DOLAR

32,4504$% -0.15

EURO

34,8290% -0.66

GRAM ALTIN

2.441,26%0,23

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

BİST100

9.915,62%2,05

BİTCOİN

2055488฿%-0.92358

ETHEREUM

105111Ξ%3.02666

a
  • Selam Tuzla
  • TÜRKİYE HABERLERİ
  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TÜM MEMURLARIMIZIN EK GÖSTERGELERİNDE 600 PUANLIK BİR YÜKSELTMEYE GİTMEYİ KARARLAŞTIRDIK

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TÜM MEMURLARIMIZIN EK GÖSTERGELERİNDE 600 PUANLIK BİR YÜKSELTMEYE GİTMEYİ KARARLAŞTIRDIK

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “TÜRKİYE, KENDİ EKONOMİK VE SOSYAL PROGRAMLARINI GELİŞTİREBİLEN VE HAYATA GEÇİREBİLEN GÜÇLÜ BİR ÜLKEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu Çalışanları Lehine Bir Fedakarlıkta Bulunarak, Tüm Memurlarımızın Ek Göstergelerinde 600 Puanlık Bir Yükseltmeye Gitmeyi Kararlaştırdık.” Dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Dünyanın, 1. ve 2. Dünya Savaşlarının Ardından Yaşadığı En Büyük Siyasi, Ekonomik, Askeri ve Sosyal Kırılmaların, Sancılarının İçinde Olduğunu Söyledi.

Türkiye’nin 1. Dünya Savaşı Sonrası 6 Asırlık Devletinin Yıkılışına Şahitlik Etmiş Bir Ülke Olduğunu Dile Getiren Erdoğan, “Sevr İle Bize Anadolu’yu Bile Çok Görenlerin Elinden Vatan Topraklarının Kalanını Milli Mücadele İle Ancak Kurtarabildik. 2. Dünya Savaşı Sonrasında İse Hiçbir Zaman İçine Tam Olarak Alınmadığımız, Hep Kenarında Tutulduğumuz Paktların Riyakarlıkları Çevresinde Dönüp Durduk. Bu Süreçte Siyasi ve Ekonomik Olarak Kendi Yolumuzu Çizmeye Her Teşebbüs Edişimizde Kendimizi Darbelerin, İstikrarsızlıkların, Krizlerin İçinde Bulduk.” Diye Konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, ‘Asırlık Yolu 20 Yılda Katettik’ Diyerek İfade Ettiğimiz Büyük Demokrasi ve Kalkınma Hamlesi Sayesinde, Nihayet Kendi Hedeflerini, Kendi Vizyonunu Belirleyip Uygulayabileceği Bir İklime Kavuştu. Altını Bir Kez Daha Çizerek Belirtmek İstiyorum Ki Türkiye Artık Siyasi ve Güvenlik Önceliklerini Bizzat Kendisi Tayin Eden ve Uygulayabilen Bağımsız Bir Ülkedir. Türkiye Artık Kendi Ekonomik ve Sosyal Programlarını Geliştirebilen ve Hayata Geçirebilen Güçlü Bir Ülkedir. Türkiye Artık Medeniyet ve Tarih Birikiminin Farkına Varmış Bunun Gerektirdiği İnsani Duruşu da Her Alanda Ortaya Koyabilen Bir Ülkedir.” Dedi.

Türkiye’ye Kazandırdıkları Belki de En Büyük Hizmetin, Milletin Her Bir Ferdinin Hücrelerine Kadar Sinen Bu Özgüven ve Kararlılık Duygusu Olduğunu Vurgulayan Erdoğan, Şöyle Devam Etti:

“Geçtiğimiz Hafta Birleşmiş Milletler’de Ülkemizin Uluslararası Alandaki Resmi Adını ‘Turkey’den ‘Türkiye’ye Çevirmiş Olmamız da İşte Bu Yeni Dönemin Sembollerinden Biridir. Bundan Sonra Ülkemizin Tüm Uluslararası Muhatapları, Kendi Kurum ve Kuruluşlarımız, Vatandaşlarımız Göğüslerini Gererek Devletlerinin Adını Türkiye Olarak İfade Edebilecektir. Artık Bütün Yazışmalarımızda Devletin Bütün Kurumları Hep Birlikte ‘Turkey’ Diye Bir İfade Kullanmayacaklar Tamamıyla Türkiye Adını Kullanacaklardır. Bugün Kabine Toplantımızda Bu Kararı da Aldık, Nitekim Birleşmiş Milletler’de de Artık Bu Yazışma Gündeme Tamamıyla Girmiş Durumdadır.

Daha Düne Kadar Bize ‘Yapamazsınız’ Dedikleri Ne Varsa Hepsini de Yaptık Fazlasıyla Yapmayı Sürdürüyoruz. Daha Düne Kadar Bize ‘Beceremezsiniz’ Dedikleri Ne Varsa Hepsini de Başardık, Fazlasıyla Başarmayı Sürdürüyoruz. Daha Düne Kadar Bize ‘Altından Kalkamazsınız’ Dedikleri Ne Varsa Hepsinin de Altından Kalktık, Daha Fazlasını Yapmayı Sürdürüyoruz. Çünkü Türkiye, Kendisine Biçilen Gömlekleri Yırtmış, Ayağına Vurulan Prangaları Çözmüş, Mazisiyle Arasına Çekilen Duvarları Yıkmış, Üzerine Konan İpotekleri Kaldırmış Bir Ülkedir.”

“SIRTLANDIĞIMIZ HER YÜKE DEĞECEK PARLAK BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu Sayede Geçen 20 Yılda Ürettikleri Milli Gelirin Dörtte Birini Yatırımlar İçin Kullanarak, Nüfus Yüzde 30 Artarken İstihdamı Yüzde 42 Yükseltmeyi Başardıklarını Belirtti.

Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Yine Bu Sayede Bütün Dünya Sahte Refah Düzeninin Keyfini Sürerken Biz Altyapımızı Yeni Baştan İnşa Ederek, Etki Alanımızı Genişleterek Ülkemizi Geleceğe Hazırladık. Ülkemizdeki Mandacı Zihniyetlerin, Müstemleke Heveslilerinin, Zihni ve Kalbi Emperyalistlerin Virüsleriyle Formatlanmış Olanların Anlayamadıkları Hakikat İşte Budur. Sınır Ötesi Harekatlarımızdan NATO İçindeki Tartışmalara, Küresel Krizler Karşısındaki Tutumlarımızdan Ekonomi Programımıza Kadar Her Alanda Bu İdrak Noksanlığının Emarelerini Görmek Mümkündür. Ama Biz Ne Yaptığımızı Biliyoruz, Niçin Yaptığımızı Biliyoruz, Nasıl Yaptığımızı Biliyoruz, Nereden Geldiğimizi ve Nereye Gittiğimizi Biliyoruz. Milletim Müsterih Olsun, Milletim Gönlünü Ferah Tutsun. Ödediğimiz Her Bedele, Çektiğimiz Her Sıkıntıya, Sırtlandığımız Her Yüke Değecek Parlak Bir Gelecek Bizi Bekliyor. Büyük ve Güçlü Türkiye’nin İnşasında Katettiğimiz Her Mesafe Bizim ve Evlatlarımızın Müreffeh Yarınlarına Doğru Atılmış Bir Adımdır. Yeter Ki Bu Süreçte Birliğimize, Beraberliğimize, Kardeşliğimize Halel Getirmeyelim, Bozgunculara, Muhterislere Beşinci Kol Elemanlarına Fırsat Vermeyelim. Bunu Başardığımızda 2053 Vizyonunun Bir Afaki Söylem Değil Hızla Yaklaştığımız Bir Hakikat Olduğunu Hep Birlikte Göreceğiz.”

Ülkesinin ve Milletinin Geleceği İçin Hayali Olmayanların Vizyon Peşinde Koşmasının ve Hedefler Belirlemesinin de Mümkün Olmadığını Belirten Erdoğan, Kendi Hayallerinin de Vizyonlarının da Hedeflerinin de Milletin Güvenli, Huzurlu ve Müreffeh Geleceği İçin Olduğunu İfade Etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Yıl Önce 2023 Hedeflerini İlk İlan Ettiklerinde Birilerinin Dudak Bükerek, İstihza İle Kendilerini Eleştirdiklerini Anlatarak, Bugün de 2053 Vizyonlarıyla İlgili Benzer Tavırları Gördüklerini Söyledi.

Kendilerinin Bu Rakamları Rastgele Seçmedikleri Gibi Lafta da Bırakmadıklarını Dile Getiren Erdoğan, “Bir Süredir Bizden Sonraki Nesillere Bırakacağımız En Büyük Mirasımız Diye Tarif Ettiğimiz 2053 Vizyonumuzu Somut Hedeflere Dönüştürecek Hazırlıkları Titizlikle Yürütüyoruz.” Dedi.

Erdoğan, Dün 5 Haziran Dünya Çevre Günü Dolayısıyla Havasıyla, Suyuyla, Toprağıyla ve Ağacıyla Yaşadıkları Evrenin Allah’ın Bir Emaneti Olduğunu Tekrar Hatırladıklarını Belirterek, “Bunun İçinde Çevreden Başlayarak Tüm Hizmet Alanlarına Kadar Genişleyen Hazırlıklarımızı Sürekli Geliştirerek Projelere, Planlara ve Uygulamalara Dönüştürüyoruz. Birileri Çevre Adına Sadece Salon Toplantıları Yapar Veya Sokakları Yakıp Yıkarken Biz 20 Yıldır Evlatlarımıza Daha Temiz, Daha Huzurlu, Daha Yeşil Şehirler Bırakacak Hizmetlere İmza Attık.” Diye Konuştu.

İklim Değişikliğiyle Yangınlar, Seller, Hortumlar Artarken Kendilerinin Bugünden Geleceği Kuşatacak Bir Vizyona Yöneldiklerini Söyleyen Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Dünyada Orman Varlığını Yükselten Nadir Ülkelerden Biriyiz. Ülke Genelinde Korunan Alan Miktarını Yüzde 12’ye Varan Oranda Artırarak Tabiat Güzelliklerimizin Üzerine Adeta Şemsiye Olduk. Kamuoyuna Açıkladığımız 81 İle 81 Milyon Metrekare Millet Bahçesi Hedefimiz Doğrultusunda 450 Projenin Yapımına Başladık. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi de Bunlardan Biridir. Karadeniz’de Kızılırmak Deltası’na, Ege’de Foça’ya, Akdeniz’de Patara’ya, Doğu Anadolu’da Van Gölü’ne Kadar Uzanan Ekolojik Koridorlar Belirledik, Salda’yı Belirledik ve Bunlar Üzerinde Çalışmalarımızı Yoğunlaştırdık. Hedefimiz, Evliya Çelebi’nin Bir Sincabın Edirne’den Kars’a Toprağa Basmadan, Ağaçtan Ağaca Zıplayarak Gidebildiği Anadolu Tasvirini Hayata Geçirmektir. Bisiklet Yollarıyla Yürüyüş Yollarıyla Çevre Dostu Sokaklarıyla Gürültü Bariyerleriyle ve Daha Pek Çok Projeyle Şehirlerimizin Hayat Kalitesini Yükselttik.”

