafa Kemal’in 27 Aralık 1919’da Ankara’ya Gelmesinin Ardından, İstiklal Mücadelesinin Yeni Bir Safhaya Geçtiğini Belirten Erdoğan, Büyük Millet Meclisinin, Ülkenin Dört Bir Yanından Gelen Temsilcilerin Katılımıyla, 23 Nisan 1920’de Bir Cuma Namazı Sonrası Dualarla Açıldığını Anlattı.

Erdoğan, İstiklal Harbi’ni Bizzat Yöneterek “Gazi” Sıfatı Alan Büyük Millet Meclisinin Bu Vasfını 15 Temmuz’da Bir Kez Daha Tescil Ettirerek Tarihe Geçtiğini Söyledi.

Dün, 84’üncü Vefat Yılında Rahmetle Anılan Mehmet Akif Ersoy’un 12 Mart 1921’de Meclis’te Gözyaşları İçinde Okunarak Kabul Edilen İstiklal Marşı’nın Bir Asır Önce Verilen Mücadelenin Ruhunu Yansıttığını İfade Eden Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, Kabulünün 100’üncü Yılı Vesilesiyle 2021’i İstiklal Marşı Yılı Olarak İlan Etti. Bu Ülkenin Bir Vatandaşı, Bu Milletin Bir Ferdi Olmanın En Başta Gelen Şartlarından Biri, İstiklal Marşı’nı 10 Kıtasındaki Tüm Mesajlarıyla Kalbimize Kazımaktır. Evlatlarımızdan Beklentimiz, ‘Korkma’ Diye Başlayan ve ‘İstiklal’ Diye Biten Bu Marşı, Lafzıyla ve Ruhuyla İçine Sindirmeleridir. Çünkü Bu Marşın Her Satırı Bize, Önümüze Çıkan Zorluklar Karşısında Nasıl Davranmamız Gerektiğini Anlatan Mesajlarla Bezelidir. İstiklal Marşımız, Bir Asır Önce Millet Olarak Hürriyetimizi Kazanmak, Vatanımızı İşgalden Kurtarmak, Kendimize Yeni Bir Gelecek İnşa Etmek İçin Vardığımız Milli Mutabakatın İfadesiydi. Bugün de Aynı Mutabakatla Hedeflerimize Doğru Yürüyoruz. Türk Milletinin Binlerce Yıllık Devlet ve Medeniyet Davasını, 10 Kıtada Yüreklere Nakşeden İstiklal Marşımızı Unuttuğumuz Gün, Ayağımıza Esaret Prangası, Boynumuza Zillet Zinciri Vurulmuş Demektir.”

İstiklal Marşı’nda, Bayrağın ve Ezanın, Özgürlüğün Timsali Olarak Yüceltilmesinin, Geçen Asrın İlk Çeyreğinde Verilen Milyonlarca Şehidin Mücadelesinden İlhamla Olduğunu İfade Eden Erdoğan, “Bayrağı Bez Parçası, Ezanı Hoparlör Gürültüsü, Toprağı Taş ve Kum Yığını, Vatanı Anlamsız Bir Saplantı, Şehadeti Sıradan Bir Ölüm Olarak Görenlerin, İstiklal Marşı’nın Manasını Kavrayabilmesi Elbette Mümkün Değildir. Biz ‘Asım’ın Nesli’ Dedikçe İçlerini Sıkıntı Basanların, Biz ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’ Dedikçe Yüzlerini Buruşturanların, Biz ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ Dedikçe Kulaklarını Kapatanların İstiklal Marşı’na Sahip Çıkması Elbette Mümkün Değildir.” Diye Konuştu.

“Dünden Gelen Mandacıların Bugünkü Temsilcilerinin, Dış Güçlerin Borazanlığından Terör Örgütlerinin Hamiliğine Kadar Envaiçeşit İhanetin Peşinde Koşmaları İstiklal Marşımıza Daha Sıkı Sahip Çıkmamız Gerektiğini Gösteriyor.” Diyen Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Hamdolsun, İstiklal Marşımızdaki Her Lafzı, Her Mesajı, Bedeninin ve Ruhunun Her Zerresiyle Özümseyen Gençlerimiz Var. Hamdolsun, Bayrak ve Ezan Hassasiyetini, Yeri Geldiğinde Canı Pahasına Koruyan Evlatlarımız Var. Hamdolsun, Medeniyetine, Tarihine, Kültürüne, Değerlerine Sıkı Sıkı Bağlı Bir Nesil Var. Ardı Ardına 100’üncü Yılını İdrak Ettiğimiz Her Tarihi Hadise Bize, Sahip Olduğumuz Ülkenin ve Mensubu Olduğumuz Milletin Kıymetini Bir Kez Daha Hatırlatıyor. Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100’üncü Yılı Olan 2023’e Hangi Hissiyatla Sahip Çıkıyorsak, Fethin 600’üncü Yılı Olan 2053’ü ve Malazgirt Zaferi’nin Bininci Yılı Olan 2071’i de Aynı Duygularla Gençlerimize Emanet Ediyoruz. İnşallah, 2023’te Ülkemizi Dünyanın En Büyük 10 Devleti Arasına Sokarak, Ecdada Layık ve Bizden Sonraki Nesillere Örnek Bir Başarıyı Hep Birlikte Ortaya Koyacağız.”

CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİ

Bugünkü Kabine Toplantısında Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı da Görüştüklerini Aktaran Erdoğan, Dijitalleşmenin Ayrılmaz Bir Parçası Haline Gelen Siber Güvenliğin, Tüm Dünyada Üzerinde Hassasiyetle Durulan Konuların Başında Geldiğini Vurguladı.

Güvenlikten Sağlığa, Eğitimden Evde Kullanılan Aletlere Kadar Her Alanda Hayatın Ayrılmaz Parçası Haline Dönüşen Dijitalleşmeyle Birlikte Siber Tehditlerde De Büyük Artış Yaşandığına Dikkati Çeken Erdoğan, “Öyle Ki Ülkelerin Fiziki Sınırlarının Korunmasıyla Dijital Altyapılarının Ve Verilerinin Korunması, Neredeyse Aynı Derecede Önem Kazanmıştır. Esasen Savunma Sanayi Projelerimizin Temel Bileşenleri Arasında Dijital Sistemler İlk Sıralarda Yer Alıyor. Aynı Şekilde Günlük Hayatımızı Kolaylaştıran Teknolojilerin Hemen Tamamı Da Dijital Altyapılar Üzerinde Çalışıyor.” Diye Konuştu.

Devletlerin, Vatandaşlarının Can Ve Mal Güvenliği Yanında, Dijital Bilgilerini Ve Aldıkları Hizmetleri De Korumak Mecburiyetinde Olduğunun Altını Çizen Erdoğan, Yaklaşık 7 Yıl Önce Kurulan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi İle Bu Doğrultuda İlk Adımın Atıldığını Söyledi.

Gelinen Noktada, Güncel İhtiyaçları Ve Tehditleri Dikkate Alarak, Ülkenin Siber Güvenlik Politikalarını, Kapsamlı Ve Bütüncül Bir Anlayışla Özellikle Yeni Bir Stratejiyi Oluşturma Konusunda Adımı Attıklarını Belirten Erdoğan, Son Dönemde, Diğer Alanlarla Birlikte Dijital Altyapılar Ve Siber Güvenlik Konularında Da Kimi Zaman Gizli Kimi Zaman Açık Engellemelere Maruz Kaldıkları İçin, Stratejilerini Yerli Ve Milli Bir Anlayışla Şekillendirdiklerini Bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Her Şeyiyle Kendimizin Üretimi Olan İlk Haberleşme Uydumuzu, İnşallah 2022’de Uzaya Gönderiyoruz. Alternatif Maliyetleri Onlarca Milyon Dolar Olan Pek Çok Projeyi Bir Süredir Ülkemizde Yürütebilecek Kapasiteye Zaten Ulaşmıştık. ‘Bir Milyon Yazılımcı’ Böyle Bir Projeye Gençlerimizin İlgisi, Geleceğimiz İçin Bize Umut Vermiştir. Şimdi Bu Çalışmaları Daha Da İleri Taşıyoruz. Kendi Milli Siber Güvenlik Teknolojilerimizi Geliştirmek Suretiyle, Güçlü Ve Caydırıcı Bir Altyapı Oluşturuyoruz. Teknolojiye Yön Veren Bir Ülke Konumuna Gelme Hedefimiz Doğrultusunda, Mavi Vatan’dan Siber Uzaya Kadar Her Sahada Egemenlik Haklarımıza Sahip Çıkacağız. Bu Amaçla, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz İle Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığımızın Öncülüğünde, İlgili Tüm Tarafların Katılımıyla Uzunca Bir Süredir Yürüttüğümüz Çalışmalarda Sona Gelinmiştir. İlk Aşaması 2020-2023 Dönemini Kapsayan Bu Planda Belirlenen Faaliyetleri Hayata Geçirerek, Ülkemizin Dijital Altyapılarını Siber Saldırılara Karşı, İnşallah Güvenli Hale Getireceğiz. Bununla Kalmayacak, Türkiye’nin Bu Alanda, Kendi Ürünleri Ve Firmalarıyla Uluslararası Düzeyde Söz Sahibi Olmasını Da Sağlayacağız. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi Ve Eylem Planımızın, Ülkemize Hayırlı Olmasını Diliyorum.”

