DOLAR

32,2858$% 0

EURO

34,9777% 0.38

GRAM ALTIN

2.446,22%0,89

ÇEYREK ALTIN

3.973,00%0,27

BİST100

10.173,42%1,17

BİTCOİN

1989764฿%-2.29034

ETHEREUM

93392Ξ%-2.06522

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BİDEN, MESNETSİZ, HAKSIZ VE HAKİKATLERE AYKIRI İFADELER KULLANMIŞTIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD Başkanı Biden, 24 Nisan Günü Yayımladığı Bir Mesajda Coğrafyamızda Bir Asırdan Daha Uzun Süre Önce Yaşanmış Acı Olaylarla İlgili Mesnetsiz, Haksız ve Hakikatlere Aykırı İfadeler Kullanmıştır." Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Düzenlenen Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslendi.

“Bizleri, Başı Rahmet, Ortası Mağfiret, Sonu Ebedi Azaptan Kurtuluş Olan Ramazan Ayı İle Buluşturan Rabbimizin, Bayrama da Aynı Şekilde Hepimizi Sağlıkla Afiyetle Huzurla Eriştirmesini Niyaz Ediyorum.” Diyen Erdoğan, Geçen Hafta Kabinede Bazı Değişiklikler Yaptıklarını Hatırlattı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını Hem İkiye Böldüklerini Hem de İki Yeni İsme Burada Görev Verdiklerini Anımsatan Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını Prof. Dr. Vedat Bilgin’in Yürüteceğini İfade Etti.

Ticaret Bakanlığı Vazifesini Mehmet Muş’un Devraldığını Hatırlatan Erdoğan, “Kendilerine Bir Kez Daha Kabine’mize Hoş Geldiniz Diyor, Rabbimden Başarılar Diliyorum.” Dedi.

Görevlerini Devreden Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan’a Yaptıkları Hizmetler İçin Şükranlarını Sunan Erdoğan, “Bu Arkadaşlarımızla İlgili Sosyal Medyada Yürütülen Linç Kampanyalarını Kınıyorum. Ülkemize Hizmet Eden Herkes Gibi Bu Arkadaşlarımızı da Hep Şükranla Hatırlayacak, Gerektiğinde Birikimlerinden İstifade Etmeyi Sürdüreceğiz.” Diye Konuştu.

Erdoğan, Bugün Kabine Toplantısı Öncesinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Misafir Ettiklerini Kaydederek, Tatar İle Görüşmelerinde İkili İş Birliği Konularını, Yarın Cenevre’de Gerçekleştirilecek “Gayriresmi 5+1 Birleşmiş Milletler” Toplantısını Ele Aldıklarını Aktardı.

Tatar’ın Cenevre’de, Kıbrıs Türk Halkından Aldığı Destekle Egemen Eşitliğe Dayalı İki Devletli Çözüm Vizyonunu Gündeme Getireceğini Dile Getiren Erdoğan, “Türkiye Olarak Biz de Bu Vizyona Tam Destek Vereceğiz. Özellikle Kıbrıs’ı Çözümsüzlüğe Mahkum Etmek İsteyen, Kıbrıs Türk’ü Kardeşlerimizi Ambargolarla Yıldırmaya Çalışan Zihniyete Müsamaha Göstermeyeceğiz. Toplantının Sonucu Ne Olursa Olsun Kıbrıs Türk’ü Kardeşlerimizin Yanında Durmaya Devam Edeceğiz.” İfadelerini Kullandı.

“GAZALARININ MÜBAREK OLMASINI DİLİYORUM”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kara ve Hava Unsurları İle PKK/YPG Terör Örgütünün Kuzey Irak’taki Fesat Yuvalarına Karşı Kapsamlı Bir Operasyon Başlattığını Anımsatan Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Türkiye, Sınırları Dışından ve İçinden Maruz Kaldığı Terör Saldırılarına Karşı 2015 Yılından İtibaren Terörle Mücadelesinde Yeni Bir Konsepte Geçmiştir. Artık Teröristlerin Burnumuzun Dibine Kadar Gelip Eylem Yapmasını Beklemeden Terör Örgütlerini İnlerinde Bulup Yok Etme Stratejisi İle Hareket Edeceğimizi Tüm Dünyaya Duyurduk. Bu Doğrultuda Hem Sınırlarımız İçinde Hem de Sınırlarımız Ötesinde Terör Örgütlerine Yönelik, Tarihlerinde Görülmemiş Ağır Darbeler İndirdiğimiz Operasyonlar Yürüttük, Harekatlar Gerçekleştirdik. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Adı Verilen Son Operasyonlarımız da İşte Bu Amaçla Yürütülmektedir. Operasyonlarımızda Görev Alan Kahraman Askerlerimizin Her Birini Alınlarından Öpüyor, Gazalarının Mübarek Olmasını Diliyorum. Cumartesi Günü Hareket Merkezine Bağlanarak Askerlerimize Terörle Mücadeledeki Kararlılığımız İle Başarı Temennilerimizi İfade Ettik. Irak ve Suriye Sınırlarımızı Terör Örgütlerinin Tacizinden Tamamen Kurtardığımız Gibi İnşallah Sınırlarımız Ötesinde de Herhangi Bir Terör Oluşumuna Kesinlikle İzin Vermeyeceğiz. Her Ne Kadar Bu Konudaki Hassasiyetlerimizi ve Kararlılığımızı Hala Anlamayanlar Varsa da Biz, Sahada ve Masada Yürüttüğümüz Mücadele İle Hakikatleri Herkese Kabul Ettireceğiz.”