Erdoğan, Paris İklim Anlaşması’na Taraf Olurken Daha Adil Bir Dünya İçin Mazlumların ve Mağdurların Haklarını Koruyacak Bir Perspektifle Hareket Ettiklerini Belirtti.

Dünyanın Geleceğinde Taşıdığı Önem Sebebiyle 2053 Vizyonlarının Merkezine İklim Değişikliği İle Mücadele Projelerini Yerleştirdiklerini İfade Eden Erdoğan, İklim Şurası’nı Topladıklarını, Tüm Sektörlerin Yapacağı Çalışmaları Belirlediklerini, “İklim Kanunu” Hazırlıklarına Başladıklarını Söyledi.

Erdoğan, Bu Çerçevede Enerjide, Güneşten Rüzgara Yenilenebilir Kaynaklara Yaptıkları Yatırımları Daha da Artırdıklarını İfade Etti.

Sanayide, Üretimde Emisyon Miktarını Azaltacak Temiz Teknolojileri Desteklediklerini, Ulaştırmada Temiz Ulaşım Ağını Genişlettiklerini, Demir Yolu ve Deniz Yolu Taşımacılığını Teşvik Ettiklerini, Tarımda İklim Dostu Tarımsal Destekleme Modeli İle Tarladan Sofraya Uzanan Sürdürülebilir Bir Sistem Kurduklarını Anlatan Erdoğan, Atık Yönetiminde Sıfır Atık Seferberliği İle Geri Kazanım Oranını Yüzde 60’lara Çıkarmayı Planladıklarını Aktardı.

Erdoğan, Konutta Deprem Hazırlıklarıyla İklim Dostu Dönüşümü Birleştirdiklerini, İnsanlara Daha Sağlıklı ve Güvenli Yerleşim Yerleri Sunduklarını, Yutak Alanlarda Ormanları Genişleterek, Yeşil Koridorları Artırarak Tabiat Temelli Çözümlerle Karbon Dengesini Sağladıklarını İfade Etti.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE TÜRKİYE MODELİ VİZYON BELGESİ

Bilim Ve Teknolojide Üniversitelerden Araştırma Merkezlerine Kadar Tüm İmkanları Yeşil Kalkınma Seferberliğine Dahil Ettiklerine Dikkati Çeken Erdoğan, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Ticarette, Sera Gazı Emisyonlarının Ticareti Sistemini Kurduk, Kuruyoruz. Özel Sektörümüzün Önüne Yeni Fırsatlar Açıyoruz. Finansmanda, Temiz Üretim Modellerine Yönelik Yatırımları Destekleyerek Ülkemizin Cazibe Merkezi Haline Gelmesine Katkı Veriyoruz. Afetlerde, Vatandaşlarımızın İklim Krizinin Yol Açtığı Yıkımlardan Gördükleri Zararları Hızla Telafi Ederek Mağduriyetlerin Önüne Geçiyoruz. Eğitimde Önümüzdeki Dönemden İtibaren Yeşil Dönüşüm Hamlesinin Tüm Eğitim Öğretim Kademelerinde Müfredata Girmesini Sağlıyoruz. Yerel Yönetimlerde, Belediyelerimizin Sorumluluklarını Etkin Şekilde Yerine Getirebilmelerini Temin İçin Kolaylaştırıcı Adımlar Atıyoruz. İklim Elçileriyle, Gençlerimizi Uzman Düzeyinde Yetiştirip İklim Dostu Yeşil Dönüşüm Süreçlerine Dahil Ederek Yeni Sektörler, İstihdam Alanları Oluşturuyoruz. Genel Merkezimiz Bünyesinde Hazırlıklarını Tamamladığımız İklim Değişikliğiyle Mücadele Türkiye Modeli Vizyon Belgesi İle Tüm Bu Çalışmaların Siyasi Perspektifini de İhmal Etmiyoruz. Bu Başlıkları ve Daha Fazlasının Her Birini Tüm Detaylarıyla Yeri ve Vakti Geldiğinde Milletimizle Paylaşacağız.”

“GENÇLERİMİZLE 2053 VİZYONUMUZU ŞEKİLLENDİRMEK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ”

“Varsın Birileri Yalanla İftirayla Çarpıtmayla Kendi Ülkesinin Çıkarlarına İhanetle, Kendi Milletinin Hayallerini Baltalamakla Uğraşsın. Biz Gençlerimizle 2053 Vizyonumuzu Şekillendirmek İçin Çalışmaya Devam Ediyoruz.” Diyen Erdoğan, Türkiye’nin 2053 Hedeflerine Ulaşacağını Dile Getirdi.

Türkiye’nin 2053 Vizyonunu Hayata Geçireceği İnancı ve Kararlılığıyla Gerisini Takdiriilahiye ve Milletin İrfanına Bıraktıklarını Anlatan Erdoğan, Şunları Söyledi:

“Büyük ve Güçlü Türkiye’nin İnşasında Bizimle Olan Her Bir Vatandaşıma Şükranlarımı Sunuyorum. Geleceği, Başkalarının Yaptıklarını İzleyerek Değil, Kendisi Bizzat İnşa Ederek Şekillendirmeye Talip Her Bir Evladımıza Şükranlarımı Sunuyorum. İstiklalimiz ve İstikbalimiz Yolunda Zerre Miskal Katkısı Olan Her Bir Kardeşimize Şükranlarımı Sunuyorum. Tüm Bu Projelerin Hayata Geçmesinde Emeği, Katkısı Olan Bakanlıklarımızı, Kurumlarımızı, Belediyelerimi, Sivil Toplum Kuruluşlarımızı, Özel Sektörümüzü Tebrik Ediyorum.”

