DOLAR

32,4245$% -0.2

EURO

34,8703% -0.67

GRAM ALTIN

2.439,17%0,13

ÇEYREK ALTIN

4.047,00%0,00

BİST100

9.915,62%2,05

BİTCOİN

2074965฿%-1.46111

ETHEREUM

102040Ξ%-0.96738

a

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSLAM İKTİSADI KRİZDEN ÇIKIŞIN ANAHTARIDIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12. Uluslararası İslam Ekonomisi Ve Finansı Konferansı”nda Yaptığı Konuşmada, “İslam İktisadı Krizden Çıkışın Anahtarıdır.” Dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Kalkınma Bankasının Kuruluşu Olan İslami Araştırma Ve Eğitim Enstitüsünün Koordinasyonunda, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomi Ve Finansı Uygulama Ve Araştırma Merkezinin Ulusal Ve Uluslararası Kuruluşlarla İş Birliğiyle Bu Yıl 12. Kez Düzenlenen Uluslararası İslam Ekonomisi Ve Finansı Konferansı’na (IIEFC) Telekonferansla Katıldı.

Erdoğan, Konferansın Düzenlenmesinde Emeği Geçenlere Teşekkür Etti. Konferansın Ülke, Bölge, Dünya Ve İnsanlık İçin Hayırlara Vesile Olmasını Dileyen Erdoğan, Etkinliğe Yurt İçi Ve Yurt Dışından Katılanlara Da Katkıları İçin Şükranlarını Sundu.

İlki 1976’da Mekke’de Düzenlenen Konferansın 12’ncisinin Bu Yıl İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinin Başkanlığında Gerçekleştirildiğine Dikkati Çeken Erdoğan, “Üniversitemize İsmini Veren Hocaların Hocası Olarak Bilinen Prof. Dr. Sabahattin Zaim, İslam Ekonomisi Ve Finansı Alanında Çığır Açan Eserlere İmza Atmış, Çok Değerli Bir İlim Adamıydı. Tüm Hayatını İlme, Vakıf Hizmetine, İnsan Yetiştirmeye Hasleden Merhum Sabahattin Zaim Hocamızı Buradan Minnetle Yad Ediyorum.” Dedi.

Perşembe Günü Vefat Eden Prof. Dr. Sabri Orman’a Da Allah’tan Rahmet Dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Sabri Orman Hocamız, Tıpkı Üstadı Rahmetli Sabahattin Zaim Gibi İslam İktisat Düşüncesi Konusunda Kıymetli Eserleriyle Tanınan Mümtaz Bir Şahsiyetti. Üniversitemizin İslam İktisadı Alanında Türkiye’nin Lider Kurumlarından Biri Haline Gelmesinde Kendisinin Çok Büyük Katkısı Oldu. Yazdıkları Kitaplar Ve Yetiştirdikleri Öğrencilerle Geride Silinmeyecek İzler Bırakan Bu İki Hocamızın İlmi Miraslarına Sahip Çıkmak Önemlidir. 12. Uluslararası İslam Ekonomisi Ve Finansı Konferansı’nı Bu Yönde Atılmış Değerli Bir Adım Olarak Görüyorum.”

“SALGININ ARTÇI SARSINTILARINA ŞİMDİDEN ŞAHİT OLUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) Salgınıyla Tüm Dünyada Köklü Değişikliklerin Yaşanacağı Yeni Bir Döneme Girildiğine İşaret Ederek, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Her Ne Kadar Bu Salgın Öncelikle Sağlıkla İlgili Olsa Da Sonuçları İtibarıyla Hayatımızın Hemen Her Alanını Etkilemektedir. İş Gücü Piyasasından Ticarete, Kişisel İlişkilerden Kamu Güvenliğine Kadar Pek Çok Alanda Salgının Artçı Sarsıntılarına Şimdiden Şahit Oluyoruz. Son Günlerde Kimi Batılı Ülkelerde Yaşanan Sokak Olaylarının Gerisinde Irkçılıkla Beraber Salgının Gün Yüzüne Çıkardığı Adaletsizlikler De Vardır. Bu Süreçte Ekonomik Olarak En Müreffeh Ülkelerin Kendi Vatandaşlarına Maske Temin Etmekte Dahi Zorlandığını, Asgari Sağlık Hizmetlerini Sağlayamadığını Gördük. Sağlık Sigortası Olmayan İnsanların Ölüme Terk Edildiği Utanç Verici Sahnelerle Karşılaştık. Yaşlı Bakım Evlerinden Yansıyan Görüntüler Hepimizi Derinden Sarsmış, İnsanlık Adına, Geleceğimiz Adına Endişelerimizi Daha Da Artırmıştır. Sadece Maddi Zenginliğin Sosyal Adaleti Ve Eşitliği Temin Etmeye Yetmediği, Bu Süreçte Acı Bir Şekilde Ortaya Çıkmıştır.”