Erdoğan, Salgın Döneminde Üzerinde En Çok Konuşulan Hususlardan Birinin Gıda Üretimi Ve Tedarikinin Sürdürülebilir Olması Konusu Olduğunu İfade Etti.

Yaşanılan Kuraklığın Bu Tartışmayı Daha Da Anlamlı Ve Önemli Hale Getirdiğine İşaret Eden Erdoğan, Tahminlerin Dünyanın 2050 Yılında 10 Milyarlık Bir Nüfusun Gıda İhtiyacını Karşılamak Mecburiyetinde Kalacağını Gösterdiğini Belirtti.

Erdoğan, Bu Durumun Refah Artışı Ve Lojistik İmkanların Da Etkisiyle Bugünkünden Yüzde 60 Daha Fazla Gıda Üretimi Yapılmasına İhtiyaç Duyulacağı Anlamına Geldiğine Dikkati Çekti.

Tarımda Önceki Yüzyılın Üretim Anlayışıyla Bugünkü Arasında Çok Büyük Fark Bulunduğuna Vurgu Yapan Erdoğan, “Bugünkü Anlayışla 1 Asır Sonrası Arasında Çok Daha Büyük Bir Farklılık Ortaya Çıkacağı Da Açıktır. Bugün 140 Ülke Başka Yerlerde Toprak Kiralamak Suretiyle Kendini Geleceğe Hazırlamanın Gayreti İçindedir. Şimdiden Kiralanan Toprak Miktarı Ülkemizin Yüz Ölçümünün 3 Katına Ulaşmıştır. Bu Konuda En Cazip Yer De Bakir Ve Bereketli Afrika Topraklarıdır.” Diye Konuştu.

“TOPRAK KİRALAMAYA BAŞLADIK”

Toprak Kiralamada Amacın Bugünün İhtiyaçlarını Karşılamak Olmadığına, Yarım Asır, 1 Asır Sonrasının Taleplerine Hazırlık Yapmak Olduğuna İşaret Eden Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Türkiye Olarak Biz De Bu Amaçla Çeşitli Yerlerde Toprak Kiralamaya Başladık. Tabii Böyle Bir Vizyonu, Daha Doğrusu Böyle Bir Derdi Olmayanlar Ülkemizin Niçin Sudan’da, Nijer’de Toprak Kiraladığını, Başka Yerlerde Benzer Arayışlar İçinde Olduğunu Anlayamıyor. Sadece Anlamamakla Kalmıyor Bir De Çıkıp Bize İthamlar Yöneltiyorlar. Dünyanın Başka Hiçbir Yerinde Hiçbir Ülkede Hükümetlerin Böyle İthamlara Maruz Kaldığını Göremezsiniz. Çünkü Oralarda Ülkenin Ve Milletin Felaketi Üzerine İkbal Hesabı Yapan Bir Siyasi Muhalefet Anlayışı Yoktur. Maalesef Bu Yıkıcı Ve Çapsız Zihniyet, Yaptığımız Barajlardan Yollara, Hastanelerden Enerji Santrallerine Kadar Her Konuda Karşımıza Çıkıyor. Çiftçilerimizi, Üreticilerimizi, İnsanımızı Bize Karşı Kışkırtmak İçin Tamamı Yalan, Tamamı Yanlış, Tamamı Çarpıtma Olan Söylemlerle Gündem Oluşturmaya Çalışan Bu Zihniyeti Biz Çok İyi Tanıyoruz. Bu Zihniyete Cevap Vermek Bizim İçin Zul Olmakla Birlikte Milletimize Olan Sorumluluğumuz Gereği Hakikatleri Tekrar Tekrar Anlatmak Mecburiyetindeyiz.”