FAİZ-ENFLASYON-KUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Geldiği Yolda Özellikle Yol Ayrımı Olarak Kabul Edilecekse, En Çok Tartışmaya Sebep Olan Tercihinin Hiç Şüphesiz Ekonomi Programı Olduğunu Vurguladı.

Bütün Dünyaları Faiz, Enflasyon, Kur İlişkisi Üzerine Kurulu Kabullerden İbaret Olan Kesin İnançlıların Ülkenin Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat, Cari Fazla Yoluyla Büyüme Stratejisini Anlamaya Bile Çalışmadığını İfade Eden Erdoğan, Şu Değerlendirmelerde Bulundu:

“Halbuki Bizim Ekonomideki Programınızın Esasını, Milli Mücadelemizi de Zafere Ulaştıran ‘Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa Vardır’ Stratejisi Oluşturmaktadır. Enflasyon Bir Sorun Mudur? Evet Bir Sorundur Ama Türkiye’nin Sorunlarının Asıl Sebebi ve Çözüm Yolu Tek Başına Bu Başlık Mıdır? Kesinlikle Değildir. Eğer Öyle Olsaydı Geçmişte Sayısız Defa Uygulanan, Bir Kısmı da Başarıya Ulaşan Enflasyonla Mücadele Merkezli Ekonomi Programları Sayesinde Ülkemiz Tüm Sorunlarını Çözmüş Olurdu. Teşhis Yanlış Olunca Tedavi de İstenilen Neticeyi Vermez. Gerçi Ülkemizde Bizim Programımıza Kadar Bu Teşhisin Kasıtlı Olarak Yanlış Konduğu ve Yine Kasıtlı Olarak Yanlış Tedavilerin Uygulandığı Da Bir Gerçektir. Türkiye Ekonomisini Belli Bir Çizginin Üzerine Çıkartmayarak Yüksek Faizle Soyulacak Kadar Diri, Üretimle Ayağa Kalkamayacak Kadar Halsiz Bırakacak Programlarla Yıllarımız Heba Edilmiştir. Aslında Bu Kısır Döngünün İlk Adımı Enflasyonun Tanımıyla Başlıyor.”

“TERCİHİMİZİ GEÇİMİNİ SÜRDÜRMESİNİ SAĞLADIĞIMIZ MİLYONLARDAN YANA KULLANDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın Ekonomi Mecralarına Göbek Bağı İle Tabi Olanlara Göre Enflasyonun İnsanların ve Kamunun Aşırı Tüketiminden Kaynaklandığını Söyledi.

Bu Sorunun Çözümünün de Faizleri Artırarak Parayı Tasarruf Araçlarına Yönlendirmek Suretiyle Tüketimi Azaltmak ve Böylece Fiyatları Düşürmek Olarak Sunulduğunu Belirten Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Peki Burada Kazanan Kim? Yüksek Faizle Cebi Dolan İçerideki Bir Avuç Tuzu Kuru Kesim. Onlarla Birlikte Yükselen Faizlere ve Değerlenen Liraya Heveslenerek Dışarıdan Gelen Sıcak Para Sahibi Fonlar. Elbette Ucuzlayan Döviz Sebebiyle, Ülkeyi Yabancı Tüketim Ürünlerinin Pazarı Haline Getiren İthalatçıları da Bu Arada Unutmamak Lazım. Peki Kaybeden Kim? Üretimin Düşmesi Sebebiyle İşsiz Ve Aşsız Kalan, Umutları Törpülenen, Gelecekleri Kararan Milyonlar. Biz Tercihimizi Faizleri Yükselt Baskısıyla Bir Kez Daha Ülkeyi Soymak İçin Ellerini Ovuşturanlardan Değil, İstihdamı Koruyarak İşini, Aşını, Geçimini Sürdürmesini Sağladığımız Milyonlardan Yana Kullandık. Hele Ki Dünyanın İçinden Geçtiği Şu Ekonomik Buhranda Tercihi Üretimden ve İstihdamdan Değil de Finansal İllüzyonlardan Yana Kullanmak, Kesinlikle Ülkeyi Emperyalist Mandacılara Peşkeş Çekmek Demektir. Bunu da Yutmayacağız. Bunlar Hadi Bizi Dinlemiyorlar, Hadi Bize İnanmıyorlar, Hiç Değilse Kendi Putlarına, Kendi İdeolojik Efendilerine Kulak Versinler.”

Erdoğan, Uluslararası Kuruluş Başkanlarının Bile Açıkça Enflasyonla ve Faizle İlgili Ezberlerin Bozulması Gerektiğini Söylediğini Vurguladı.

Dünya Genelinde Halihazırda 136 Ülkenin Merkez Bankasının Enflasyon Oranlarının Altında Faiz Politikası Uyguladığına Dikkati Çeken Erdoğan, “Buna Rağmen Türkiye İçin Eskinin Köhne Enflasyon-Faiz Denkleminde Israr Etmek Gafletten Kaynaklanmıyorsa Alenen İhanet Teşebbüsü Demektir.” Diye Konuştu

“Aslında Bugün Bizim Ülkemizde Teknik Anlamda Enflasyon Değil, Fiili Bir Hayat Pahalılığı Sorunu Vardır.” İfadelerini Kullanan Erdoğan, “Şöyle Ki Yaşananlara Enflasyon Diyebilmemiz İçin Kamunun Harcama Disiplininin Kaybolması, Bütçenin Çok Yüksek Açıklarla Yönetilebilir Olmaktan Çıkması Gerekir.” Diye Konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Yıldır Üzerinde En Çok Hassasiyet Gösterdikleri Konunun Bütçe Disiplini Olduğuna İşaret Ederek, “Vatandaşlarımız da Kendi Bütçelerini Çok İyi Yönettiler. Bireysel Emeklilik Sistemimizde 300 Milyar Liralık Birikim Oluştu. Bireysel Döviz Hesaplarının Tutarı 110 Milyar Dolara Çıktı. Değeri 650 Milyar Doları Bulan Konut Yatırımlarıyla 170 Milyar Doları Bulan İthal Araba Filosuyla İnsanlarımız Refah Seviyelerini Yükseltti. Bizim Dönemimizde Hem Evi Hem Arabası Olan Kişi Sayısı Yaklaşık 3 Kat Arttı.” İfadelerini Kullandı.