Dünya Genelinde 450 Bine Yaklaşan Can Kaybını Sadece Kovid-19 Virüsünün Ölümcül Etkisine Bağlamanın Da Son Derece Yanlış Olacağını Vurgulayan Erdoğan, “Ne Yazık Ki Dünyanın Birçok Ülkesinde Sistem Zayıfı Değil Güçlüyü, Yoksulu Değil Zengini, Çoğunluğu Değil Bir Avuç Azınlığı Koruma Üzerine Bina Edilmiştir. İnsanlar Ancak Paraları, Güçleri Ve Maddi İmkanları Oranında Hizmetlerden Faydalanabilmektedir. Toplumun Çeperinde Yer Alan, Ekonomik Bakımdan Yeterli Güce Sahip Olmayan İnsanlar, Bu Tarz Kriz Durumlarında Kaderlerine Terk Edilmektedir.” İfadelerini Kullandı.

“DÜNYANIN 125 ÜLKESİNE SAĞLIK YARDIMINDA BULUNDUK”

Türkiye’nin Bu Salgın Dönemini En Az Hasarla Atlatan Ülkelerin Başında Yer Aldığını Belirten Erdoğan, Güçlü Sağlık Alt Yapısının Yanında Vatandaşlara Sundukları Kapsamlı Ekonomik Ve Sosyal Destek Paketleriyle Zor Bir Sınavı Başarıyla Verdiklerini Söyledi.

Gelir Durumu Ne Olursa Olsun, Hiçbir İnsanı Sahipsiz Bırakmadıklarını Dile Getiren Erdoğan, “Kendi İnsanımızın İhtiyaçlarını Karşılamanın Yanında Dünyanın 125 Ülkesine Sağlık Yardımında Bulunduk. ‘İnsanların En Hayırlısı, İnsanlara Faydalı Olandır’ Tavsiyesine Uygun Şekilde Elimizdeki İmkanları Hiçbir Ayrım Yapmadan Tüm İnsanların İstifadesine Sunduk.” Dedi.

Bu Süreçte Uluslararası Kuruluşlardan Borç Almak Yerine Türkiye’nin Kendi Kaynaklarını Harekete Geçirdiklerini Anlatan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Ticari İlişkilerimizin Yoğun Olduğu Ülkelerle Merkez Bankaları Aracılığıyla Takas Anlaşmaları Yaparak ‘Kazan Kazan’ Temelinde Bir İşbirliği Modeli Geliştirdik. Böylece Mali Bağımsızlığımızdan Taviz Vermeden, Türkiye’yi Yeni Bir Vesayet İlişkisine Sokmadan Ekonomimizin İhtiyaç Duyduğu Likiditeyi Sağlamış Olduk. Kısa Süre İçinde Açıklanan 2020 Yılı İlk Çeyrek Büyüme Rakamları Yüzde 4,5 İle Türkiye’nin Sadece Sağlıkta Değil, Ekonomide De Diğer Ülkelerden Pozitif Ayrıştığını Göstermiştir. Keza İstihdam Rakamlarında Da Olumlu Bir İvme Yakaladık. İkinci Çeyrekte Salgın Tedbirleri Sebebiyle Kısmi Bir Gerileme Olsa Da Yılın Tamamı İçin Çok Ümitvar Bir Tablo Bekliyoruz. Objektifliğini Ve İnandırıcılığını Yitirmiş Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tahminlerini Nazar-I Dikkate Almıyoruz. Şeamet Tellallarını Daha Önce Defalarca Olduğu Gibi Yine Hüsrana Uğratacağız. Nitekim Normalleşme Takvimini Hayata Geçirmemizle Birlikte Üretim, Ticaret Ve Turizm Yeniden Canlanmaya Başladı.”

