DOLAR

32,3521$% 0.25

EURO

35,1177% -0.15

GRAM ALTIN

2.308,43%1,37

ÇEYREK ALTIN

3.973,00%0,24

BİST100

9.079,97%3,10

BİTCOİN

2288387฿%3.00209

ETHEREUM

115188Ξ%1.85712

a

MİLLİ EĞİTİM BAKANI SELÇUK: COVİD-19 AŞISI EĞİTİMİ YÜZ YÜZE YAPMAMIZIN ÖNÜNÜ AÇACAK

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, “Covid-19 Aşısı Eğitimi Yüz Yüze Yapmamızın Önünü Açacak.” Dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Gündeme İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu, Soruları Yanıtladı.

Mart Ayından Bu Yana Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) Gölgesinde Eğitime Devam Edildiği Belirtilerek, Genel Bir Değerlendirme Yapması İstenen Selçuk, Bu Dönemin Zor Geçtiğini, Bu Zorluğun Aynı Zamanda Yeni İmkanların, Yeni İhtiyaçların Ortaya Çıkmasına da Yol Açtığını Söyledi.

Dünyanın Hiçbir Ülkesinin Salgına Hazırlıklı Olmadığını İfade Eden Selçuk, Bütün Ülkelerde Var Olan Problemlerin Türkiye’de de Bulunduğunu Dile Getirdi.

Türkiye’nin Bazı Avantajları, Bazı Dezavantajları Bulunduğunu Aktaran Selçuk, Dünyanın Önde Gelen İlk 20 Ülkesine Bakıldığında Okulların Tam Zamanlı Açıldığını Ancak Türkiye’nin Daha Kontrollü Gitmeyi Tercih Ettiğini, Vakalara, Bilim Kurulu’nun Tavsiyelerine Bağlı Olarak Fotoğrafı Günlük Kontrol Ettiklerini Bildirdi.

Selçuk, Dünyada En Çok Canlı Ders Yapan, Öğretim Kademelerinin Her Birine Ayrı Olmak Üzere 3 Televizyon Kanalı Kurabilen 3-4 Ülkeden Birisinin Türkiye Olduğunu Anlattı. Eğitim Portalı Dünyada Birinci Olan Yani Öğretmen Ve Öğrencinin Dünyada En Çok Girdiği Eğitim Portalının Da EBA Olduğunu Aktaran Selçuk, Bu Konularda Türkiye’nin Avantajlı Olduğunu Dile Getirdi.

Dünyada EBA Destek Merkezi Ve Gezici Destek Merkezlerinin İlgi Çektiğini, Japonya’nın En Büyük Medya Kuruluşunun Türkiye’de 1 Hafta Kaldığını Ve Konuya İlişkin Yayın Yaptığını Belirten Selçuk, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Bütün Bunlara Baktığımızda Şunu Görüyorum, Bizim Avantajlı Olduğumuz Bu Tür Yerler Var Ama Dezavantajlı Veya Eksik Olduğumuz Yerler De Var. Her Şeyi Dört Dörtlük Yapamadık. Bunu Çok Rahatlıkla Söylerim, Bunu Samimi Olarak Söylüyorum. Neyi Yapamadık? Bizim Okulları 2 Gün Açmamızdan Dolayı Ortaya Çıkan Eğitim Eksiğini Tamamlamakla İlgili Daha Çok Şey Yapılabilir, Bu Yoldayız. Canlı Derse Erişim Konusunda Sıkıntı Çeken Çocuklarımıza Daha Çok Olanaklar Sağlamalıyız. Bu Konuda Da Yapacağımız Ödevler Var. Dezavantajlı Olduğumuz Veya Eksik Olduğumuz Yerlerden Bahsederken Bu Tür Konuları Söylüyorum Ama Belki Dünyada En Çok Öğretmen Eğitimi Yapabilen Yine Birkaç Ülkeden Birisiyiz. Bu Da Çok Özel Bir Durum Benim İçim.”

“BAŞKA ÜLKELERLE KIYASLAMA YAPILMASI DAHA RASYONEL”

Bakan Selçuk, Herhangi Bir Konuda Eleştiri Söz Konusuysa Başka Ülkelerle Kıyaslama Yapılmasının Daha Rasyonel Olacağını Dile Getirdi.