Operasyonda 2 Şehidin Olduğunu Belirten Erdoğan, “2 Şehidimize de Allah’tan Rahmet Diliyorum, Mekanları İnşallah Cennet Olsun. Yaralılarımız, Onların da Ağır Bir Durumu Söz Konusu Değil. Rabbimden Kendilerine Şifalar Diliyorum.” Dedi.

“ACILARIN YARIŞTIRILMASINI İNSANİ BULMUYORUZ”

Suriye’de Sınırların Dibinde Bir Terör Oluşumu Peşinde Koşanların da Er Geç Bu Gerçeği Göreceklerine İnandığını Dile Getiren Erdoğan, “Biz, Kimin Ne Dediğine, Kimin Kiminle Yürüdüğüne Bakmadan, Ülkemizin ve Milletimizin Bekası İçin Ne Gerekiyorsa Onu Yapmayı Sürdüreceğiz. Allah, Türkiye’nin ve Onun Göz Bebeği Olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kahraman Mehmetçiğimizin Yar ve Yardımcısı Olsun.” İfadelerini Kullandı.

BİDEN’IN 1915 OLAYLARINI “SOYKIRIM” OLARAK NİTELEMESİ

ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 Olaylarını “Soykırım” Olarak Nitelediği Açıklamasına da Değinen Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“ABD Başkanı Biden, 24 Nisan Günü Yayımladığı Bir Mesajda Coğrafyamızda Bir Asırdan Daha Uzun Süre Önce Yaşanmış Acı Olaylarla İlgili Mesnetsiz, Haksız ve Hakikatlere Aykırı İfadeler Kullanmıştır. Hiçbir Tarihi ve Hukuki Temeli Olmayan Bu İfadeler, Milletimizin Her Ferdi Gibi Bizi de Ziyadesiyle Üzmüştür. Açıklamadaki İfadelere Radikal Ermeni Çevrelerin ve Türkiye Karşıtı Grupların Baskısıyla Yer Verildiğini Düşünüyoruz Ancak Bu Durum, Ortaya Çıkan Tablonun İki Ülke İlişkileri Üzerindeki Yıkıcı Etkilerini Ortadan Kaldırmıyor. Türkiye Olarak Tarihte Yaşanan Acıların Yarıştırılması Gibi Bir Anlayışı Kesinlikle İnsani Bulmuyoruz Ama Şayet Böyle Bir Yola Girilecekse Bu Yarıştan Alnı Ak, Vicdanı Müsterih, Kalbi Mutmain Çıkacak Tek Millet ve Devletin Biz Olduğunu da Hatırlatmak İsteriz. Amerika ve Avrupa Başta Olmak Üzere Bize ‘Soykırım’ İthamını Yönelten Çevrelerin Hepsi de Böyle Bir Mukayese Sonrasında İnsan İçine Çıkamayacak Hale Gelecektir. Esasen Son 2 Asırda En Büyük Sivil Can Kayıpları ve Buna Bağlı Nüfus Hareketleri Osmanlı Coğrafyasında, Yani Bizim Vatanımızda Olmuştur.”

“İSTİSMARA MÜSAİT MALZEME DEĞİL”

Osmanlı’nın Balkanlar’dan Kafkaslar’a Uzanan Topraklarındaki Nüfusunun Neredeyse Yarıya Yakınını Oluşturan 10 Milyon İnsanın Yarısının Ölüm, Yarısının İse Sürgün Acısı Yaşadığına Dikkati Çeken Erdoğan, “Bunu Biz Söylemiyoruz, Bizzat Batılı Tarihçiler İfade Ediyor. Dikkat Ederseniz Bu 10 Milyon İnsanla İlgili Ne Silahlı Bir Çete Fotoğrafı Ne Geride Bıraktıkları Kanlı İzler Ne Utanç Verici Başka Hangi Bir Hikaye Göremezsiniz, Bulamazsınız.” Dedi.

Bu İnsanlarla İlgili Anıtlara, Lobilere, Meclis Kararlarına ve Haklarının Aranması Anlamına Gelecek Bir Faaliyete De Rastlanmadığını Belirten Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Sadece Dedelerin Torunlarına Yürekleri Burkularak, Gözlerinden Akan Yaşlara Engel Olamayarak Anlattıkları Acı Hatıraları Vardır. Çünkü Bu İnsanlar Türk’tür, Çünkü Bu İnsanlar Müslüman’dır. Dolayısıyla Batılının Gözünde İstismara Müsait Malzeme Değildir. Millet Olarak Bugüne Kadar Kendi Acılarımızı İstismar Aracı Haline Getirme Gibi Bir Zihniyetle Hareket Etmedik. Bizim Acılarımızı Kalbimize Gömüp Sadece İleriye Bakma Erdemimizi, Sanıyoruz Bazıları Yanlış Anlıyor. Buna Göre Bizim de Batı’da Balkanlar’ın Kaybından, Doğu’da Uğradığımız İşgallerin Hesabına, Güneyimizde Bize Verilip Tutulmayan Sözlere Kadar Kapsamlı Bir Muhasebe Yapıp Ortaya Çıkan Faturayı da Muhataplarımızın Önüne Koymamız Gerekiyor. Hiç Sınırlarımız Dışına Çıkmaya Bile Gerek Yok, Adana’dan Antep ve Maraş’a, İzmir’den Afyon’a, İstanbul’dan Çanakkale’ye, Kars’tan Artvin’e Kadar Her Şehrimiz Kendi Kayıplarının Peşine Düşse Bile Yeter. Aynı Yaklaşımı Tüm Mazlum Toplumların, Coğrafyaların da Göstermesi Halinde Ortaya Nasıl Bir Sonuç Çıkacağını Kim Bilebilir. Batı’nın Ermeni Meselesindeki Tutumu ve Terör Örgütlerine Karşı Sergiledikleri Riyakar Tavrın Sonu İşte Bu Yola Çıkıyor.”

