DOLAR

32,4187$% -0.18

EURO

34,8315% -0.19

GRAM ALTIN

2.496,41%0,50

ÇEYREK ALTIN

4.255,00%0,25

BİST100

9.693,46%1,77

BİTCOİN

2072829฿%0.3968

ETHEREUM

99754Ξ%0.01579

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 1 TEMMUZ’DA BAŞLAMAK ÜZERE SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMALARINI TÜMÜYLE KALDIRIYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 Temmuz'da Başlamak Üzere Sokağa Çıkma Kısıtlamalarını Tümüyle Kaldırıyoruz. Şehirler Arası Seyahat Kısıtlamalarıyla Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarındaki Sınırlamalar Sona Eriyor" Dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1 Temmuz’da Başlamak Üzere Sokağa Çıkma Kısıtlamalarını Tümüyle Kaldırıyoruz. Müzikle İlgili Sınırlamayı da 24.00’e Çekiyoruz.” Dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslenen Erdoğan, NATO Zirvesi İle Başlayan, Azerbaycan’da Bakü ve Şuşa’daki Temaslarla Devam Eden, Antalya’daki İki Ayrı Uluslararası Toplantı ve Diğer Çalışmalarla Nihayetlenen Yoğun Bir Haftayı Geride Bıraktıklarını Söyledi.

Kabine Toplantısı’nda Hem Bu Programları Hem de Gündemlerindeki Diğer Hususları Enine Boyuna Değerlendirdiklerini Dile Getiren Erdoğan, Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı Sonrası Kurulan NATO’ya 12 Kurucu Devletin Hemen Ardından 13’üncü Üye Olarak 1952 Yılında Katıldığını Hatırlattı.

Türkiye’nin Karşı Karşıya Bulunduğu Tehditlerle Mücadele İçin NATO Üyesi Olurken Aynı Zamanda Demokrasiden Ekonomiye Uzanan Geniş Bir Alanda da Yeni Bir Tercihte Bulunduğunu Belirten Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“NATO İçinde Amerika’dan Sonraki En Büyük İkinci Orduya ve En Kritik Stratejik Konuma Sahip Olan Türkiye İttifaka Karşı Sorumluluklarını Bugüne Kadar Eksiksiz Yerine Getirmiştir. Dünya Soğuk Savaş Sonrası Bölgesel Krizler, Terör, Yakın Dönemde de Salgın Gibi Kritik Sınamalarla Yüzleşirken NATO’nun Üzerine İnşa Edildiği İttifak ve Dayanışma Ruhunun Önemi Bir Kez Daha Görülmüştür. Yakın Bölgemizde Son 10 Yılda Yaşanan Hadiseler Karşısında NATO’nun Güvenilir Şemsiye Konumunu Yeteri Kadar Sergileyemediği Bir Gerçektir. Irak’tan Suriye’ye, Filistin’den Libya’ya, Kırım’dan Karabağ’a Kadar Nice Can Yakıcı Meselede NATO Kendisinden Beklenen Güçlü İradeyi Ortaya Koyamamıştır.”

Brüksel’deki NATO Toplantısının İttifakın Küresel Sınamalar Karşısında da Etkin Sorumluluklar Üstlenmesine Yönelik Taleplerin Arttığı Bir Atmosferde Geçtiğini Vurgulayan Erdoğan, “İttifakın Önümüzdeki 10 Yıllık Yol Haritasını Oluşturan NATO 2030 Sürecini Bu Bakımdan Önemli Görüyoruz. Zirve Boyunca Gerçekleştirdiğimiz Temaslarda NATO Konseptinin Askeri Ve Siyasi Boyutlarıyla Günümüz Şartlarına ve Beklentilerimize Uygun Şekilde Geliştirilmesi Gerektiğini Muhataplarımızla Paylaştık. Dayanışma ve Beraberlik Ruhuna Vurgu Yaparken Ülkemizin Terörle Mücadele Başta Olmak Üzere NATO’nun Sorumluluk Alanlarıyla İlgili Önceliklerini de Müttefiklerimizin Dikkatine Tekrar Sunduk.” Değerlendirmesinde Bulundu.