Bu Süreçte En Büyük Destekçilerinin Veliler Olduğunu İfade Eden Selçuk, “Ailelerin 24 Saat Çocuklarla Beraber Olması Ve Onların Eğitim Öğretimine Destek Olması Gerçekten Büyük Bir İş. Hepsine Şükran Borçluyum Milli Eğitim Adına.” Diye Konuştu.

Köy Köy, Kasaba Kasaba, Ev Ev Dolaşarak Nerede Ulaşılamayan Hangi Çocuk Var Diye Cansiperane Mücadele Eden Öğretmenler Bulunduğunu Da Aktaran Selçuk, Onlara Da Teşekkür Borçlu Olduğunu Söyledi.

Genel Olarak Bakıldığında Gelecek Sürecin Belirsizliği Ve Bilinmezliğinin Sürekli Olarak Kararları Dinamik Tutmayı Zorunlu Kıldığını Anlatan Selçuk, Şöyle Devam Etti:

“Mesela ‘Bir Karar Aldınız, Niye Değiştiriyorsunuz’ Deniyor. Ben Salgının Seyrinin Buraya Geleceğini Bilemiyorum Ki Ya Da Bilim Kurulu’nun Tavsiyelerinin Belli Toplantılardan Sonra Farklılaşacağını Bilemiyorum Ki, Onlara Danışıyoruz. Burada Şöyle Bir Şey Var. Toplum Da Hemen Her Şeyin Cevabını Bir Yıllık İstiyor Ama Bizim Öyle Bir Cevabımız Yok. Biz Bir Karar Aldığımızda Bunu Muhakkak Surette Belirli Olgunlaşmalar Sonucunda Alıyoruz. Mesela Diyelim Ki Bugün Bir Kararla İlgili Sosyal Medyada Talep Var Ama 3 Gün Sonra Bilim Kurulu Toplanacak, O Toplantının Verilerini Almam Lazım. Arkasından Sağlık Bakanlığımızla Bir Müzakere Etmem Lazım, Arkasından Salgınla İlgili İçişleri Bakanlığının Verisini Gözden Geçirmemiz Lazım Vesaire. Bütün Bunlar Tamama Ermeden Bir Karar Veremiyoruz. ‘Siz Bu Veriler Olmadan Hemen Kararı Açıklayın’ Bunu Yapamıyoruz Elbette.”

Öneriler De Geldiğini Belirten Selçuk, Bunların Bir Kısmı Yapılsa Binlerce Dava Açılacağını, Alınan Kararın Hukuksal Bir Altyapısının Olması Gerektiğini Dile Getirdi.

Bazı Önerilerin Sistemin Bütünlüğünden Kopuk Olduğunu, Yapılması Halinde Başka Sorunlara Yol Açacağını Anlatan Selçuk, Şunları Söyledi:

“Bizim Bu Çerçevede Geriye Doğru Baktığımızda İşin Büyük Bir Kısmında Müsterih Olduğumuzu Söyleyebilirim. Bu Koşullarda Bunu Yapabilmek, Ülke Olarak, Ana Baba Olarak, Öğretmen Olarak, Okul Yöneticileri Olarak Bunu Yapabilmek Gerçekten Büyük İş. Neye Göre Büyük İş? Başka Ülkelere Baktığımda Büyük İş. Eksiklerimizin Olduğunu Görmemiz Ve Bunlar İçin Çaba Sarf Etmemiz Ve Daha İyisini Yapma Gayretinde Olmamız, İyi Niyetle Bu Çabanın İçinde Olmamız Bizim En Doğru Pusulamız. Şunu Söylemiyoruz, ‘Hiç Bir Sorun Yok’ Da Demiyoruz ‘Her Şey Mükemmel’ De Demiyoruz, ‘Her Şey Kötü’ De Demiyoruz. Çünkü Veriye Bakıyoruz. Biz ‘Şu Kalemlerde Oldukça İyiyiz, Şu Kalemlerde Çalışmamız Lazım.’ Bizim Baktığımız Geleceğe Dair De Bu.”