Merkez Bankasının Kasasındaki ve Vatandaşların Yastık Altındaki Altın Varlığının 150 Milyar Doları Bulduğunu Vurgulayan Erdoğan, “Yani Vatandaşlarımızın Tasarruf Tarafında Da Sorun Yok. Tasarruflar Böyle de Borç Tarafında Bir Felaketle Mi Karşı Karşıyayız? Hayır, Hamdolsun Orada Da Gayet İyi Durumdayız. Tıpkı Kamu Borçları Gibi Vatandaşlarımızın Borçları da Özel Sektörümüzün Borçları da Milli Gelirle Oranlanarak Diğer Ülkelerle Karşılaştırıldığında Çok Düşük Seviyelerde. Bizdeki Konut, Araç ve Altın Gibi Gerçek Varlıklara Dayalı Borçlanmalar Gelişmiş Ülkelerdeki Türev Piyasa Şişkinliği İçermediği İçin Hiçbir Zaman Kriz Sebebi Olmaz. Biz İşte Bu Tabloyu Yaşayarak Gördüğümüz İçin Teşhisi ve Ona Dayalı Tedaviyi, Yani Ekonomi Programı Stratejimizi Kökten Değiştirdik.” Değerlendirmesine Bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Faizi Artırarak Zengini Daha Zengin, Fakiri Daha Fakir Yapacak Emperyalist Finans Kurumlarının Dayatması Ekonomi Reçetelerini Bir Kenara Bıraktıklarını Belirterek, Şunları Söyledi:

“Bunun Yerine Ülkemizin Asıl İhtiyacı Olan Yatırım, İstihdam, Üretim, İhracat ve Cari Fazla Yoluyla Büyüme Esaslı Kendi Türkiye Ekonomi Programımızı Uygulamaya Başladık. Şimdi Gelelim En Kritik Soruya. Bu Programla İnsanlarımızın Canını Yakan, Hayatını Zorlaştıran, Refah Seviyesini Düşüren Fiyat Artışlarını Nasıl Engelleyeceğiz? Fiyat Artışları Normal Şartlarda Ya Üretim Azlığı Ya da Talep Fazlalığı Sebebiyle Ortaya Çıkar. Bizde Enflasyonun Sebebi Olarak Gösterilen Bütçe Açığı da Tasarruf Eksiği de Borçlanma Seviyesi de Olmadığına Göre Talep Kaynaklı Bir Fiyat Artışından Söz Edilemez. Üretim Tarafında da Hamdolsun Üstesinden Gelinemeyecek Herhangi Bir Sıkıntı İle Karşı Karşıya Değiliz. Öyleyse Sorun Nereden Kaynaklanıyor? Sorunun Bir Tarafında Vatandaşlarımızın Bir Kısmının Tasarruflarını Hala Döviz Cinsinden Yapmaktaki Israrı Vardır. Sorunun Diğer Tarafında İse Büyüyen Üretimimizin Gerektirdiği İthal Girdilere ve Şirketlerimizin Genişleyen Küresel Ağlarının Ortaya Çıkardığı İhtiyaca Bağlı Döviz Talebi Vardır. İşte Bunun İçin Vatandaşlarımıza Kur Korumalı Mevduat Gibi Kur ve Altın Hesabına Dayalı Konut Kredisi Gibi Tasarruflarını Kendi Paramıza Dayalı Enstrümanlara Kaydırmalarını Sağlayacak Alternatifler Sunuyoruz.”

İhracatı Teşvik Ederek, Turizmi Destekleyerek Uluslararası Yatırımların Gelişini Kolaylaştıracak, Türkiye’ye Döviz Girişini Hızlandıracak Yeni Yöntemler Geliştirdiklerini Anlatan Erdoğan, “İhracatçılarımız Hemen Her Ay Rekorlar Kırarak Yıllık 242,6 Milyar Dolarlık Rakama Ulaşarak Sağ Olsunlar Kendilerine Olan Güvenimizi Boşa Çıkarmıyorlar. Enerji Fiyatlarındaki Fahiş Artışların İthalatımızda Yol Açtığı Bozulmayı Bir Kenara Bıraktığımızda Fiilen Cari Fazlaya Geçtiğimizi Söyleyebiliriz. Karadeniz’de Keşfettiğimiz Doğal Gaz İle Yerli ve Yenilenebilir Enerji Yatırımlarımızın Çıktıları Sisteme Eklendikçe, Bu Tablo Lehimize Düzelmeye Başlayacaktır.” Dedi.