“ASLA İZİN VERMEYECEĞİMİZİ KARARLILIKLA HATIRLATTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kimi NATO Üyelerinin Kapıldıklarını Gördükleri “İyi Terörist, Kötü Terörist” Ayrımının Ne Kadar Yanlış, Tehlikeli ve Çarpık Bir Anlayışı Yansıttığını Her Vesileyle Açıkça İfade Ettiklerini Belirterek, Şunları Söyledi:

“Suriye’de Bir Dönem İttifakın En Önemli Sorunu Olarak Gösterilen DEAŞ’a Karşı Tek Gerçek ve Netice Verici Mücadeleyi Türkiye’nin Yaptığını Herkese Hatırlattık. Bu Çerçevede 9 Bine Yakın Yabancı Savaşçıyı Sınır Dışı Ettiğimizi, 100 Binden Fazla Kişiye de Ülkemize Giriş Yasağı Koyduğumuzu Söyledik. Ülkemizin Bu Gayretine Rağmen Güney Sınırlarımızda Bir Başka Terör Örgütü Üzerinden Tehlikeli Bir Yapı Oluşturma Çabalarına Asla İzin Vermeyeceğimizi Kararlılıkla Hatırlattık. Türkiye’nin Kendi Sınırları İçinde ve Sınırları Ötesinde 9 Milyonu Bulan Sığınmacıya Sağladığı Desteğin ve Güvenliğin Önemine İşaret Ederek Bu Konuda Daha Samimi ve Güçlü Katkı Beklediğimizi Anlattık. Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Kafkasya Gibi Bölgelerde Barışın, Huzurun, İstikrarın Hakim Olması İçin Aldığımız İnisiyatifleri ve Elde Ettiğimiz Başarıları Müttefiklerimizin Dikkatine Tekrar Getirdik.

Bu Zirvede Bir Kez Daha Görülmüştür ki Türkiyesiz Bir NATO’nun Bırakınız Mevcut Gücünü Korumayı, Varlığını Sürdürmesi Dahi Oldukça Güçtür. NATO’dan ve Müttefiklerden Her Alanda Ülkemizin Bu Önemine ve Katkısına Uygun Bir Yaklaşım Beklediğimizin Altını Bir Kez Daha Çiziyoruz. Salgın Süreci, Tıpkı Birleşmiş Milletler Gibi Nasıl NATO’nun da Dünyadaki Yeni Gerçeklere Uygun Şekilde Kendini Geliştirmesi Gerektiği Tespitimizin Haklılığını İspatlamıştır. Türkiye En Çok Desteğe İhtiyaç Duyduğu Dönemde Yalnız Bırakılmış Olmasına Rağmen NATO’nun Küresel Güvenliğin Tesisi ve Korunması Hususundaki Önemini Kabul Etmektedir. Bu Anlayışla Yükümlülüklerimizi Yerine Getirmeyi Sürdürürken Bir Daha Benzer Sıkıntılar Yaşanmaması Hususundaki Tespit ve Tekliflerimizi Her Platformda Tekrarlamayı Sürdüreceğiz. Ülke Olarak Kazandığımız Her Başarının Tespit ve Tekliflerimizin Diğer Müttefikler Tarafından Daha Dikkatle ve Olumlu Şekilde Değerlendirilmesini Sağladığını Görüyoruz. İnşallah Önümüzdeki Dönemde Hem İttifakla Hem de Müttefiklerimizle Daha Yakın ve Yapıcı Bir İş Birliği İçinde Olacağız.”

“KARARLILIKLARIMIZI KARŞILIKLI OLARAK İFADE ETTİK”

Yaptıkları Tüm Temaslarda Bu Anlayışın İpuçlarını Müşahede Ettiklerini Belirten Erdoğan, NATO Zirvesi Marjında Çeşitli Ülkelerin Liderleriyle Çok Daha Kapsamlı Meseleleri Ele Aldıkları Görüşmeler Yaptıklarını İfade Etti.

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Letonya Cumhurbaşkanı Egils Levits ve Macaristan Başbakanı Victor Orban İle 13 Hazıran’da Görüşme Yaptıklarını Söyleyen Erdoğan, Zirve Günü Olan 14 Haziran’da İse Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Son Olarak ABD Başkanı Joe Biden İle Bir Araya Geldiklerini Anımsattı.