“ORTAK BİR TARİH KOMİSYONU KURULMASI TEKLİFİMİZE HALA BİR CEVAP ALAMADIK”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Düzenlenen Kabine Toplantısı’nın Ardından Yaptığı Millete Sesleniş Konuşmasında, “Tarihteki Olayların Araştırılması ve Hakikatlerin Ortaya Çıkartılması Bu İşin Erbabına Yani Tarihçilere Bırakılmalıdır, Siyasetçilere Değil. Yıllardır Dile Getirilen Ermeni İddiaları Konusunda Ortak Bir Tarih Komisyonu Kurulması Teklifimize Hala Bir Cevap Alamadık.” İfadelerini Kullandı.

Türkiye’nin Kendi Arşivlerini Tamamen Bu Komisyonun Araştırmalarına Açma Taahhüdünde Bulunduklarını Ancak Muhataplardan Yine Ses Çıkmadığını Dile Getiren Erdoğan, “Biz Kendimize Bu Kadar Güvenirken Karşı Tarafın İddia Sahibi Olarak Gerçeklerin Peşinde Koşmak Yerine Meseleyi Israrla Siyasi Zemine Taşıması İşin Aslını Göstermeye Zaten Tek Başına Yeterlidir.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde ve Dünyada Bu Konuda Hala Kafası Karışık Olanlar İçin Meseleyi Özetle Anlatmak İstiyorum.” İfadelerini Kullanarak, Anadolu’nun Ecdadın Yönetiminde Asırlar Boyunca Farklı Kökenden ve İnançtan İnsanın Huzur İçinde Yaşadığı Bir Coğrafya Olduğunu Söyledi.

Pek Çok Toplum Gibi Ermenilerin de Bu Dönemde Dini Özgürlüklerini Kazandıklarını ve Sosyal Statülerini Güçlendirdiklerini Anlatan Erdoğan, Tarihe 93 Harbi Diye Geçen Hadiseye Kadar Bu Barış İkliminin Sürdüğünü Hatırlattı.

Osmanlı’nın Son Döneminde Ülkedeki Pek Çok Kesimin Batılılar Tarafından Tahrik Edilerek, Cesaretlendirilerek ve Silahlandırılarak Ayaklandırıldığını Dile Getiren Erdoğan, “Bugün Üzerinde Çok Sayıda Devletin Yer Aldığı Balkan Toprakları İşte Bu Şekilde Başlatılan Asimetrik Savaşlarla Ülkeden Koparılmıştır. Doğuda da Aynı Senaryo Çarlık Rusya’sının da İştirakiyle Ermeniler Üzerinden Oynanmıştır.” Diye Konuştu.

“SİVİL TÜRK VE KÜRT NÜFUS ERMENİ ÇETELER TARAFINDAN KATLEDİLMİŞLERDİR”

Erdoğan, I. Dünya Savaşı’na Kadar 40 Civarında İsyan Çıkartan Ermeni Çetelerin Bu Dönemde Kontrolden Çıkarak Büyük Katliamlara Yöneldiklerini Anlatarak, “Batılıların Siyasi ve Ekonomik, Rusların da Askeri Desteğiyle Palazlanan Ermeni Örgütleri Köyleri ve Şehirleri Basıp Önlerine Gelen Herkesi Kadın Çocuk İhtiyar Demeden Öldürmüşlerdir. Mensuplarının Toplamı 150 Bin İle 300 Bin Arasında İfade Edilen Bu Çeteler Topraklarımıza Saldıran Rus Ordusunun Saflarında da Aktif Olarak Bize Karşı Savaşmışlardır. Van’dan Kars’a, Erzurum’dan Anadolu İçlerine Kadar Pek Çok Yerde Sayıları Milyonla İfade Edilen, Tamamı Sivil Türk ve Kürt Nüfus Ermeni Çeteler Tarafından Katledilmişlerdir.” Dedi.

“Peki 24 Nisan’da Ne Olmuştur?” Diye Soran Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Aslında 24 Nisan’da İnsani Trajedi Anlamında Hiçbir Şey Olmamıştır. 24 Nisan 1915 Tarihi Sadece Osmanlı Devletinin Savaş Halinde Bulunduğu Ülkelerle Bir Olup Aleyhine Faaliyet Yürüten Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Gibi Örgütleri Kapatıp 235 Yöneticisini Tutukladığı Gündür. Daha Ortada Ne Sevk ve İskan Kanunu Ne De Bunun Uygulaması Olmadığı İçin Yaşanan Herhangi Bir Can Kaybı da Söz Konusu Değildir. Ülkemizdeki Ermeni Toplumu Dünyadaki Genel Uygulamaya Paralel Şekilde Bu Tarihi Kendi Acılarını Anma Günü Olarak Kabul Etmiştir. Biz de Gerçekte Bu Tarihte Ne Olduğunu Bilmemize Rağmen Ermeni Toplumunun Tercihine Saygı Duyarak Kendilerine Bir Süredir Acılarını Paylaşan Mesaj Gönderiyoruz. Osmanlı Devletinin 24 Nisan’da Yaptığı Bu Tutuklamaların Ardından 27 Mayıs’ta Sevk ve İskan Kanunu Çıkartılmış, 1 Haziran’da da Uygulamasına Geçilmiştir. Yapılan İşlem Muhtemel Bir Tehdide veya Tehlikeye Değil, Bilfiil Yürüyen Bir İsyana ve Artarak Süren Katliamlara Karşı Alınmış Bir Tedbirdir.”