“FAİZİ DÜŞÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gelişmiş Ülkelerin Tamamında Ödemeler Dengesinde Çok Ağır Sancılar Yaşanırken, Türkiye’nin Hepsinden Daha İyi Durumda Olduğunu Belirterek, Şöyle Konuştu:

“Bu Ülkelerin Merkez Bankası Bilançoları Neredeyse Milli Gelirlerinin Yüzde 40’ına Dayandı. Banka Aktifleri Milli Gelirlerini Katbekat Aşan Bu Ülkelerin Bize Sürekli Dayatılan Faiz Artışlarından Köşe Bucak Kaçmalarının Sebebi Resesyona, Yani Durgunluğa Girme Korkularıdır. Kimse Bizden Şunu Beklemesin, Bu İktidar Faizi Artırmayacaktır, Tam Aksine Biz Faizi Düşürmeye Devam Edeceğiz. Gelişmiş Ülkelerin Hiçbiri Bu Aşamada Faizleri Enflasyona Göre Olması Gereken Seviyelere Yükselterek Cari Açık Verme, Dolayısıyla Devasa İşsizlik Sorunlarıyla Karşı Karşıya Gelme Riskine Girmez, Giremez. ‘Sayın Başkan Niçin Faizi Düşürmekten Bahsediyorsun?’ Benim Derdim Şu, Bu Ülkede Yatırımcı Birinci Derecede Kamu Bankalarıyla, Buna Eğer Özel Sektör Bankaları da Dahil Olursa Özel Sektör Bankalarıyla da Düşük Faizle Sağladığı Kredi İle Ne Yapsın, Yatırıma Girsin. Mevcut Yatırımlarını Daha da Geliştirsin ve Genişletsin, Bununla İstihdam Sağlayalım, Bununla Üretimi Artıralım, Bununla İhracatı Daha da Artıralım ve Bununla Büyümeyi Sağlayalım. Bizim Derdimiz Bu. Bu Oldukça İşte İşsizlik de Ne Yapacaktır, Bugün Olduğu Gibi Daha da Azalacaktır.”

Dünya Milli Gelirinin Yüzde 70’ini Oluşturan Ülkelerin Yaşadığı Sancıların Tabii Olarak Herkesi Etkilediğini Vurgulayan Erdoğan, “Çin ve Japonya’nın Parasal Genişlemeye ve Faiz İndirimine Gitmelerinin, Paralarına Bilinçli Olarak Değer Kaybettirmelerin Sebebi Bu Fırtınadan Kaçma Çabasıdır. Gerisindeki 20 Yıllık Bir Fiziki ve Beşeri Hazırlıkla Bu Sürece Giren Türkiye İse Fiyatlardaki Fahiş Artışların Yol Açtığı Sıkıntılara Rağmen Kendi Programı İle Hedeflerine Doğru İlerlemeyi Sürdürüyor.” Değerlendirmesinde Bulundu.

“STOKÇULARIN OYUNLARINI BOZACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Bütçe Gerçekleşmelerinin Pek Çok Alanda Yaptıkları Ciddi Vergi İndirimlerine ve Enerji Ödemelerinden Kaynaklı Kimi Sapmalara Rağmen Gayet İyi Seviyede Olduğunu Belirtti.

Türkiye’nin Zaten Sınırlı Olan Kaynaklarını Doğrudan Ücretlilere, İstihdamı Artıran Sanayicilere, İhracatçılara, Turizmcilere, Yatırımcılara, Esnaf ve Sanatkarlara Aktararak Çok Yönlü Faydalar Sağladıklarını Söyleyen Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Aslında Hemen Yanı Başımızda Bir Sıcak Çatışma Patlak Vermeseydi Salgın Sonrası Bu Aylarda Her Kesimden İnsanımız Programımızın Somut Faydalarını Hayatında Bizzat Görmeye Başlamış Olacaktı. Biraz Gecikmeyle de Olsa İnşallah Önümüzdeki Yılın İlk Aylarından İtibaren Bu Noktaya Geleceğiz.

En Büyük Hassasiyetimiz İstihdamı Koruyarak, Ücretlilerin Gelir Kaybını Telafi Ederek, Fırsatçıların Önünü Keserek İnsanlarımızın Üzerlerine Kalıcı Yükler Binmesine Engel Olmaktır. Fiyatları İzahı Mümkün Olmayan Bir Şekilde Artan Ürünlerin Üretimini Teşvik Ederek ve Tedarikini Kolaylaştırarak Stokçuların Oyunlarını Bozacağız. Kriz Tellallarının Dört Döndüğü Bir Yerde Piyasanın Bu Kadar Canlı İşlemesi Amacın Panik Çıkarmak Olduğuna İşaret Ediyor. İstihdam Odaklı Ekonomik İstikrar İle Sermaye ve Para Piyasalarının Büyümesini İfade Eden Finansal İstikrar Konusunda Ciddi Bir Sıkıntımız Bulunmuyor. Fiyat İstikrarını İse Aldığımız Diğer Tedbirlerin Yanı Sıra İşimize Gelen Seviyedeki Bir Döviz Kuruyla Cari Fazla Artırarak Sağlamayı Planlıyoruz. Biz Meseleye Böyle Bakıyor, Buna Göre Çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın Ardından Millete Seslenen Erdoğan, Son Dönemde Ülkeye İlave Kaynaklı Girişi Sağlayacak Pek Çok Girişimde Bulunduklarını Belirtti.

Bunların Bir Kısmının Fiilen Şu Anda İşlediğini, Bir Kısmında Prensipte Anlaştıklarını ve Mekanizmalarını Kurduklarını, Bir Kısmında İse Görüşme Safhasında Olduklarını İfade Eden Erdoğan, Bir Yandan Fiyat Artışlarını Durduracak, Diğer Yandan Milletin Her Kesiminin Gelir Kaybını Telafi Edecek Çalışmaları Tüm Bu Makro Adımlarla Destekleyerek Programı Uygulamayı Sürdürdüklerini Vurguladı.