Türkiye’nin Salgını Yönetmedeki Başarısının, Ülkeye Yönelik İlgiyi Daha Da Arttırdığını Vurgulayan Erdoğan, “İnşallah Önümüzdeki Dönemde Bu İlgiyi Fırsata Çevirerek, Krizden Güçlenerek Çıkmayı Planlıyoruz.” Dedi.

Türkiye Olarak Uzun Süredir Küresel Sistemin, Adalet Ve Merhamet Eksenli Yeniden Bir Yapılanmaya İhtiyaç Duyduğunu Dile Getirdiklerini Hatırlatan Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Tahakküm, Çıkar Ve Faiz Üzerine Bina Edilen Mevcut Küresel Ekonomik Mimarinin, İnsanı Ve Tabiatı Koruması Mümkün Değildir. Batılı Bir Ekonomi Profesörünün Yaptığı Şu İtirafın Sistemin Karakterini Anlamak Bakımından Önemli Olduğuna İnanıyorum; ‘Zengin Olduk. Çünkü Kıtalar Ve Ülkeler, Bizim İçin Issızlaştı. İnsanlar Bizim İçin Öldüler.’ Onca Zenginliğe Rağmen Açlıktan Ölen İnsanlar Ve Her 10 Yılda Bir Tekrarlanan Ekonomik Krizler, Küresel Düzeyde Yapılanma İhtiyacını Açıkça Ortaya Koymaktadır. 2008 Yılında Yaşanan Küresel Finans Krizi, Sadece Faize Ve Ne Olursa Olsun Kazanma Hırsına Dayalı Ekonomik Sistemin Açmazlarının İfşası Anlamını Taşıyor.

Üretim Ve Refah Noktasında Özellikle Katkı Yapması Beklenen Finansal Sistem, Bugün Ekonomik Faaliyetlerin Tamamını Domine Eder Hale Gelmiştir. Finans Sektörünün Üretimi Ve Ticareti Beslediği Bir Ekonomik Sistemin Yerini, Diğer Tüm Sektörlerin, Finans Sektörünü Beslediği Sağlıksız Ve Sürdürülemez Bir Yapı Almıştır. Aşırı Finanslaşma, Toplumsal Ve İnsani Maliyetlerin Dikkate Alınmadığı, Sadece Rant Kaygısıyla Hareket Eden Obez Bir Ekonomik Model Ortaya Çıkarmıştır. Vaad Edilenin Aksine Tüm Dünyada Gelir Ve Servet Dağılımı Gittikçe Bozulmuş, Ülkeler Arasındaki Makas Daha Da Açılmıştır. Finans Sektöründe Başlayan Her Kriz, Hızla Reel Sektöre De Sirayet Ederek Yeni İşsizler Ordusu Oluşturmaktadır. ”

“İSLAM İKTİSADI KRİZDEN ÇIKIŞIN ANAHTARIDIR”

Bu Çarpık Yapının Alternatifinin İnsanı Merkeze Alan, Emeği Yücelten, Haksız Kazanca Müsaade Etmeyen İslami Ekonomi Ve Finans Modeli Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, “İnsani, Ahlaki Ve Çevreci Karakteri Faizi Ve Sömürüyü Reddeden Yapısıyla İslam İktisadı Krizden Çıkışın Anahtarıdır. Geleceğin Dünyasında Faize Ve Sömürüye Dayalı Mevcut Ekonomik Sistemin Yerini Risk Paylaşımının Esas Olduğu Katılımcılığa Bırakacağına İnanıyorum. Nitekim Gelişen Teknoloji Ve Fintek Uygulamalarının İslami Finans Araçlarını Dünya Genelinde Yaygınlaştırdığını Görüyoruz.” Değerlendirmesini Yaptı.