“SADECE MASUM VE SAVUNMASIZ İNSANLARI KATLETMİŞLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu Tarihlerin Osmanlı Devletinin Çanakkale Başta Olmak Üzere Pek Çok Cephede Tarihi Bir Mücadele Yürüttüğü Döneme Tekabül Ettiğine Dikkati Çekerek, “Genel Seferberlik Sebebiyle Eli Silah Tutan Erkeklerin Hemen Tamamı Cephede Olduğu İçin Geride Sadece Savunmasız Kadınlar, Çocuklar, Yaşlılar Kalmıştır. Ermeni Çeteleri Türk Ordusuyla veya Şehirlerini Koruyan Silahlı Türk Milisleriyle Çatışmamış, Sadece Masum ve Savunmasız İnsanları Katletmişlerdir.” Diye Konuştu.

Van’ın Zeve Köyü’nde Yaşayan 2 Bin 500 Sivilin Tamamının Tek Bir Fert Hayatta Bırakılmaksızın Ermeni Çeteciler Tarafından Şehit Edildiğini Söyleyen Erdoğan, Sadece Muş’ta 1 Yıl İçinde 20 Bin Vatandaşın Katliama Maruz Kaldığını İfade Etti.

Hızlarını Alamayan Ermeni Çetecilerin Trabzon Civarındaki Rum ve Hakkari’deki Musevi Osmanlı Vatandaşlarını da Topluca Öldürmekten Çekinmediklerini Anlatan Erdoğan, “Şayet Ortada Tarafların Karşılıklı Savaşmış Olmalarından Kaynaklanan Bir Kayıp Olsa, Bu da Bir Yere Kadar Anlaşılabilir. Ama Tekrar Ediyorum Ermeni Çeteleri Sadece Anadolu’da Savunmasız Sivil Türkleri ve Kürtleri, Kafkasya Tarafında da Çerkezleri Katletmişlerdir. Ermeni Çeteciler Yaptıkları Katliamları ve Yüz Binlerce İnsanı Göçe Zorladıklarını Övünerek Anlatmışlardır. Bununla İlgili Pek Çok Belge Bölge Ülkelerinin Arşivlerinde Mevcuttur. Osmanlı Devleti, Çıkardığı Sevk ve İskan Kanunu’yla Bu Katliamları Gerçekleştiren Çetelerin Dayandığı Ermeni Nüfusu Geçici Olarak Başka Bölgelere Gönderme Kararı Almıştır. Üstelik Bu Karar Ülkedeki Tüm Ermenileri Değil, Sadece Çete Saldırılarının Yoğun Olduğu Yerlerdeki Ermeni Nüfusu Kapsamaktadır.” Değerlendirmesinde Bulundu.

Çıkarılan Kanunla Yeri Değiştirilen Ermeni Nüfusun Sayısı Konusunda da Pek Çok Tezviratın Ortada Dolaştığına İşaret Eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“1. Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Topraklarında Ermeni Nüfusun Toplamı 1 Milyon 300 Bin Olarak Kayıtlarda Yer Alıyor. Şu Anda Ben Belgeyle Konuşuyorum, Sayın Biden Gibi Konuşmuyorum. Biden Neye Dayanarak, Nasıl Konuşuyor Bilmiyorum. 1 Milyonun Üzerinde Şu Anda Arşivlerimizde Belge Var. Buyursunlar, Gelsinler, Belgeleri İncelesinler. Acaba Amerika’nın Arşivlerinde Ne Kadar Bu Konuda Belge Var veya Varsa Bu Belgeleri Açabiliyor Mu? Avrupa’da Var Mı, Varsa Açabiliyor Mu? Biz ‘Hodri Meydan’ Diyoruz Ama Bugüne Kadar Bizim Bu Çağrılarımıza Cevap Veremediler. Şu Anda Bu Nüfusun Yaklaşık 350 Bini Savaş Döneminde Rus Topraklarına Geçmiştir. İran’a Gidenlerle Birlikte Bu Rakam 500 Bine Ulaşmaktadır. Dolayısıyla Sevk ve İskana Tabi Tutulanların Sayısı Amerika’nın Kendi Raporlarında Bile En Fazla 600 Bin Olarak Belirtilmektedir ki Gerçek Rakam Daha da Azdır. Osmanlı’nın Ermeni Nüfusu Yer Değiştirme İşlemi Sırasında Salgın Hastalıktan, Asayiş Sorunlarından veya Güvenlik Güçleriyle Çatışırken Hayatını Kaybedenlerin Sayısı İse 150 Bini Ancak Bulmaktadır. Elbette Bu 150 Bin Kişinin Her Biri Bir Candır ve Önemli Bir Rakamdır. Gerçek Rakamların Bir Sıfır İlaveyle Abartıldığını Bizzat Ermeni Tarihçilerin ve Siyasetçilerin Kendileri de İtiraf Ediyor. Yine Ermeni Tarihçiler, Kayıpların Çoğunun Cephedeki Savaşlarda Yaşandığını da Belirtirler.”