Neden Bütün Ülkeler Okulları Tam Zamanlı Açarken Kendilerinin Bunu Yapmadığının Sorulduğunu Aktaran Selçuk, “Açmadık Çünkü Bizim Koşullarımız, Bizim Ülkemizin Yapısı, Bizim Sosyal Hayatımız, Bizim Düğünlerimiz, Bizim Cenazelerimiz Bütün Bunların Sosyoantropolojik Fotoğrafına Bakmak Zorundayız. Hepsi Beraber Nasıl Evriliyor Ve Gelişiyor Ve Değişiyor, Buna Bakarak Karar Veriyoruz.” Dedi.

Bu Kararların Arkasında Yüzlerce Bilim İnsanı Bulunduğunu Belirten Selçuk, “Ölçmeyle İlgili Ayrı, Çocuk Psikolojisiyle İlgili Ayrı, Psikiyatr Alanında Ayrı, Hepsiyle İlgili Uzmanlara Danışıp Konuşuyoruz Ve Yapıyoruz Yoksa Masa Başında Böyle Bir Değerlendirme Yapmamız Tabii Ki Mümkün Değil.” Diye Konuştu.

“NORMALDE NEYSE UZAKTAN EĞİTİMDEKİLER DE YANSIMASI”

Uzaktan Eğitimin Yüz Yüze Eğitimden Farklı Olduğu İfade Edilerek, Uzaktan Eğitimde Öğrencilerin Daha Mı Az Öğrendiği Yönündeki Soruya Karşılık Selçuk, Okullarda Belli Dönemlerde Belli Süreçler Yaşandığını Anlattı.

Okullarda Bahar Gelince Ya Da Sınav Sonrası Gevşeme Olduğunu, Belli Yaşlarda Gevşemenin, Belli Yaşlarda Disiplinin Arttığını, Belli Yaşlarda Oyun Tabanlı Yaklaşımın, Belli Yaşlarda Bireysel Çalışma Ya Da Grup Çalışmasının Arttığını, Normal Sınıflarda Belli Çocukların Hep Parmak Kaldırdığını, Belli Çocukların Hiç Kaldırmadığını, Bazı Çocukların Katılımının Çok Yüksek Olduğunu, Bazı Çocukların Ailelerinin Çok İlgili, Bazılarının Daha Az İlgili Olduğunu Belirten Selçuk, “Buradaki Durum Normalde Neyse Aslında Uzaktan Eğitimde De Velinin İlgisi, Çocuğun Disiplini, Ödev Yapan Çocuklar Ve Ödev Yapmakta Biraz Zorlanan Çocuklar Vesaire Bunların Hepsi Aslında Bir Yansıma.” İfadesini Kullandı.

Daha Önce Hiçbir Şekilde Köy Okullarındaki Birleştirilmiş Sınıflardaki Öğrencilere Kucak Dolusu Yayınlar, Kitaplar Göndermediklerini, Daha Önce Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Özel Çocuklara Mobil Uygulamalar, Yayınlar, Kitaplar, Dergiler Göndermediklerini Çünkü Bunların Okullarda Yapıldığını Anlatan Selçuk, “Daha Önce Öğretmen Eğitimi İçin Çok Daha Sınırlı Alanda Hareket Ediyorduk Ama Şimdi Her Bir Öğretmenimizin Milyonlarca Saat Ders Alma Konusunda Bir Atmosferi Oluştu. Uzaktan Eğitimin Kurduğumuz Öğrenme Yönetim Sisteminde Bunu Yapabiliyorlar. Daha Önce Öğrencilere Çalışma Kitapları, İlkokul 1-2-3-4’e Vesaire Onlara Çalışma Kitapları Göndermezdik Sadece Ders Kitabı Gönderirdik. Şimdi Ekstra Kaynak Olsun Diye Bunların Da Her Birini Somut Olarak, Basılı Olarak Veriyoruz. Hepsi Ücretsiz.” Diye Konuştu.