Zirve Sırasında Pek Çok Ülke Temsilcileriyle Kısa Süreli Sohbet İmkanı Bulduklarını Söyleyen Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Öncelikle Bu Görüşmelerin Tamamının da Taraflar Bakımından Olumlu ve Yapıcı Bir İklimde Geçtiğini Belirtmek İsterim. Bugüne Kadar Çeşitli Gerilimler Yaşadığımız Kimi İsimler Başta Olmak Üzere Bir Araya Geldiğimiz Tüm Liderlerle Ülkelerimiz Arasındaki İlişkilerin İş Birliği Alanları Üzerinden Gidilerek Geliştirilmesi Hususunda Mutabık Kaldık. Bilhassa Sayın Macron, Sayın Miçotakis ve Sayın Biden İle Doğrudan Temaslarımızı Sıklaştırma Kararı Aldık. Bu Sayede Ülkelerimiz Arasındaki Yaşanacak Muhtemel Sorunları ve Küresel Gelişmeleri Süratle Görüşerek Çözüm Yollarını Bulma Kararlılıklarımızı Karşılıklı Olarak İfade Ettik.”

Erdoğan, “Kendisiyle Göreve Geldikten Sonraki İlk Yüz Yüze Temasımız Olması Bakımından Ayrıca Önemliydi. Yaklaşık 17 Yıllık Bir Geçmişimiz Olan Sayın Biden İle Bu Defa Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sıfatıyla Ülkelerimiz Arasındaki İlişkilerde Yeni Bir Dönemi Başlatmak Üzere Bir Araya Geldik.” Diye Konuştu.

Erdoğan, Bu Görüşmede Ülkeler Arasındaki Bilinen Sorunların Karşılıklı İfade Edildiğini ve Karşılıklı Pozisyonların Tekrar Ortaya Konduğunu Vurguladı. Sadece Bununla da Kalınmadığını Dile Getiren Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:

“Asıl Bundan Sonraki İş Birliği Alanlarımız Hususunda Kendisiyle Çok Daha Kapsamlı ve Verimli Görüş Alışverişinde Bulunduk. Hem Baş Başa Hem Heyetler Arası Görüşmelerimizde Muhatabımızla Amerika İle Üstesinden Gelemeyecek Hiçbir Meselemizin Bulunmadığı, Tam Tersine İş Birliği Alanlarımızın Çok Daha Geniş ve Karlı Olduğu Üzerinde Mutabık Kaldık. Nitekim Sayın Biden de Görüşme Sonrası Yaptığı Açıklamalarda Bu Yöndeki Değerlendirmelerini Kamuoyu İle Paylaştı.

Amerika İle Diyalog Kanallarımızı Her Düzeyde Güçlendirmek Suretiyle Sayın Biden İle Yakaladığımız Bu Güzel İklimi Ülkelerimiz Bakımından Maksimum Faydaya Dönüştürmekte Kararlıyız. Gerek İkili Yaptığımız Görüşme Gerek Daha Sonra Heyetler Arası Yapmış Olduğumuz Görüşmelerle Bundan Sonraki Süreçte Belirlediğimiz İsimlerle Önce Kendileri Bir Araya Gelsin, Ardından da Biz Bir Araya Gelelim Kararına Vardık.”

İki Ülke Arasındaki Sorun Başlıklarının İse Karşılıklı Hassasiyetler ve Beklentiler Ekseninde Zaman İçinde Çözüme Kavuşacağına İnandığının Altını Çizen Erdoğan, “Türkiye’nin Tek Talebi, Siyasi ve Ekonomik Her Alandaki Egemenlik Haklarına Saygı Duyulması, Sınırları İçinde ve Dışında Terör Örgütleriyle Yürüttüğü Mücadeleye Destek Verilmesidir.” Dedi.

Erdoğan, Bu Şartla Her Ülkeyle Olduğu Gibi ABD İle de Yakın Müttefiklik Kurmaya ve Geliştirmeye Hazır Olunduğunu Söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin Hiçbir Devletle Kurduğu İlişki Diğerlerinin Alternatifi Değildir, Tam Tersine İş Birliği Arayışlarımızın Hepsini de Kendimiz, Muhataplarımız, Bölgemiz ve Tüm İnsanlık İçin Birbirlerinin Tamamlayıcısı Olarak Görüyoruz. Bu Anlayışla Amerika Birleşik Devletleri İle de Olumlu ve Yapıcı Bir Temelde Yeni Bir Dönemin Kapılarını Araladığımıza İnanıyoruz.” Değerlendirmesinde Bulundu.