“ŞU ANDA İSTANBUL’DA 100 BİN ERMENİ NÜFUS BULUNUYOR”

Osmanlı Devleti’nin, Ermeni Nüfusunu Başka Bir Yere Göndermediğini, Kendi Toprakları İçinde Yer Değiştirtirdiğini Hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Kanuna Tabi Kişilere Hazırlık İçin Bir Hafta Süre Verilmiş, Mazereti Olanlar da Sevkten Muaf Tutulmuşlardır. Sevk İşlemleri Sırasında Gereken İdari Tedbirler Alınmış, Bunun İçin Gereken Tahsisat da Yerel Birimlere Gönderilmiştir. Bu Dönemde Kimsesiz Kalmış Olan Ermeni Çocuklara Sahip Çıkılarak Kendileri İçin Yetimhaneler Kurulmuştur Sayın Biden. Mağdur Durumda Olan Ermeni Nüfusa Dışarıdan Yardım Gönderilmesine de Hiçbir Zaman Engel Çıkartılmamıştır.” İfadelerini Kullandı.

Türkiye’de Pek Çok Yerde Ermenilerin Katlettiği Türklere Ait Toplu Mezarların Olduğunu Kaydeden Erdoğan, “Türklere Ait Toplu Mezarlar Vardır Ama Hiçbir Yerde Ermenilere Ait Toplu Mezara Rastlayamazsınız. Çünkü Böyle Bir Hadise Yaşanmamıştır. Savaş Döneminde Ülkemiz Topraklarında Çoğu, İstanbul ve Batı Şehirlerimizde Olmak Üzere 300 Bin Ermeni Yaşamayı Sürdürmüştür.” Dedi.

Şu Anda İstanbul’da 100 Bin Ermeni Nüfus Bulunduğunu Belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Biz Bu Konularda Hiçbir Zaman Dışlayan Olmadık. Savaş Sonrası Geri Dönenler İle Bu Rakam Bir Ara 650 Bine Yaklaşmıştır. Herhalde İnsanlar Katledildikleri, Soykırıma Uğratıldıkları Bir Yere Gönüllü Olarak Geri Dönmezler Sayın Biden. İngilizler Tarafından 1921’de Yapılan Bir Nüfus İstatistiğinde, Eski Osmanlı Coğrafyasındaki Toplam Ermeni Nüfus 1,2 Milyona Yakın Olarak Belirtilmektedir. Bu Rakam Savaş Öncesi Nüfusla ve Savaş Sırasındaki Gerçek Kayıplarla Uyumludur. Bilhassa Suriye, Ürdün ve Lübnan Gibi Yerlere Gönderilen Ermenilerden Önemli Bir Kısmı Zamanla Amerika Kıtasına ve Avrupa’ya Göç Etmişlerdir. Ermeni Tezlerini Destekleyenler, O Dönemde Evlerinden Ayrılan Herkesi Öldürülmüş Gibi Göstererek Soykırım Yalanlarını Desteklemeye Çalışmaktadır.

Eğer Osmanlı, Sevk ve İskan Kanunu İle İç Karışıklık Yaşanan Bölgelerdeki Ermeni Nüfusu Başka Yerlere Göndermeseydi, Cephelerdeki Askerlerini Çekmek Mecburiyetinde Kalacaktı. Daha Açık Bir İfade İle Mesela, Çanakkale’de veya Kudüs’te Savaşan Askerlerimizi Karışıklık Yaşanan Bölgeleri Güvenli Hale Getirmek İçin Oraya Göndermemiz Gerekecekti. Böylece Osmanlı, Cephede Düşmanla Değil Sınırları İçindeki Çetecilerle Mücadele Ederken Savaşı Kaybetmiş Olacaktı. Allah Göstermesin Bu Tehlikeli Süreç, Bizi Ağır Bir Esaretle Yüz Yüze Bırakarak, İstiklal Harbi’mizi Dahi Tehlikeye Atacak Boyuta Ulaşabilirdi. Zaten O Günlerde Savaştığımız Düşmanların İstediği de Buydu. Ermenileri Bu Sinsi Senaryoda Acımasızca Kullanmışlar, Amaçlarına Ulaşamayınca da Ölülerini Dahi İstismar Etmekten Çekinmemişlerdir. Halbuki Diğer Tarafta Şöyle Bir Gerçek Var. Çok Değil, Bir Asır Önce Bugünkü Ermenistan Devletinin Bulunduğu Coğrafyadaki Nüfusun Yüzde 80’inden Fazlası Müslümanlardan Oluşuyordu, Burası Çok Önemli. Oysa Bugün Aynı Coğrafyada Türk ve Çerkez Nüfustan Oluşan Müslümanlardan Neredeyse Kimse Kalmamıştır.”

“EĞER ‘SOYKIRIM’ DİYORSANIZ KENDİNİZİ AYNAYA BAKIP DEĞERLENDİRMENİZ LAZIM”

Yaklaşık 30 Yıl Önce İşgal Edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan Şehirlerinde Yapılanların da Ortada Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, “Şimdi Buradan Yine Sesleniyorum Sayın Biden: Minsk Üçlüsü Diye Bir Üçlü Oluşturulmuştu Burada. Kim Vardı? Amerika, Rusya ve Fransa Vardı. 30 Yıl Bu İşgalden Kurtarmadınız Oradaki İnsanları ve Ne Yazık ki 1 Milyonu Aşkın Azeri Kardeşlerimiz Oralardan Hicret Etmek Durumunda Kaldılar. Bütün O Yerler, O Karabağ, Bütün Binaları, Her Şeyi Maalesef Yakıldı, Yıkıldı. Eğer ‘Soykırım’ Diyorsanız, Şöyle Kendinizi Aynaya Bakıp Bir Değerlendirmeniz Lazım.” İfadelerini Kullandı.