Dünyada Ve Türkiye’de Bu Dönemin Çok Özel Olduğunu Ve Bilimsel Olarak Araştırılması Gerektiğini İfade Eden Selçuk, Milli Eğitim Dergisi’nin Son Sayısında Sadece Türkiye’de Ve Dünyada Salgın Sürecinde Eğitimi Araştıran Yüzlerce Makaleden Seçilmiş Makaller Bulunduğunu Söyledi.

Selçuk, “Bunlar Bilim İnsanlarımızın, Bizim Sahada, Okullarımızda, Velilerimizle, Öğretmenlerimizle Yöneticilerimizle Yaptıkları Çalışmaların Sonuçları. Bize Şunu Soruyorlar ‘Sahada Çalışma Var Mı’, Tabii Ki Var, Yüzlerce Var. Bu Yeni Çıktı. Bütün Bunları Şundan Dolayı Söylüyorum, Daha Önce Canlı Ders Yapabilme Kapasitemiz 100 Bin Civarındaydı Bütün Türkiye’de Şu Anda 3 Milyonu Geçtik. Bu İmkanlar Da Geçmişe Göre Bir Avantaj Sağlıyor. Bunu Da İfade Etmekte Yarar Var.” Dedi.

“BU HERKES AÇISINDA ZOR BİR DÖNEM”

Bazı Velilerin Çocuklarının Uzaktan Eğitim Derslerinde Dikkatini Yeterince Toplamadığı Yönünde Şikayetleriyle İlgili Görüş Ve Değerlendirmelerinin Sorulması Üzerine Selçuk, Şunları Söyledi:

“Bu Herkes Açısında Zor Bir Dönem. Çocuklar Da Bunalıyor. Bu Gerçekten Kolay Bir Durum Değil. Uzun Soluklu Maraton Koşulması Gereken Bir Süreç. Ben Çocukluğumdan Hatırlıyorum; Veliler Çocuğum Ders Kitabın Arasına Tommiks, Teksas Koyuyor Onu Okuyor Diye Şikayet Ederdi. Yüz Yüze Derslerde Bazen Öğretmenlerin ‘Oğlum-Kızım Sen Burada Mısın?’ Diye Sorusu Olurdu. Şimdi Bütün Bunlar Düşünüldüğünde, Hayat Aslında Bütünü Açısından Aynı Fotoğrafı Sergiliyor. Çocukların Müzik, Eğlence, Film, Spor Vesaire Gibi Bazı Kaçış Yollarıyla Başka Alanlara Yönelmesi Stresi Daha Da Yükseltmemek İçin Bir Şekilde Rahatlama Alanları Olarak Kendi Kendilerine Yapmaya Çalıştıkları Bir Şey. Bunların Tamamını Yasakladığınızda Düdüklü Tencerenin Deliği Olmamış Oluyor. Şunu Rahatlıkla Söyleyebilirim; Bizim Çocuklarımıza Sporu, Sanatı Bu Kadar Öncelememizin, Kitap Okumayı Bu Kadar Önceleme Nedeni De Bu Zaten.”

“MEVZUATTA DEĞİŞİKLİK YAPIP, ALANI RAHATLATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Bakan Selçuk, 22 Ocak’ta Başlayacak Sömestr Tatili Öncesi Öğrencilere Dijital Karne Verilip Verilmeyeceği Sorusunu, Şu Şekilde Yanıtladı:

“Evet Dijital Bir Karne Var Çünkü Bizim Yüz Yüze Karne Vererek Hareketliliği Artırmak Gibi Bir Niyetimiz Tabii Ki Yok. O Yüzden De Bir Dijital Karne Söz Konusu. Liseler İçin Birinci Dönemle İlgili Notlandırma Süreci Bittikten Sonra Karne Olabilir. Biz Mevzuatın Esnekliği İçerisinde Çocuklarımız Ve Velilerimiz Açısından En Kolay Hangisi Oluru Düşünmeye Çalışıyoruz. Hatta Bazen Şunu Yapıyoruz; Olağanüstü Dönemler İçin İhtiyaç Duyulabilecek Bazı Hususlar, Mevzuatın İçerisinde Olmayabiliyor. O Yüzden De Biz Kimi Zaman Mevzuatta Değişiklik Yapıp, Alanı Rahatlatmaya Çalışıyoruz.”