“BÖLGENİN EN GEÇ BİR YIL İÇİNDE YEPYENİ BİR ÇEHREYE KAVUŞMUŞ OLACAĞINA İNANIYORUM”

NATO Zirvesi’nin Yapıldığı Brüksel’den Bakü’ye Geçtiklerini Anımsatan Erdoğan, Sonra da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İle Birlikte İşgalden Kurtarılan Şuşa Şehrine Hareket Ettiklerini Anlattı.

Erdoğan, Hem Brüksel’den Birlikte Geldikleri Hem de Doğrudan Azerbaycan’a İntikal Eden Heyet Üyeleriyle Birlikte Karayoluyla Şuşa’ya Giderken İşgal ve Savaş Döneminin Yıkımlarını, Acılarını, Sonuçlarını Bizzat Görme İmkanı Bulduklarını Söyledi.

Yaklaşık 30 Yıl Süren İşgal Döneminde Karabağ ve Gasp Edilen Azerbaycan Topraklarına Tek Çivi Çakılmadığı Gibi, Var Olan Mirasın da Hoyratça Tahrip Edildiğini Gördüklerini Dile Getiren Erdoğan, Her Tarafın Nasıl Yıkıldığını ve Yakıldığını Gördüklerini İfade Etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Bütün Bunlarla Beraber, Bunların Kalkıp Dünyaya Birinci Derecede Batı’ya ‘Gelin, Lütfen Karabağ’ı Görün. Minsk Üçlüsünün Özellikle Buraları Tekrar Tekrar Görmesi Lazım. Gelin, Görün. Kim, Nereleri 30 Yılda Ne Hale Getirmiş, Bunu Görün. Alt Yapının Ya Hiç Olmadığı Ya da Tümüyle Bozulduğu, Tarihi ve Kültürel Eserlerin, Evlerin, Hatta Ağaçların Yakılıp Yıkıldığı Bu Güzel Coğrafyayı Yeniden Ayağa Kaldırma Çalışmalarına da Bizzat Şahit Olduk. Çoğu Türkiye Menşeli Firmaların 5-6 Ay Gibi Kısa Bir Sürede Bizim Karadeniz Bölgemize Benzeyen Zor Bir Coğrafyada Başardıkları Önemli İşleri Görünce Ülkemiz Adına Gurur Duydum.

Yolların Açılmaya, Tünellerin Yapılmaya Başlandığı, Şehir ve Üretim Alt Yapısının Yeniden İnşa Edildiği Bölgenin En Geç Bir Yıl İçinde Tamamen Yepyeni Bir Çehreye Kavuşmuş Olacağına İnanıyorum. Sayın İlham Aliyev’de Bu Kararlılığı, Bu İnancı Gördüm. Bununla Birlikte de İnşallah Bu Bölgenin Bir Yıl İçerisinde Ayağa Kalkacağına da Şahit Olacağız. Bir Kartal Yuvası Gibi Kayaların Üzerinde Kurulu Şuşa’da, Azerbaycanlı Kardeşlerimizin Azatlık Sevincine Biz de Ortak Olduk.”

Gerçekleştirilen Ziyaretler Hakkında Bilgi Veren Erdoğan, Cıdır Düzünde Hayranlık Verici Bir Manzaranın Eşliğinde Azerbaycanlı Gençlerin Sergiledikleri Gösterileri İzlediklerini Belirtti.

“BİR MİLLET İKİ DEVLET RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ”

Erdoğan, Şuşa’nın, Karabağ Savaşı’nda En Son Kurtarılan, En Çok Mücadele Verilen Yerlerden Biri Olduğunu, Azerbaycan Tarihine Damga Vurmuş Pek Çok Sanat, Kültür, Bilim Erbabının Şuşa’dan Çıktığını Söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuşa’daki Yüzlerce Tarihi Eser, Bölgeye Vurulan Türk Mührünü Kazımak İçin Vandalca Ortadan Kaldırılmıştır. Şuşa’nın Azatlığa Kavuşması, Azerbaycan Halkı İçin Sadece Bir Toprak Kazanımı Olmanın Ötesinde Anlama Sahiptir. İnşallah, Bu Güzel Şehir Başta Olmak Üzere İşgalden Kurtarılan Tüm Karabağ ve Azerbaycan Topraklarının En Kısa Sürede Mamur Edilerek Bölgenin Asıl Kimliğine Yeniden Kavuşturulacağı Günler Yakındır.” Diye Konuştu.