Dün Açıkladıkları Toprak Mahsulleri Ofisinin Buğday ve Arpa Alım Fiyatlarının Çiftçilere Verdikleri Desteğin Bir İşareti Olduğunu Belirten Erdoğan, “Memurlarımızın Tamamına Teşmil Ettiğimiz Ek Gösterge Artışıyla Çalışanı ve Emeklisiyle Tüm Kamu Görevlilerine Verdiğimiz Sözü Tutuyoruz. Temmuz Ayındaki Enflasyon Farkı Artışlarıyla Ücretlileri Biraz Daha Rahatlatacağız.” Diye Konuştu.

“HERKESİN HAKKINI ALMASINI TEMİN EDECEĞİZ”

Erdoğan, Yılbaşında İse Tüm Çalışanların Durumlarını Ekonomide Gelinen Noktaya Uygun Şekilde Gözden Geçirerek, Herkesin Hakkını Almasını Temin Edeceklerini Belirterek, “Sosyal Yardım Şemsiyemizi Genişleterek, Destek Miktarlarını Güncelleyerek Hiçbir Vatandaşımızın Mağduriyetine de İzin Vermeyeceğiz.” İfadesini Kullandı.

“İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın” İlkesinin Bu Zorlu Dönemde De Çalışmalarının Merkezinde Yer Almaya Devam Edeceğini İfade Eden Erdoğan, “Çalışmaları Birlikte Yürüttüğümüz Hazine Maliye Bakanımız ve Ekonomi Yönetimimizle Beraber Programımızı Kararlılıkla Uygulamaya Devam Edeceğiz. Sel Önünden Kütük Kapma Peşindeki Fırsatçıların Takdirini İse Milletimize Bırakıyoruz.” Dedi.

3600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ

Konuşmasında Kabine Çalışmalarıyla Bağlantılı Bazı Hususları da Paylaşmak İstediğini Belirten Erdoğan, Memurların Ek Gösterge Düzenlemesiyle İlgili Çalışmayı Tamamladıklarını ve Meclis’in Takdirine Sunacak Safhaya Getirdiklerini Bildirdi.

Bu Konu İlk Gündeme Geldiğinde Öğretmenlere, Polislere, Sağlık Çalışanlarına ve Din Görevlilerine Ek Göstergelerini 3 Bin 600’e Çıkarma Sözü Verdiklerini Hatırlatan Erdoğan, Ancak Sadece Bu Kesimler İçin Yapılacak Bir Ek Gösterge Artışının, Memurlar Arasında Adaletsizliğe Yol Açacağını ve Hiyerarşik Dengeyi de Bozacağını Gördüklerini Aktardı.

Erdoğan, Şu Bilgileri Verdi:

“Bunun İçin Şartlarımızı Zorlama Pahasına Kamu Çalışanları Lehine Bir Fedakarlıkta Bulunarak, Tüm Memurlarımızın Ek Göstergelerinde 600 Puanlık Bir Yükseltmeye Gitmeyi Kararlaştırdık. Yardımcı Hizmetler Sınıfındakiler de Dahil, Ülkemizdeki 5,3 Milyon Kamu Görevlimizin Tamamı, Önümüzdeki Yılbaşından İtibaren Bu Düzenlemeden Yararlanacaktır. Düzenlemenin Hayata Geçmesiyle Birlikte Birinci Dereceye Gelmiş Olma Şartıyla Söz Verdiğimiz Tüm Meslek Gruplarındaki Hak Sahipleri Hemen 3 Bin 600 Ek Göstergeye Yükseltilecektir. Bunun Yanında Genel Müdür Yardımcılarının Ek Göstergeleri 3 Bin 600’den 4 Bin 400’e, Şube Müdürü ve İlçe Müdürü Seviyesindeki Yöneticilerin Ek Göstergeleri de 2 Bin 200’den 3 Bine Çıkartılacaktır.

Ek Gösterge Düzenlemesi, Memurlarımızın Mevcut Maaşlarında Küçük de Olsa Bir Artış Sağlamasının Ötesinde Asıl Emekli İkramiyeleri ve Emekli Maaşlarında Ciddi Kazanımlar Getiriyor. Somut Örnek Verecek Olursak, Ek Göstergesi 3600’e Çıkan 30 Yıllık Hizmeti Bulunan Bir Memurun Emekli Aylığı 1234 Lira İle 1391 Lira Arasında, Emekli İkramiyesi İse 44 Bin 500 Lira İle 50 Bin 150 Lira Arasında Artacaktır.

Mevcut Maaşlara Göre Hesaplanan Bu Tutarlar, Düzenlemenin Yürürlüğe Gireceği Yılbaşındaki Rakamlara Göre Çok Daha Yüksek Seviyelerde Gerçekleşecektir. Yapılan Artışlar Elbette Halen Emekli Olan Kamu Görevlilerinin Maaşlarına da Yansıtılacaktır.”

Erdoğan, Mülki İdari Amirleri Başta Olmak Üzere Yaptıkları İş İle Özlük Hakları Arasındaki Makas Açılan Kamu Görevlileriyle İlgili İyileştirici Bir Düzenlemeyi de Bu Kapsamda Gerçekleştireceklerini Açıklayarak, Ek Gösterge Düzenlemesinin Memurlara, Ülkeye ve Millete Hayırlı Olmasını Diledi.