Şeyh Edebali’ye Atfedilen, “Cahil İle Dost Olma, İlim Bilmez, İrfan Bilmez, Söz Bilmez Üzülürsün / Saygısızla Dost Olma, Usul Bilmez, Adap Bilmez, Sınır Bilmez Üzülürsün / Aç Gözlüyle Dost Olma, İkram Bilmez, Kural Bilmez, Doymak Bilmez Üzülürsün / Görgüsüzle Dost Olma, Yol Bilmez, Yordam Bilmez, Usul Bilmez Üzülürsün / Kibirliyle Dost Olma, Hal Bilmez, Ahval Bilmez, Gönül Bilmez Üzülürsün / Ukala İle Dost Olma, Çok Konuşur, Boş Konuşur, Kem Konuşur Üzülürsün / Namertle Dost Olma, Mertlik Bilmez, Yürek Bilmez, Dost Bilmez Üzülürsün” Dizelerini Aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, Biz Bu Cahillerle Ukala Ve Namertlerle Dost Değiliz Ama Cahilliklerini İfşa Edene Kadar Da Kendileriyle Muhatap Olmaya Katlanacağız.” Diye Konuştu.

“Soframızda Eksikliğini Hissetmediğimiz Ekmeğimizi, Aşımızı Üreten Eli Nasırlı, Alnı Terli, Kalbi İmanlı, Yüreği Tertemiz Tüm Çiftçilerimize Şükranlarımı Şahsım, Milletim Adına Sunuyorum.” İfadelerini Kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üreticilerin Hakkını Teslim Etmek, Emeklerinin Karşılığını Vermek İçin 18 Yıldır Çalıştıklarına Dikkati Çekti.

“TARIM ÜRÜNLERİ İHRACATINDA NET DIŞ TİCARET FAZLAMIZ 5,3 MİLYAR DOLAR”

Anadolu Topraklarının Kadim Çağlardan Beri Tarım Üretimi Yapılan Bir Yer Olduğunu, Türkiye’nin Avrupa’dan Asya’ya Uzanan Topraklarının Kendi İhtiyacını Karşılayacak Tarımsal Üretimine İmkan Sağladığını Dile Getiren Erdoğan, Özellikle Son Dönemde Yaptıkları Altyapı Yatırımları Sayesinde Türkiye’nin Önemli Bir Gıda İhracatçısı Konumuna Geldiğine İşaret Etti.

Endüstriyel Gıda Üretimi İçin Gereken Ürünlerin Bir Kısmını Dışarıdan Da Aldıklarına Değinen Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Sadece Kendi Üretimimize Bağlı Kalırsak Böylesine Büyük Bir Gıda İhracatçısı Olamayız. Gayet Tabi Olan Bu Durumun Ülkemizin Tarımsal Üretiminin Geldiği Yeri Gölgelemek İçin Kullanılması Haksızlıktan Öte Bir Bühtanın İfadesidir. Türkiye Geçtiğimiz 18 Yılda Tarımsal Milli Gelirini, Ekranları Başında Bizi İzleyen Milletime Özellikle Sesleniyorum, Milli Gelirini 37 Milyar Liradan 278 Milyar Liraya Yükselterek Avrupa’da İlk Sıraya Yükselmiştir. Geçtiğimiz Yıl 193 Farklı Ülkeye 1827 Çeşit Tarımsal Ürün İhraç Ederek 18 Milyar Dolar Gelir Elde Ettik. Temel Gıda Ürünleri Olan Un İhracatında Dünyada Birinci, Makarna İhracatında İkinci Sıradayız. Tarım Ürünleri İhracatında Net Dış Ticaret Fazlamız 5,3 Milyar Dolardır. Çiftçimize Verdiğimiz Destekleri Bu Dönemde 12 Kat Artırarak Bitkisel Üretimimizi 124 Milyon Tonla Cumhuriyet Tarihinin En Üst Seviyesine Çıkardık. Sadece 2020 Yılında Çiftçimize Verdiğimiz Destek Tutarı 22 Milyar Liradır. Büyükbaş Hayvan Varlığında 18,6 Milyon Adetle Avrupa İkincisiyiz, Küçükbaş Hayvan Varlığında İse 55 Milyonun Üzerine Çıkarak Avrupa’da Bir Numara Olduk.”

Tarımsal Üretimdeki Artışın Kendi Kendine Gerçekleşmediğini, Bunun İçin Destekler Yanında Çok Büyük Sulama Projelerini De Hayata Geçirdiklerini Belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konuşmasına Şu Sözlerle Devam Etti:

“Ülkemizde 2002’ye Kadar Sulama Amaçlı 276 Baraj, 228 Gölet, 1764 Sulama Tesisi İnşa Edilmişti. Biz İse Son 18 Yılda Sulama Amaçlı 600 Baraj, 423 Gölet, 1457 Sulama Tesisi Yaparak Milletimizin Hizmetine Sunduk. Sadece Bu Yatırımlar İçin 254 Milyar Lira Kaynak Kullandık. Arazi Toplulaştırma Çalışmalarında 450 Bin Hektardan 4,3 Milyon Hektara Çıkan Bir Başarıya İmza Attık. Toprak Nedir, Çiftçi Ne İş Yapar, Üretim Nasıl Yapılır Bilmeyenler Ağızlarını Her Açtıklarında Saman İthalatından Bahsederek Aslında Cehaletlerini Sergiliyorlar. Ülkemizin Geçtiğimiz Yıl Ürettiği Saman Miktarı 23,7 Milyon Ton. Saman İhracatımız 84,5 Bin Ton. İhracat Gelirimiz De 14 Milyon Dolardır. İthalat Dedikleri Saman 428 Bin Dolar Karşılığına Denk Gelen 1953 Tondur.

Bunun Bir Kısmı Özel Amaçlı Kuru Ot İthalatıyken Kalanları Da Sınır İllerimizdeki Ticaretten Kaynaklanmaktadır. Çiftçilerimize ‘Hükümete Oy Verirseniz İki Elim Yakanızda Olur’ Diyenlerin Bu Tablo Karşısında Ortaya Koyabilecek Herhangi Bir Müktesebatlarını, Projelerini, Politikalarını Duymadık, Görmedik. Sadece Yalan, Sadece İftira, Sadece Çarpıtmayla Belki Günü Kurtarmak Mümkündür Ama Bu Tarzın Ne Çiftçinin Ne De Ülkenin Geleceğine Bir Faydası Vardır. Biz Avrupa’da Zaten İlk Sıraya Çıkardığımız Ülkemizi Dünyanın En Önemli Tarım Ürünleri Üreticisi Ve İhracatçısı Yapana Kadar Yatırımlarımızı, Desteklerimizi Sürdüreceğiz.”

“Karşımızda, Ülkemize Kaynak Girişi Sağlamak İçin Hayata Geçirdiğimiz Uygulamaları Dahi Fuhuş, Uyuşturucu, Organ Kaçakçılığı Gelirleriyle İrtibatlandıracak Kadar Hayattan Ve İzandan Noksan Bir Anlayış Var.” İfadesini Kullanan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Devlete Bu Şekilde Gelir Elde Edileceğini Sanan Bu Zihniyetin, Ülke Yönetimine Talip Olması En Büyük Kara Mizah Örneğidir. Halbuki Biz Hayatımız Boyunca Siyaseti Hizmette Ve İcraatta Yarış Vesilesi Olarak Gördük. Mesela Biz Bu Anlayışla Eğitimde Ülkemize 324 Bin Yeni Derslik Kazandırdık Diyoruz. Sporda 3 Bin 750 Yeni Tesis Kazandırdık Diyoruz. 3 Bin 605 Sağlık Tesisi Kazandırdık Diyoruz. Ulaştırmada 22 Bin Kilometre Bölünmüş Yol Kazandırdık Diyoruz. Sanayide 43 Bin Yeni Organize Sanayi Parseli Kazandırdık Diyoruz. Enerjide 92 Bin Megavat Yeni Kurulu Güç Kazandırdık Diyoruz. Toplu Konutta 900 Bin Yeni Konut Kazandırdık Diyoruz. Orman Varlığımızı 1,9 Milyon Hektar Artırdık Diyoruz. Savunma Sanayisinde Yerlilik Oranını Yüzde 70’e Çıkardık Diyoruz.

Her Konuda Cumhuriyet Döneminde Yapılanların Katbekat Üzerinde İcraatlar Sayıp Döküyoruz. Peki Buna Karşılık Muhalefet Ne Diyor. Hadi İcraatlarını Geçtik Çünkü Tek Parti Devri Zulmü Dışında Sayabilecekleri İşleri Yok. Hiç Değilse Vizyon, Proje, Program Olarak Söyleyebildikleri Bir Şey Var Mı? Maalesef Hiçbir Somut, Ayakları Yere Basan, Uygulanabilir, Sürdürülebilir, Hesabı Kitabı Yapılmış Proje Veya Politikaları Yok. Aslında Böyle Bir Dertleri De Yok. Kendi İçlerindeki Taciz, Tecavüz, Şantaj, Hırsızlık İşlerinin Üzerini Örtmekten Bu Konulara Sıra Gelmediği Anlaşılıyor.”