Bütün Gerçeğin Ortada Olduğunu Belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karabağ, Kızılderilileri Zaten Söylememe Gerek Yok, Onlar Her Şeyiyle Ortada. Bütün Bu Gerçekler Ortadayken Sizler Kalkıp da Türk’e, Türk Milletine ‘Soykırım’ Yaftasını Yakıştıramazsınız. Bakın Buralarda On Binlerce Sivil İnsan Katledilirken 1,5 Milyon Azerbaycanlı Kardeşimiz Evlerini Terk Etmek Mecburiyetinde Bırakılmıştır.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“En Başından Beri Ermeni Çevrelerin Soykırım Yalanı Üzerine Bu Derece Abanmalarının Sebeplerinden Biri de Yaklaşık 1,5 Asırdır Yaptıkları Kıyımlardan ve İhlallerden Sorumlu Tutulma Korkularıdır. Büyük Vaatlerle Kandırılan Ermenilerin, Hem Ruslar Hem de Avrupa ve Amerika Tarafından Aldatılmış Olmanın Utancı ve Öfkesini Bu Yalanla Örtmeye Çalıştıkları Anlaşılıyor. Ermeni Yalanlarını Destekleyen Çevreler de Kendi Tarihlerindeki Utançların Üzerini Örtme Telaşı İçindeler.

Toplamda 17 Milyon İnsanın Öldüğü 1. Dünya Savaşı Döneminde Yaşanan Sivil Kayıplar Üzerinden Bir Değerlendirme Yapacaksak, Şunları da Hatırlatmamız Gerekiyor: Aynı Dönemde Çarlık Rusyası Topraklarında Yaşayan Yüz Binlerce Alman ve Musevi Kökenli Vatandaşını Alman Ordusuyla İş Birliği Yapma İhtimalleri Olduğu İddiasıyla Sibirya Tarafına Sürmüştür. Daha Doğrusu Sürgün Adı Altında Bu İnsanların Çok Büyük Bir Bölümü Açlık, Hastalık ve Soğuk Altında Ölüme Terk Edilmiştir.”

“ERMENİ SEVK VE İSKANI SIRASINDA YAŞANAN KAYIPLARI BU İKLİMDE DEĞERLENDİRMEK GEREKİYOR”

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun da Kendi Vatandaşı Olan Yüz Binlerce Rus Asıllı İnsanı Kurşuna Dizerek, Asarak veya Toplama Kamplarında Ölüme Yollayarak Ortadan Kaldırdığını Anımsatan Erdoğan, “Balkanlarda ve Kafkaslar’da Bizim Uğradığımız, 5 Milyonu Ölümle 5 Milyonu Yerinden Edilmeyle Sonuçlanan Kayıtları Tekrar Hatırlatmak İstiyorum. Osmanlı’nın 1915’te Gerçekleştirdiği Ermeni Sevk ve İskanı Sırasında Yaşanan Kayıpları İşte Bu İklimde Değerlendirmek Gerekiyor.” Dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet Ermenilerin Kayıtları ‘Soykırım’ Olarak Nitelendirilecekse, Verdiğimiz Bu Örnekler Başta Olmak Üzere Aynı Dönemde Yaşanan Tüm Olaylar da Aynı Paranteze Alınmalıdır. Hatta Öncesine ve Sonrasına Gidecek Olursak Amerika ve Avrupa Tarihinde Soykırım Diye Nitelendirilebilecek Nice Hadiseye Rastlayabiliriz. Kızılderililer’den Siyahilere, Almanya’nın Dresden Kentinde Yapılanlardan Japon Şehirlerine Atılan Atom Bombalarına, Özellikle Vietnam’dan Irak’a Kadar Pek Çok Başlıkta Bu Konular Tartışmaya Açılabilir. Güney Amerika’dan Afrika Kıtası’na ve Doğu Asya’ya Kadar Dünyanın Dört Bir Yanındaki Nice Toplumlar Yaşadıkları Zulümleri Yüreklerinde Hala Bir Yara Olarak Taşıyor. 1. Dünya Savaşı’nda Bizim Topraklarımızda Ortaya Çıkan Acı Görüntüler İse Aynı Dönemde İstisnasız Herkesin Yaşadığı Sorunların Bir Kesitini Teşkil Ediyor.” İfadelerini Kullandı.

“ASALA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARI UNUTMADIK”

Biden’ın 24 Nisan’da Yayımladığı Mesaja Değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soykırım Kavramının İfade Edilebilmesi İçin Tarihçilerin Üzerinde Uzlaştığı Somut Deliller ve Bunlara Dayalı Mahkeme Kararları Olması Gerektiğini, Ermeni İddialarına İlişkin Ortada Ne Somut Delil Ne de Uluslararası Mahkeme Kararı Olduğunu Vurguladı.

Soykırım İddialarına Karşı Türkiye’nin Ortak Tarih Komisyonu Kurulması ve Arşivlerin Açılması Teklifinde Bulunduğunu Hatırlatan Erdoğan, Bununla Öncelikle Meselenin Tarihi Olarak Doğru Zemine Oturmasını Amaçladıklarını Belirtti. Erdoğan, “Biz Kendimizden Emin Olduğumuz İçin Bu Konularda Her Türlü Konuşmaya, Tartışmaya, Araştırmaya, Değerlendirmeye Açığız. Hatta Peşin Hükümle Aleyhimizde Yayın Yapacağını Bildiğimiz Araştırmacılara Bile Arşivlerimizi Kapatmıyoruz.” İfadelerini Kullandı.

ABD ve Avrupa’nın, Arşiv Belgeleriyle Konuşmaktan Kaçanların İftira ve Yalanlarının Yanında Yer Aldığını Belirten Erdoğan, Söz Konusu Ülkelerin Bu Tutumlarıyla Sadece Türkiye’ye Husumet Göstermekle Kalmadıklarını, Aynı Zamanda Bilime de İhanet Ettikleri Belirtti.