6.YARGI PAKETİ

Erdoğan, Türkiye’nin Demokratik Hukuk Devleti Niteliğini Güçlendirmek İçin Kesintisiz Bir Şekilde Sürdürdükleri Reformların Yeni Bir Paketini Daha Meclis’in Takdirine Sunduklarını Söyledi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi İle Millete Taahhüt Ettikleri 6. Yargı Paketi’nin 24 Maddeden Oluştuğunu ve Toplam 10 Kanunda Değişiklik Yaptığını Belirten Erdoğan, Şunları Kaydetti:

“Teklifte Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sistemi Getirilerek, 3 Yıllık Bir Temel Eğitim, Görev ve Son Eğitim Sürecinin Yani Teori İle Pratiğin Meczinin Ardından Bu Unvanların Kazanılması Öngörülüyor. Dünyada ve Ülkemizde Yaşanan Gelişmeler, Hukuki Sorunlar İle Uyuşmazlıkların Niteliklerine Önemli Noktada Ciddi Değişimler Getiriyor. Yeni Düzenlemeyle Hakim ve Savcılarımızın Hem En İyi Eğitimleri Alarak Hem de Adeta Usta Çırak İlişkisi Yoluyla Kıdemli Meslektaşları Tarafından Yetiştirilerek Göreve Hazırlanmaları Hedefleniyor. Hakim ve Savcıların Birinci Sınıfa Ayrılma Şartları Arasına En Az 3 Meslek İçi Eğitim Programına Katılma Mecburiyeti Getirilerek Yargının İnsan Kaynağı Kalitesi Güçlendiriliyor. Hakimler Savcılar Kurulu ve Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Programlarının En Geç 2 Yılda Bir Yerinde Denetimi Sağlayacak Şekilde Hazırlanması Sağlanıyor.”

Erdoğan, Noterlik Kanunu’nda Yapılacak Düzenlemede Tıkanma Yaşanan Noter Atamalarının Hızlandırılması Yanında Bu Meslek Grubuna Tapu Siciline Şerh Koyma ve Taşınmaz Satış Sözleşmesi Yapma Yetkilerinin Verilmesi Hususlarının Yer Aldığını Söyledi.

“Türk Ceza Kanunu’nun Fiyatları Etkileme Suçuna Verilen Hapis Cezasının Alt ve Üst Sınırı Artırılarak Stokçulukla Mücadelenin Daha Etkin Yürütülmesine Katkıda Bulunuluyor.” Diyen Erdoğan, Yargı Paketinin Ülke, Millet ve Yargı Camiasına Hayırlı Olmasını Diledi.

YALITIMLI KONUT SAYISINI ARTIRMA ÇALIŞMASI

Erdoğan, Enerjide Dışa Bağımlılığı Azaltmaya Yönelik Çalışmalar Kapsamında Enerji Verimliliğine Büyük Önem Verdiklerini Kaydederek, Ülkedeki Yapı Stokunun Önemli Bir Kısmının Yalıtımsız Olmasının, Konutların Isıtılması ve Soğutulmasında Gereğinden Fazla Enerji Kullanımına Yol Açtığının Altını Çizdi.

Yalıtımlı Konut Sayısını Artırmak İçin Yeni Bir Çalışma Başlatacaklarını Belirten Erdoğan, “Vatandaşlarımıza Binalarının Yalıtım Çalışmalarında Kullanılmak Üzere Daire Başına 50 Bin Liraya Kadar 60 Ay Vadeli ve 0,99 Faiz Oranı İle Kredi İmkanı Getiriyoruz.” Diye Konuştu.

Erdoğan, Bu Konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Büyük Bir Yük Düştüğünü Dile Getirerek, “Zira Bunu Başarmamız Lazım.” Dedi.

Hem Aile Bütçesine Hem Devlet Bütçesine Olumlu Katkısı Olacağına İnandığı Bu Paketle İlgili Detayların İlgili Bakanlıklarca Kamuoyuna Açıklanacağını Belirten Erdoğan, Çalışmanın Ülkeye ve Millete Hayırlı Olmasını Diledi.

“15 MİLYAR LİRALIK YENİ BİR PAKETİ DAHA DEVREYE ALIYORUZ”

Sosyal Yardımlar Konusunda da Müjde Veren Erdoğan, Şöyle Konuştu:

“Geçtiğimiz Yıl Gerçekleştirdiğimiz Yaklaşık 98 Milyar Liralık Sosyal Yardımla İhtiyaç Duyan Her Vatandaşımızın Yanında Olmuştuk. Bu Yıl Sosyal Yardım Bütçemizi Ek Programlarla Daha da Güçlendiriyoruz. Amacımız, Gelişen ve Büyüyen Türkiye’nin Refahının Tüm Kesimlerle Paylaşılmasını Sağlamaktır. Bu Kapsamda, Türkiye Aile Desteği Programı İle Ekonomik Olarak Dezavantajlı Ancak Mevcut Programlardan Yararlanamayan Kesimlere Yönelik 15 Milyar Liralık Yeni Bir Paketi Daha Devreye Alıyoruz. Vatandaşlarımız Bu Yeni Pakete, Hem Elektronik Devlet Hem de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Üzerinden Haziran Ayının Üçüncü Haftasından İtibaren Başvurabilecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu Çerçevede Bir Yıl Boyunca Sürecek Ödemelerin İlkinin Kurban Bayramı Öncesi Yapılacağını Bildirerek, Türkiye Aile Desteği Programı’nın Ülkeye ve Vatandaşlara Hayırlı Olmasını Diledi.

Gelecek Eğitim Öğretim Yılında Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Anaokullarına Veya Ana Sınıflarına Çocuklarını Kaydettiren Aileler İçin de Bir Destek Programı Oluşturduklarını Belirten Erdoğan, “Bu Program Çerçevesinde, Son Bir Yılda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Yardımlarından Faydalanmış Olan Aileler, Herhangi Bir Başvuruya Gerek Kalmaksızın Çocuklarını Okullara Kaydettirebilecektir. Anaokulu, Ana Sınıfı Yardım Programı’nın da Hayırlı Olmasını Diliyorum.” İfadelerini Kullandı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘TÜRK YILDIZLARI’NIN KOKPİTİNDEN TÜRKİYE

HIZLI YORUM YAP