Erdoğan, Kar, Zarar Ortaklığına Göre Çalışan İslami Finans Kurumlarının, Faize Bulaşmak İstemeyen Yüz Milyonlarca İnsanın Da Önemli Bir İhtiyacını Giderdiğini İfade Ederek, Bu Kurumların Son Yıllarda Özellikle Yaşanan Ekonomik Şokları Başarıyla Atlatarak, Geniş Kitlelerin De Dikkatini Çektiğini Söyledi.

Birleşmiş Milletler Ticaret Ve Kalkınma Konferansı’na Göre, Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Toplam Yatırım İhtiyacının Yılda Yaklaşık 3,9 Trilyon Dolar Olduğunu Dile Getiren Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Mevcut Yatırım Seviyelerinin 2,5 Trilyon Dolar Civarında Olduğu Göz Önüne Alındığında Ortada Büyük Bir Finansman Açığı Vardır. Bu Açığın Giderilmesinde Katılım Finans Kurumları İnisiyatif Alabilir, Öncü Bir Rol Üstlenebilir. Uzun Vadeli Büyük Altyapı Yatırımlarının Finansmanı İçin Sukuk Gibi Ürünlerin Kullanımının Yaygınlaştırılması Gerekiyor. Elbette Tüm Bunların Hayata Geçirilmesi Noktasında Siyasetçiler Kadar Siz Değerli Akademisyenlere, Üniversitelerimize De Önemli Görevler Düşüyor. Hep Birlikte Bu Sorumluluğu Yerine Getirdiğimizde Önümüzde Yeni Fırsat Pencerelerinin Açılacağına İnanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de Son 18 Yılda Katılım Ortaklığına Dayalı Alternatif Modellerin Finans Sistemine Entegre Edilmesi İçin Pek Çok Önemli Adım Atıldığını Vurgulayarak, “İslami Finans Kurumlarımızın Sektörden Aldığı Pay 2002 Yılında Yüzde 2 Bile Değilken, Biz Bunu 3 Kattan Fazla Artışla Yüzde 6,3’e Yükselttik. Ülkemizde Katılım Finansının Potansiyelinin Yüzde 20’ye Yakın Olduğunu Gösteren Araştırmalar Bulunuyor. İnşallah 2025’e Kadar Bu Oranları Yakalamayı Planlıyoruz.” İfadelerini Kullandı.

Devletin Sahiplenmesiyle Katılım Esasına Göre Faaliyet Gösteren Ortaklıkların Sayısının 6’ya Çıktığını İfade Eden Erdoğan, Katılım Finans Kuruluşlarının 2005 Yılında 10 Milyar Lira Olan Aktif Büyüklüğünün 2020 Yılı Mart Ayı İtibarıyla 319 Milyar Liraya Ulaştığını Söyledi.

Erdoğan, Ayrıca Faizsiz Sistemin Geliştirilmesi İçin Kamu Sahipliğinde Katılım Şirketlerinin Kurulmasını Sağladıklarını Belirterek, Sözlerini Şöyle Tamamladı:

“2015 Yılında İlk Kamu Katılım Teşebbüsü Olan Ziraat Katılım’ı Faaliyete Geçirdik. Daha Sonra Vakıf Katılım’ı Ve Türkiye Emlak Katılım’ı Sisteme Dahil Ettik. Bunun Yanı Sıra Sermaye Piyasalarında Ve Sigortacılık Konularında Da Son Yıllarda Önemli İlerlemeler Kaydettik. Türkiye Hazinesi Tarafından İhraç Edilen Ürünler Arasına Sukuk Da Katıldı. Ayrıca G-20 Ve İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlıklarımızda Katılım Ortaklıklarına Yönelik Engellerin Kaldırılması İçin Mücadele Verdik. Kıtaların Ve Kültürlerin Kavşağında Yer Alan İstanbulumuzu İslami Finans Ve Ekonominin De Merkezi Yapmayı Hedefliyoruz.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ: AYASOFYA CAMİSİ, MÜSLÜMAN GÖNÜLLERLE BULUŞMALI KAPISI İBADETE MUTLAKA AÇILMALIDIR

HIZLI YORUM YAP