Ermeni Yalanlarına Prim Vermedikleri ve Gerçeğin Peşinde Koştukları İçin Saygın Tarihçilere Saldırıların Yapıldığına Dikkati Çeken Erdoğan, “Soykırım Yoktur” Demenin Yasayla Suç Haline Getirilmesi Çabalarının İse Tam Bir Garabet Örneği Olduğu İfade Etti.

ASALA Terör Örgütünün 1970’li Yıllarda Türk Diplomatlara, Yani Elinde Silah Olmayan Sivil Kamu Görevlilerine Karşı Gerçekleştirdiği Saldırıları Unutmadıklarını ve Unutmayacaklarını Belirten Erdoğan, Bu Alçak Eylemlerde Hayatlarını Kaybeden Diplomatların Katillerinin Nasıl Korunduğunu, Cezaevlerinden Nasıl Salıverildiğini de Bildiklerini Kaydetti.

Bir Asır Önceki Hayallerin Bir Benzerinin, Ermeni Örgütlerinin Bıraktığı Yerden Son 40 Yıldır PKK Terör Örgütü Vasıtasıyla Hayata Geçirilmeye Çalışıldığının da Farkında Olduklarının Altını Çizen Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Allah’ın İzniyle Üzerimizde Oynanın Tüm Oyunları Nasıl Hüsrana Uğrattıysak, Dün PKK Üzerinden Sınırlarımız İçinde, Bir Süredir PKK-YPG Üzerinden Suriye’de Kurulan Tuzağı da Aynı Şekilde Parçalayıp Atacağımızdan Kimsenin Şüphesi Olmasın. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Bu Gerçekler Işığında Attığı Yanlış Adımdan Bir An Önce Dönmesini Umut Ediyoruz. Soykırım Gibi İthamlar, Siyasetin Konusu Olamayacak Kadar Hassas Konulardır. Tarih İlmi Bir Kenara Bırakılarak, Ülke Başkanlarının, Parlamentolarının Bu Tür Konularda Ahkam Kesmesi, İşleri İçinden Çıkılmaz Bir Hale Getirmekten Başka İşe Yaramaz. Biz Tarihe, Husumet Çıkarmak ve Yeni Kavgalar Üretmek Değil, Daha Güzel Bir Geleceği İnşa Ederken Ders Almak İçin Bakılması Gerektiğine İnanıyoruz.”

“HEDEFLERİMİZE DOĞRU İLERLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Tartışmaların Ermeni Toplumuna Faydası Olmadığı Gibi Tam Tersine Bu Tür Adımların Yeni Sıkıntıların Kaynağı Haline Geleceğini Söyleyen Erdoğan, Ermeni Toplumuyla Hiçbir Sorunlarının Olmadığını Vurguladı.

Bin Yıl Aynı Topraklarda Ermenilerle Yaşadıklarını, Bir Kısmıyla da Barış ve Huzur İçinde Hayatlarını Sürdürmeye Devam Ettiklerini Anlatan Erdoğan, Ermenistan İle İyi Komşuluk Esasına Dayalı Bir İlişki Tesis Etmek İstediklerini Belirtti.

İlişkilerinin Geliştirilmesi İçin Son 16 Yıldır Türkiye’nin Fedakarlık Yaparak Gerekli Adımları Attığını Hatırlatan Erdoğan, Buna Karşı Samimi Bir Karşılık Bulamadıklarını İfade Etti.

Karabağ Meselesinin Çözümünün Ardından Ermenistan İle Yeniden İş Birliği Zemini Doğduğuna İnandığını Dile Getiren Erdoğan, ABD Başkan Joe Biden’ın 24 Nisan Açıklamasının Hem Bu Süreci Hem de Kendileriyle Olan İlişkileri Zora Soktuğunu Kaydetti.

“Onlar Tersini Söylüyor Diye Güneş Doğmayacak Değildir, Onlar Aksini İddia Ediyor Diye Hakikat Işığı Parlamaktan Vazgeçecek de Değildir.” Diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Uzun Yıllar Boyunca Amerika İle ‘Güvenilir Müttefiklik’ Üzerine Kurulu Yakın İlişkilerimiz Olmuştu. Türkiye’nin Kırmızı Çizgisi Olan FETÖ ve PKK-PYD’ye Verilen Destek İle Uyguladıkları Ambargoyla Müsebbibi Kendileri Olan S-400 Krizi Gibi Hadiseler ‘Model Ortaklık’ Seviyesindeki İlişkilerimize Zarar Verdi. Son Gelişmelerin Üzerine Adeta Tuz-Biber Olan 24 Nisan Açıklamasıyla Artık Türk-Amerikan İlişkileri Bu Seviyesinin de Çok Gerisine Düşmüştür. Biz, Milli Birlik ve Beraberliğimizden, Tarihi Mirasımızdan, Coğrafi Avantajlarımızdan ve Eşsiz Potansiyelimizden Aldığımız Güçle, Şartlar Ne Olursa Olsun Kendi Hedeflerimize Doğru İlerlemeyi Sürdüreceğiz. Haklı Olduğumuzun Gayet İyi Bilindiği Konularda Bize Israrla Geri Adım Attırılmaya Çalışılmasından Artık Yorulduk. Bu Şekilde Bizi Yolumuzdan Döndürebileceklerini Sananlar, Yanıldıklarını Anlamış Olmalıdır. Türkiye Olarak Tüm Samimiyetimizle, Amerika Birleşik Devletleri İle de Avrupa Birliği İle de Eşit ve Adil Şartlarda Birlikte Çalışmak, Beraber Yol Yürümek İstiyoruz. Küresel Siyasi ve Ekonomik Sistemin Yeniden Şekillenme Sürecinde Bu İş Birliğinin Çok Daha Önemli ve Herkesin Faydasına Olduğuna İnanıyoruz.”