Muhalefetin, Türkiye Aleyhine Alınan Her Kararın, Söylenen Her Sözün, Yapılan Her Saldırının Yılmaz Savunuculuğunu Üstlenme Görevini İfa Ettiğini Vurgulayan Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ülkemizle İlgili Bir Davada Kendi Hukuki Süreçlerine İspanya Ve İtalya Gibi Ülkelerdeki Benzer Yargılamalarda Verdiği Kararlara Aykırı Bir Tavır Sergiledi. Biz De Bunun Üzerine Çıktık ‘Bu Çifte Standartlı, Hukuki Değil Siyasi Saiklerle Verilen Kararı Uygulamayız’ Dedik. ‘Vay Efendim Sen Nasıl Böyle Bir Şey Söylersin’. Demek Ki Kendileri Bu İşlerde Yetki Sahibi Olsalar Elinde Onlarca İnsanın Kanı Bulunan Bu Terörist Destekçisini Hemen Serbest Bırakacaklar. Arkasında Durdukları Kişi Kim. Hakkındaki İddianameye Göre, 37 Nitelikli Adam Öldürme, 29 Adam Öldürmeye Teşebbüs, 3 Bin 777 Mala Zarar Verme, 25 Alıkoyma, 395 Hırsızlık, 15 Yağma, 308 İş Yeri Ve Konut Dokunulmazlığını İhlal, 13 Türk Bayrağını Yakma, 7 Atatürk’ü Koruma Kanunu’na Muhalefet Suçunun İşlendiği, Ayrıca 326 Güvenlik Görevlisi İle 435 Vatandaşın Yaralandığı 6-8 Ekim 2014 Olaylarının Baş Sorumlusu. Üstelik Bu Kişinin Burada Sayılmayan Teröre Destek Mahiyetinde Daha Pek Çok Sözü Ve Eylemi Var. Lafa Gelince Her Fırsatta ‘Atatürk’ün Partisiyiz’ Diye Övünen Bu Kişiler, Aynı Partinin Kendilerine ‘Mustafa Kemal’in Askerleri Değil İt Sürülerisiniz’ Diyen Yöneticisine Bile Ses Çıkaramamışlardır. Çukurcu Teröristlere ‘Arkadaş’, Suriye’den Ülkemize Saldıran Teröristlere ‘Vatanlarını Savunanlar’, Şehirlerimizi Yakıp Yıkan Vandallara ‘Aydınlanmacılar’, Darbecilere ‘Mağdurlar’ Diyenler Yine Bunlardı.”

Türkiye’nin Böyle Bir Muhalefet Anlayışını Hak Etmediğini İfade Eden Erdoğan, “Önümüzdeki Dönemde Ülkemizin Bu Partilere Oy Verenlerin Feraseti Ve İradesiyle Köklü Bir Muhalefet Reformunu Hayata Geçireceğine İnanıyorum. İnanıyorum Ki Cumhur İttifakı İnşallah Bunlar Karşısında Çok Daha Güçlü Bir Şekilde Yoluna Devam Edecektir.” Diye Konuştu.

“6,5 MİLYAR LİRALIK İLAVE BİR KAYNAK AKTARMIŞ OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) Salgınının Mutasyonların Yol Açtığı Belirsizliklerle Ağırlaşarak Sürdüğüne Dikkati Çekti.

Türkiye’nin Sağlık Başta Olmak Üzere Her Alanda Salgın Sürecini Başarıyla Yöneten Ülkelerin Arasında Yer Aldığını Dile Getiren Erdoğan, Salgının Yükselişinin Önüne Geçmek İçin Aldıkları Kararların Yol Açtığı Sıkıntıları Doğrudan Bireylere Yönelik Desteklerle Hafifletmeye Çalıştıklarını İfade Etti.

Son Kabine Toplantısında 1 Milyon 240 Bin Esnafa Yönelik 5 Milyar Liralık Bir Destek Paketini Daha Kamuoyuyla Paylaştıklarını Anımsatan Erdoğan, Ayrıca Kısa Çalışma Ödeneğini De Kapsayan Sosyal Koruma Kalkanındaki Tüm Destek Ödemelerini Devam Ettirdiklerine İşaret Etti.

Sosyal Koruma Kalkanı Çerçevesinde Millete Aktardıkları Nakdi Destek Miktarının 45,5 Milyar Liraya Yaklaştığını Bildiren Erdoğan, Şu İfadeleri Kullandı:

“Ayrıca 2021 Yılı Asgari Ücret Rakamı Da Bugün Belli Olmuştur. Asgari Ücret 2021 Yılı Ocak Ayı İtibarıyla Yüzde 21,5 Artışla Bekar Ve Çocuksuz Çalışan İçin Net 2 Bin 826 Lira, Evli Ve 3 Çocuklu Çalışan İçin 3 Bin 14 Lira Olarak Uygulanacaktır. Salgın Döneminde İşverenlerimize 75 Lira Asgari Ücret Desteği Vermeye Başlamıştık. Bu Desteği Önümüzdeki Yıl Da Devam Ettireceğiz. Böylece İşverenlerimize Ve Çalışanlarımıza Toplamda 6,5 Milyar Liralık İlave Bir Kaynak Aktarmış Olacağız. Kısa Çalışma Ödeneğinin Süresini Şubat Ayı Sonuna, Nakdi Ücret Desteğinin Süresini İse 17 Mart Tarihine Kadar Uzattık. Geçtiğimiz Hafta 397 Şehit Yakını Ve Gazi Yakınımızın Atamasını Yaparak, Bu Kategorideki Toplam İstihdamı 44 Bin 781’e Çıkardık.”

“ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARDA DA ÜLKEMİZE YÖNELİK BİR İŞTAH GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm Sıkıntılara Rağmen Reel Sektörün Ülkenin Yüz Akı Olmayı Sürdürdüğüne Dikkati Çekerek Şunları Kaydetti:

“Üretim Ve Yatırım Talebi Oldukça Güçlü Bir Şekilde Devam Ediyor. Bu Konuda Önemli Bir Gösterge Olan Organize Sanayi Bölgelerindeki Elektrik Tüketimi Artıyor. Hatta Salgın Öncesi Dönemin Dahi Üzerine Çıkıldı. Yılın 11 Ayındaki Yatırım Talebi Geçen Seneye Göre Yüzde 30 Artış Gösterdi. Ocak-Kasım Bu Dönemde 277 Bin İstihdam Öngören 215 Milyar Liralık Sabit Yatırım İçin Teşvik Belgesi Düzenledik. Ülkemizin Köklü Otomotiv Firmalarından Biri 20 Milyar Liranın Üzerinde Yatırımla 3 Bin İstihdamı Sağlayacak Bir Projeye Başladı. Türkiye’nin Otomobilinin Üretileceği Fabrikanın Temelini Temmuzda Atmıştık. Batarya Üretimi İçin De Uluslararası Bir İş Birliği Anlaşması İmzalandı. Birkaç Gün Önce Açılışını Yaptığımız Lityum Fabrikası Da Batarya Teknolojileri İçin Kritik Bir Yatırımdır. Sermaye Yatırımlarında Da Gözle Görünür Bir Hareketlenme Yaşanıyor. Hazinemizin İhraç Ettiği Kağıtlara Ve Borsamızda İşlem Gören Hisse Senetlerine Büyük Talep Var. Uluslararası Doğrudan Yatırımlarda Da Ülkemize Yönelik Bir İştah Görüyoruz.”

“İHRACATIMIZ 2020 YILININ TAMAMINDAKİ HEDEFLERİMİZİN ÜZERİNE ÇIKARAK 166 MİLYAR DOLARI BULDU”

Erdoğan, Akıllı Telefon Üretimi İçin Küresel Markaların Türkiye’ye Geldiğini Hatırlatarak Teknoloji Transferi, Yurt İçi Tedarikçilerin Gelişimi Ve İhracat İmkanlarını İçeren Bu Tür Yatırımların Türkiye’de Önemli Bir Kapasite Oluşumu Sağladığını Belirtti.

Benzer Gelişmelere Endüstriyel Altyapıdan Siber Güvenliğe, Enerjiden Raylı Sistemlere Kadar Pek Çok Alanda Şahit Olunduğunu İfade Eden Erdoğan, “Bu Tür Yüksek Katma Değerli Yatırımlarla Cari Açığımızı Kapatıyor, Dış Finansman İhtiyacımızı Azaltıyoruz. Rekabetçi, Öngörülebilir Ve Piyasa Dostu Adımlarla Makroekonomik İstikrarı Sağlama Yolunda İlerliyoruz. İhracatımız 25 Aralık İtibarıyla 2020 Yılının Tamamındaki Hedeflerimizin Üzerine Çıkarak 166 Milyar Doları Buldu.” Şeklinde Konuştu.