Şuşa İle Birlikte Fuzuli, Cebrail, Zengilhan, Kubatlı, Laçın, Kerbecel, Ağdan, Hocavend Şehirlerinin de Aynı Şekilde Hızla Mamur Edileceğini İfade Eden Erdoğan, “Yıllarca Vatan Hasreti Çeken Azerbaycanlı Muhacir Kardeşlerimizin En Kısa Sürede Evlerine Dönebilmeleri İçin Türkiye Olarak Biz de Üzerimize Düşen Her Şeyi Yapıyoruz, Yapmayı Sürdüreceğiz.” Dedi.

Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:

“Karabağ’a Yeniden Hayat Vermenin Yanında Azerbaycanlı Kardeşlerimizin Bir Daha Böyle Felaketler Yaşamaması İçin de Bir Millet İki Devlet Ruhuna Uygun Şekilde Tedbirlerimizi Alıyoruz. Kardeşim Aliyev İle Birlikte İmzaladığımız ve Dünyaya İlan Ettiğimiz Şuşa Beyannamesi İle İlişkilerimizde Yeni Bir Dönemi Başlattık.

Bu Beyanname Çerçevesinde Pek Çok Anlaşmayı Çok Yakın Zamanda Türkiye ve Azerbaycan İmza Altına Alacak, Böylece Kardeşliğimizin Hukuki Temelini Daha da Güçlendireceğiz. Şuşa Başkonsolosluğumuzun da En Kısa Sürede Açılmasından, Zengezür Koridoru’nun Bir An Önce İşlemeye Başlamasına Kadar Gündemimizdeki Her Bir Başlığı Kararlılıkla ve Hızla Hayata Geçireceğiz. Önümüzdeki Aylarda Ülkemizde Gerçekleştireceğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi Toplantısı’nda Bu Hususlarla İlgili Somut Adımların Çoğunu Atmayı Planlıyoruz.”

Azerbaycan Milli Meclisine Misafir Olduklarını da Dile Getiren Erdoğan, “Zafer Sevincini Oradaki Milletvekilleriyle Birlikte Adeta Yeniden Yaşadığımız Bu Ziyarette Azerbaycan’ın Hep Yanında Olduğumuzu, Hep Yanında Olacağımızı Tüm Dünyaya Bir Kez Daha İlan Ettik.” İfadelerini Kullandı.

“Burası Dünyayı Kendi Siyasi ve Ekonomik Hırslarının Aracı Haline Getirenlerin Oyunlarının Kırıldığı Yer Olacaktır.” İfadesini Kullanan Erdoğan, Bölgenin Yeniden Huzura ve İstikrara Kavuşmasından En Çok Faydayı Sağlayacaklardan Birinin de Önüne Çıkan Fırsatı Değerlendirebilirlerse Ermenistan Olacağını Belirtti.

Azerbaycan Ziyaretinde Bölgede Görev Yapan Askerlerle Bir Araya Gelerek Sohbet Ettiklerini Aktaran Erdoğan, Türkiye-Galler Maçını Seyrettikten Sonra Azerbaycan’dan Ayrıldığını Söyledi. Erdoğan, “Orada Geçirdiğimiz İki Gün Boyunca Azerbaycanlı Kardeşlerimizin Bize Olan Samimi Muhabbeti Bizi Ayrıca Mutlu Etti. İnşallah Bu Süreci Hep Birlikte Kafkaslar’da Yeni Bir Dönemin Başlangıcı Haline Getireceğiz.” Dedi.