“TÜRKİYE HAKSIZ, ÇİFTE STANDARTLI, MARJİNAL GRUPLARIN ETKİSİYLE ALINMIŞ MUAMELELERE MARUZ BIRAKILMAMALI”

Tek İsteklerinin Türkiye’nin Haksız, Adaletsiz, Çifte Standartlı, Marjinal Grupların Etkisiyle Alınmış Muamelelere Maruz Bırakılmaması Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, İstiklalini ve İstikbalini Her Şeyin Üzerinde Tutan Türkiye’nin Bu Duruşuna Saygı Gösterilmesi Halinde, Herkesle Her Zeminde Konuşmaya ve İş Birliğine Hazır Olduklarını Aktardı.

ABD Başkanı Biden İle Haziranda Düzenlenecek NATO Zirvesi’nde Kararlaştırdıkları Görüşmede, Bu Konuları Yüz Yüze Değerlendirerek, Yeni Bir Dönemin Kapılarını Aralayacaklarına İnandığını Dile Getiren Erdoğan, “Muhatabımızla İki Ülke İlişkilerini Zehirleyen Konuları Bir Kenara Bırakarak, Artık Bundan Sonrasına Bakmamızı Sağlayacak Bir Anlayış Birliğine Varmayı Umuyoruz. Aksi Takdirde, İlişkilerimizin 24 Nisan Açıklamasıyla Düştüğü Yeni Seviyenin Gerektirdiği Pratikleri Hayata Geçirmeye Başlamaktan Başka Çaremiz Kalmayacaktır.” İfadelerini Kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İle Ermenistan’la Yapılan Anlaşmanın Uygulanması ve Son Gelişmeler Çerçevesinde Atılabilecek Ortak Adımlar Konusunda Telefon Görüşmesi Yaptıklarını Belirterek, Şöyle Konuştu:

“Yıllarca Çözümsüzlüğü Çözüm Diye Dayatanlara En Güzel Cevabı Azerbaycan’la Birlikte Karabağ’da Verdiğimizi Biliyorsunuz. Önümüzdeki Günlerde Bu Çerçevede Atacağımız Adımları Daha da Detaylandıracağız. Tabii Asıl Üzüntümüz, İçimizdeki Bazı Kesimlerin de Tarihi Hakikatlere Sırtlarını Dönerek ‘Soykırım’ Yalanına Sarılmış Olmalarıdır. Kendi Vatanına, Kendi Halkına Aleni İhanet İçine Giren Bu Kesimlerin Takdirini Milletimize Bırakıyoruz. Biz, Büyük ve Güçlü Türkiye’nin İnşası İçin İçeride ve Dışarıda Ne Gerekiyorsa Yapmanın Gayreti İçinde Olacağız. Evlatlarımıza Özgür ve Müreffeh Bir Ülke Bırakana Kadar Bu Mücadeleyi, Gerektiğinde Canımız Pahasına Sürdüreceğiz.”

“29 NİSAN’DA 17 MAYIS’A KADAR SÜRECEK ŞEKİLDE TAM KAPANMAYA GEÇİYORUZ”

Erdoğan, Covid-19’la Mücadeleye İlişkin, “Avrupa’nın Açılma Sürecine Girdiği Bir Dönemde, Bizim Geride Kalmamak İçin Vaka Sayılarımızı Süratle 5 Binin Altına İndirmeliyiz. Aksi Takdirde, Turizmden Ticarete ve Eğitime Kadar Her Alanda Ağır Bir Faturayla Karşı Karşıya Gelmemiz Kaçınılmaz Olacaktır.” Diye Konuştu.

Erdoğan, Alınan Yeni Tedbirlere İlişkin, Şunları Aktardı:

“29 Nisan 2021 Perşembe Akşamı Saat 19.00’dan Başlayıp, 17 Mayıs 2021 Pazartesi Sabah 05.00’e Kadar Sürecek Şekilde Tam Kapanmaya Geçiyoruz. İçişleri Bakanlığı Genelgesinde Belirtilen İstisna Tutulan Kuruluşlar Hariç, Tüm İş Yerleri Faaliyetlerine Ara Verecektir. Şehirler Arası Seyahatlerin Tamamı İzne Tabi Olacak ve Şehirler Arası Toplu Taşıma Araçları Yüzde 50 Kapasiteyle Çalışabilecek. Konaklama Tesislerindeki Rezervasyonlar, Sokağa Çıkma Ve Şehirlerarası Seyahat Kısıtlamaları İçin İstisna Teşkil Etmeyecektir. Anaokulu, Kreş, 8’inci ve 12’nci Sınıflar Dahil, Tüm Kurumlarda Yüz Yüze Eğitime Ara Verilecek, Tüm Sınavlar Ertelenecektir. Zincir Marketler Pazar Günleri Kapalı Olacak, Diğer Günlerde Belirlenen Saatlerde Hizmet Vermeyi Sürdürecektir. Sürecin Hedeflediğimiz Sonuçları Verebilmesi İçin Kurallar En Sıkı Şekilde Uygulanacak, Tedbirlerin İstismarına İzin Verilmeyecektir.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TÜRKİYE, COVİD-19 TEDBİRLERİ KAPSAMINDA 29 NİSAN-17 MAYIS ARASINDA ‘TAM KAPANMA’YA GEÇİYOR

HIZLI YORUM YAP