Erdoğan, Bu Vesileyle Türkiye’nin Dış Ticareti Açısından Büyük Önem Taşıyan Bir Gelişmenin Müjdesini Şu Sözlerle Paylaştı:

“Bilindiği Gibi En Önemli Ticaret Ortaklarımızdan Biri Olan İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden Ayrılma Kararı Çerçevesinde Başlayan Takvim Perşembe Günü Tamamlanıyor. Ticari İlişkilerimizin Bu Ayrılıktan Zarar Görmemesi İçin En Başından İtibaren İş Dünyamızın Da Katılımıyla Süreci Yakından Takip Ettik. Yapılan Uzun Müzakereler Sonunda İngiltere İle Serbest Ticaret Anlaşması İmzalama Aşamasına Geldik. Yarın İnşallah Bu Anlaşmanın İmzaları Atılıyor. Bu, Gümrük Birliği Anlaşması’ndan Sonraki En Önemli Ticari Anlaşmamız Olacaktır. İnşallah 2021’den İtibaren Hem Türkiye’nin Hem İngiltere’nin Kazanacağı Yeni Bir Dönem Başlıyor. Serbest Ticaret Anlaşması’nın Bu Safhaya Gelmesinde Emeği Geçen Ticaret Bakanlığımızı Ve İş Dünyamızı Tebrik Ediyorum. Bir Kez Daha Türkiye’nin Üretimle, İstihdamla, İhracatla Kurduğu Ekonomik Sistemi Sayesinde Hedeflerine Ulaşacağının Altını Çizmek İstiyorum.”

 “AŞI KONUSUNDA TÜM ALTERNATİFLERİ DEĞERLENDİRİYORUZ”

Erdoğan, Salgın Döneminde Dünyanın Geri Kalanı Gibi Türkiye’deki Vatandaşların Da En Büyük Umudunun Aşı Çalışmaları Olduğuna İşaret Ederek Türkiye’nin Tüm Dünya İle Beraber Normalleşme Sürecini Yürütebilmesi İçin Aşı Tedarik Ve Geliştirme Çalışmalarının Gerisinde Kalmasının Kesinlikle Mümkün Olmadığını Anlattı.

Bunun İçin Menşeine Bakılmaksızın Tüm Aşı Çalışmalarının Yakından Takip Edildiğini, Gereken İncelemeleri Yapıp Neticelere Göre Anlaşmaları İmzaladıklarını Aktaran Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Yaşanan Aksaklıkları Aşmak İçin Tüm Alternatifleri Değerlendiriyoruz. Çin’den Sipariş Verdiğimiz Aşının İlk Partilerinin Yılbaşından Önce Ülkemize Teslim Edilmelerini Bekliyoruz. Almanya’dan Gelecek Aşının Da Ocakta Ülkemize Ulaşacağını Ümit Ediyoruz. Gelişmeler, Salgının Daha Uzunca Bir Süre Dünya Gündeminden Düşmeyeceğine İşaret Ediyor. Bunun İçin Asıl Önemi Ve Önceliği Hem Gelenekçi Hem Yenilikçi Yöntemlerle Geliştirdiğimiz Kendi Aşılarımıza Veriyoruz. Son 18 Yılda Kurduğumuz Yüksek Teknolojiye Dayalı Altyapılar Ve Bilim İnsanlarımızın Gayreti Sayesinde Şu An 8 Ayrı Aşı Çalışmasını Başarıyla Yürütüyoruz. Bunlardan Birinde Son Aşamaya Geçildi. Diğerlerinin Bir Kısmında Da Aynı Safhaya Gelinmek Üzeredir.”

Erdoğan, Konunun Her Gündeme Gelişinde İlgili Bakanlıklara, Aşı Geliştirme Çalışmalarını Yakından Takip Etmeleri Ve Gereken İş Birliğini En Üst Düzeyde Göstermeleri Hususunda Kesin Talimat Verdiğini Belirterek Şunları Kaydetti:

“İnşallah En Kısa Sürede Kendi Üretimimiz Olan Birden Fazla Aşıyı Milletimizin Hizmetine Sunmakta Kararlıyız. Diğer Yandan Vaka Sayısındaki Düzenli Düşe Uygun Olarak Kısıtlama Tedbirlerini Dikkatle Gözden Geçiriyoruz. Vatandaşlarımdan Kısıtlama Tedbirlerinin Yeniden Artırılmasına İhtiyaç Duymayacak Şekilde ‘TAMAM’ Diye İfade Ettiğimiz, Temizlik, Maske Ve Mesafe Kurallarına Sıkı Bir Şekilde Riayet Etmelerini Bekliyorum. Bugünkü Toplantımızda Salgınla Mücadelede Geldiğimiz Yeri Tekrar Değerlendirdik. Gelişmelerin Ümitvar Olduğunu Gördük. Bu Çerçevede Okullarımızdaki Yüz Yüze Eğitime Verdiğimiz Arayı 15 Şubat 2021’e Kadar Uzatıyoruz.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

28 ARALIK 2020 KORONAVİRÜS TABLOSU AÇIKLANDI

HIZLI YORUM YAP