“BU YAPININ DAHA DA GELİŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”

Erdoğan, Güneydoğu Avrupa İş Birliği Süreci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ni Perşembe Günü Antalya’da Düzenlediklerini, Güneydoğu Avrupa Bölgesinden 8 Devlet ve Hükümet Başkanı İle Çeşitli Düzeylerde 15 Temsilcinin Katıldığı Zirvenin, Örgütün 25’inci Kuruluş Yıl Dönümü Olması Sebebiyle de Anlamlı Olduğunu Belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konuşmasını Şöyle Sürdürdü:

“İş Birliği Süreci Bölgedeki 13 Ülkenin Tamamının Aynı Masa Etrafında Toplandığı Yegane Oluşumdur. Kurulduğu Günden Beri Bölgedeki Siyasi Sorunların Diyalog Yoluyla Çözümü Konusunda Önemli Bir Misyon Üstlenen Bu Yapının Daha da Geliştirilmesi Gerektiğine İnanıyoruz. Türkiye’nin Bölgenin Barış ve İstikrarına Verdiği Öneme Uygun Şekilde, Yürütülen Projelere En Kapsamlı Desteği Biz Sağlıyoruz. Belgrad-Saraybosna Otoyolundan Göç ve Salgın Gibi Pek Çok Ortak Meselemizi Zirve Toplantılarında Ele Aldık. Avrupa Birliği’nin Genişleme Sürecinde Ortaya Çıkardığı Batı Balkanlar Kavramı İle Türkiye’nin Bölgeden Dışlanma Girişimlerinin Üye Ülkeler Tarafından Benimsenmediğini Memnuniyetle Gördük. Üye Ülkeler Olarak Aramızda Bölgesel Sahiplenme ve Kapsayıcılık İlkeleri Çerçevesinde Çözemeyeceğimiz Hiçbir Sorunun Bulunmadığı Düşüncesiyle İş Birliği Ortamını Geliştirmek İçin Çalışıyoruz. Zirveye Katılan Bütün Misafirlerimize Teşekkür Ediyorum.”

“KÜRESEL SİYASİ VE EKONOMİK SİSTEMİN YENİDEN YAPILANMASI TEKRAR GÜNDEME GELDİ”

Antalya’da Cuma Günü Türkiye’nin Uluslararası Alanda Önemli Bir Markası Haline Geleceğine İnandığı Antalya Diploması Forumu’na Katıldığını Dile Getiren Erdoğan, Foruma Salgının Yol Açtığı Pek Çok Zorluğa Rağmen Oldukça Üst Düzey Ve Yoğun Katılımın Olduğunu Vurguladı.

Erdoğan, 11 Devlet Ve Hükümet Başkanı, 45 Dışişleri Bakanı ve Bakan, 60’a Yakın Uluslararası Örgüt Temsilcisi, İş ve Akademi Dünyası İle Sivil Toplum Kuruluşlarından İsimlerin 25 Ayrı Etkinlikte Görüş Alışverişinde Bulunduğunu Söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Başta Olmak Üzere, Salgın Dönemi Başladıktan Sonra Gerçekleştirilen En Kapsamlı Uluslararası Toplantı Olan Antalya Diploması Forumu’nun Türkiye’ye ve Antalya’ya Kazandırılmasında Emeği Geçen Herkesi Tebrik Eden Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Forumun Açılış Konuşmasında, Dünyanın Karşı Karşıya Bulunduğu Sorunların Büyüklüğünün ve Çeşitliliğinin Uluslararası Alanda Dayanışma ve İş Birliğinin Önemini Artırdığını İfade Ettik. Salgın Döneminde Yaşananlar Bu Gerçeği Bir Kez Daha Gösterdi. İnsanlığın Tamamını Tehdit Eden Böylesine Hayati Bir Krizde İş Birliği Yerine Korumacı ve Rekabetçi Politikaların Öne Çıkmış Olması Üzerinde Uzun Uzun Durulması, Düşünülmesi Gereken Bir Çarpıklıktır. Küresel Siyasi ve Ekonomik Sistemin Yeniden Yapılanma İhtiyacı Bu Süreçte Tekrar Gündeme Gelmiştir. Türkiye Olarak ‘Dünya 5’ten Büyüktür’ İfadesiyle Uzun Süredir Dile Getirdiğimiz Yapısal Dönüşüm Tekliflerimizi Burada Bir Kez Daha İfade Ettik. Ülkemizle İlgili Gündeme Getirilen Eksen Tartışmalarının Gerisinde, Ortaya Koyduğumuz İnsan Öncelikli Diplomasi Dili ve Uygulamalarının Kimi Çevrelerde Yol Açtığı Hazımsızlık Var. Buna Rağmen Biz Doğru Bildiğimiz Yolda İlerlemeyi Kendimiz, Dostlarımız ve Tüm İnsanlık İçin En Hayırlı, En Adil, En Hakkaniyetli, En İyi Olanı Talep Etmeyi Sürdüreceğiz. Dünyanın En Kadim Devlet Geleneğine Dolayısıyla da Diplomasi Kültürüne Sahip Ülkelerinden Biri Olarak Öncelik Verdiğimiz Coğrafyalarda Kendimize Yakışır Şekilde Mücadeleye Devam Edeceğiz.”

Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu’nun Siyasetçileri, Akademisyenleri, Sivil Toplum Kuruluşlarını, İş Dünyasını ve Gençleri Kucaklayan Yapısıyla Küresel Sistemin İstikametini Belirlemede Önemli Rol Oynayacağına İnandığını Dile Getirdi.

Kemer’de NG Phaselis Bay Oteli’nin Açılışını da Cumartesi Günü Yaptığını Anımsatan Erdoğan, Antalya Programına İlişkin Bilgi Verdi.

“TURİZM SEKTÖRÜNE VERDİĞİMİZ KDV DESTEĞİNİ 1 AY DAHA UZATIYORUZ”

Erdoğan, Salgında Yaşanan Gelişmeler ve Bu Çerçevede İzlenilen Yol Haritasının Kabine Gündeminin İlk Konusunu Oluşturduğunu Belirterek Sağlık Hizmetlerinden Gıda Zincirinin Devamlılığına, Kamu Güvenliğinden Sosyal Dayanışmaya Kadar Her Alanda Türkiye’nin Salgın Döneminin Dünyada Parlayan Yıldızı Olduğunu Söyledi.

Hükümet Olarak Alınan Tedbirlerden Etkilenen Her Kesimin Üzerindeki Yükü Hayata Geçirdikleri Destek ve Teşvik Paketleri İle Azalttıklarını İfade Eden Erdoğan, Kısıtlamaları, Üretim ve İstihdam Üzerinde Olumsuz Etki Yapamayacak Şekilde Uyguladıklarını, Sanayi Üretiminin Yükselişinin de Düzenli Olarak Sürdüğünü Vurguladı.

Erdoğan, Nisanda Bir Önceki Aya Göre Yüzde 12,5 Olarak Gerçekleşen Yüksek Teknoloji Ürünleri Üretimindeki Artışın Sevindirici Olduğunu Dile Getirerek Milli Teknoloji Hamlesi Vizyonuyla, Türkiye’yi Yüksek Teknolojili Ürünlerin Pazarı Değil Üreticisi Yapma Yolunda Adım Adım İlerlediklerini Belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözlerine Şöyle Devam Etti:

“Bu Gelişmelere Paralel Olarak Sanayi Sektöründeki Kayıtlı İstihdam 4 Milyon 700 Bin Sınırına Dayanarak Tüm Zamanların En Yüksek Seviyesine Ulaştı. Tarımda Yaşanan Kuraklık Sebebiyle Ortaya Çıkacak Muhtemel Sıkıntılara Karşı Tedbirlerimizi Aldık, Alıyoruz. Salgın ve Kuraklık Nedeniyle Ortaya Çıkan Durumu İstismar Ederek Hububat İle Et, Süt, Yem Fiyatlarını Aşırı Şekilde Yükseltmeye Çalışanlara da İzin Vermeyeceğiz, Gerekli Dersi Vereceğiz. Toprak Mahsulleri Ofisimizi En Etkin Şekilde Devreye Sokarak Uygun Fiyatlı Yem Ham Maddesi Satışını Temmuz Ayında Başlatıyoruz. Salgın Döneminde İşlerine Ara Vermek veya Sınırlandırmak Zorunda Kalan Esnafımızı Kısa Çalışma Ödeneğinden Kira ve Ciro Desteğine Kadar Pek Çok Yöntemle Destekledik. Diğerleriyle Uyumlu Şekilde Turizm Sektörüne Verdiğimiz KDV Desteğini de 1 Ay Daha Uzatıyoruz.”

“HES KODU UYGULAMASI YAYGINLAŞTIRILARAK SÜRDÜRÜLECEKTİR”

Aşılamada Dünyanın Önde Gelen Ülkeleri Arasında Yer Alındığına İşaret Eden Erdoğan, Haziran Ayıyla Aşılamayı Hızlandırdıklarını, Türkiye’nin Bu Cendereden Bir An Önce Kurtulabilmesi İçin Ne Gerekiyorsa Yaptıklarını ve Yapacaklarını Söyledi.

Erdoğan, Türkiye’nin Aşılamada Oldukça İyi Bir Yere Geldiğini Vurgulayarak Şöyle Devam Etti:

“Bugün İtibarıyla Yaptığımız Aşı Sayısı 43 Milyon Doza Yaklaşmıştır. Son Bir Haftada Nüfusuna Oranla Dünyada En Çok Aşı Yapan Ülke Konumundayız. Son Olarak 30 Yaşa Kadar İndirdiğimiz Aşılama Faaliyetlerini Aynı Hızla Sürdüreceğiz. Hedefimiz Birkaç Hafta İçerisinde Aşılamayı 18 Yaş Üzerindeki Nüfusumuzun Tamamına Açmaktır. Böylece Türkiye’nin Salgın Krizini En Az Sıkıntıyla ve İlk Atlatan Ülkelerden Biri Olmasını Sağlamak İstiyoruz. Virüsün Yeni Varyantları Sebebiyle Dünyadaki Sıkıntılar Bir Müddet Daha Devam Edecek Olsa da Türkiye Bu Süreci de Başarıyla Geride Bırakacaktır. Biz Birliğimize, Beraberliğimize, Kardeşliğimize Sahip Çıktıkça Allah’ın İzniyle Üstesinden Gelemeyeceğimiz Hiçbir Mesele Yoktur.”

Geçen Ayın Sonunda Yaptıkları Son Kabine Toplantısının Ardından Haziran İle Başlayacak Yeni Dönem Uygulamalarını Kamuoyuyla Paylaştıklarını Anımsatan Erdoğan, Bugünkü Toplantıda da Gelecek Dönemde Uygulamaya Geçirecekleri Kimi Hususların İstişaresini Yaptıklarını İfade Etti. Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Bu Çerçevede Tamamı da 1 Temmuz İtibarıyla Başlamak Üzere Sokağa Çıkma Kısıtlamalarını Tümüyle Kaldırıyoruz. Müzikle İlgili Sınırlamayı da Daha İleri Bir Saat Olan 24.00’e Çekiyoruz. Kusura Bakmasınlar Gece Kimsenin Kimseyi Rahatsız Etmeye Hakkı Yoktur. Şehirler Arası Seyahat Kısıtlamalarıyla Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarındaki Sınırlamalar Sona Eriyor. Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Normal Mesai Düzenine Geçiliyor. Kamu ve Özel Sektördeki İş Ve İşlemlerin Tamamında Sağlık Bakanlığının Hazırladığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberlerine Uyulması Hassasiyetle Takip Edilecektir. HES Kodu Uygulaması Yaygınlaştırılarak Sürdürülecektir. Konuyla İlgili Diğer Ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın Genelgesinde Yer Alacaktır. Tüm Bu Kararların Ülkemize ve Milletimize Hayırlı Olmasını Diliyorum.

Bu Güzel Gelişmelerin Devamı İçin Milletçe Tedbirlere Uymayı Sürdürmemiz Gerekiyor. Sırası Gelen Herkesin Aşı Olması Hayati Öneme Sahiptir. Vatandaşlarımdan, Aşı Konusundaki Manipülasyonlara İtibar Etmemelerini, Bu Konuda Bilim İnsanlarına Kulak Vermelerini İstiyorum. Biz de Aşımızı Olarak Bilim İnsanlarımıza Olan Güvenimizi Gösterdik. Yerli Aşı Çalışmalarında da Birkaç Ay İçinde Yaygın Kullanıma Geçebilecek Seviyeye Gelmeyi Ümit Ediyoruz. Temizlik, Maske ve Mesafe Kurallarına Riayet Ederek, Bu Musibetin Üstesinden Hep Birlikte Geleceğiz. Bu Vesileyle Salgının Başladığı Tarihten Bugüne Kadar Canla Başla Fedakarca Görev Yapan Sağlık Çalışanlarımız ve Güvenlik Güçlerimiz Başta Olmak Üzere Herkese Şahsım ve Milletim Adına Şükranlarımı Sunuyorum.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

SAĞLIK BAKANLIĞI 21 HAZİRAN AŞI VE KORONAVİRÜS TABLOSUNU AÇIKLADI

HIZLI YORUM YAP