“SALGININ BU KADAR YÜKSELECEĞİNİ ÖNCEDEN BİLEMİYORUM Kİ”

Sene Sonu Sınavları Konusunda Durumun Ne Olduğunun Sorulması Üzerine Selçuk, Şu Bilgileri Verdi:

“Salgınla İlgili İlçe-İlçe, İl-İl, Köy-Köy Nereden Neyimiz Var, Ana Sınıflarında Kaç Öğrencimiz Temaslı. Ailede Kaç Kişi Var? Birlerde, İkilerde, Beşlerde, Yedilerde Kaç Kişi Var, Bunların Hepsini Günlük İzliyoruz. Hangi Sınıf Seviyesinde Temaslı Ya Da Pozitif Birey Sayısı Fazladır, Bunlar Da Günlük Olarak Görünüyor Bizde. Bütün Bunlarla Alakalı Olarak Sağlık Bakanlığı Ve Bilim Kurulu’nun Belirli Bir Eşik Belirleyip, Bu Eşikten Sonrasında’ Yüz Yüze De Yapabiliriz, Sınavı Da Yüz Yüze Yapabiliriz Vesaire’ Demeleri Söz Konusu. Bizim Buradaki Amacımız Şu: Biz En Başta Desek Ki Hiçbir Sınav Yok Hiçbir Şekilde Bir Sorumluluk Söz Konusu Değil. Bu İnanılmaz Bir Gevşemeye Ve Önümüzdeki 5-6 Senenin Eğitim Sistemini Felç Etmeye Yönelik Bir Şeye Dönüşecek.

Bizim Süreç Dinamiktir Dememizin, Duruma Göre Farklı Davranırız Dememizin Eleştirildiği Bazı Durumlar Da Var. Daha Önce Böyle Demiştiniz, Şimdi Böyle Diyorsunuz. Ama Koşullar Değişti. Yani Ben Salgının Bu Kadar Yükseleceğini Önceden Bilemiyorum Ki Ya Da Aşı İle İlgili Sürecin Tam Olarak Nasıl Netleşeceğini, Dünyadaki Etkisinin Ne Olacağını Tam Olarak Bilemiyorum Ki. Eğer Olumlu Gelişme, Değişme Söz Konusu Olursa Şunu Şunu Yaparız Diye Biliyoruz. Olumsuz Olursa Da Şöyle Bir Hazırlığımız Da Var. 15 Şubat’ta Hangi Yaş Gruplarında Yüz Yüze Eğitime Tam Olarak Geçebiliriz, Bu Konuda Bir Hazırlık Yaptık. Bu Hazırlıkla İlgili Açıklamayı Yapabilmem İçin Yan Taraftaki Dosyada Salgının Seyrini Ve Sağlık Bakanlığı’nın Verilerini Görüyor Olmam Lazım. Bu Veriyi Gördükten Sonra Bunu Devreye Sokuyoruz.”

“OLAĞAN DURUM DEĞİL Kİ OLAĞAN MEVZUATA GÖRE KARAR VERELİM”

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Açıklama Yapmak Ve Yüz Yüze Eğitim Konusunda Her Zaman Kontrollü Gitmeyi Tercih Ettiklerine Değinerek, “Bunun Nedeni Şu; Bir Krizi Yönetmekten Riski Yönetelim. Kriz Çıksın Da Sonra Buna Çözüm Bulalım, Bununla Uğraşmak İstemiyoruz. O Yüzde De Bu Çocuklarımızın Yıl Sonu Sınav Notunun Nasıl Olacağına İlişkin Olarak Şu Anda Olağan Durumdaki Mevzuatı Esnetip, İki, Üç Tane Sınav Ve Projeler, Performans Vesaire. Olağan Durum Değil Ki Olağan Mevzuata Göre Karar Verelim. Olağan Üstü Bir Durum Var. Onun İçin Sadece Tek Sınav Olabilir. O Yüzden Katılım Puanı, Proje, Ödev Vesaire Olabilir Diyoruz. Bunu Diyebilmek İçin De Yönetmelik Değişikliği Yapıp, Bir Esneme Getirip Ona Göre Karar Veriyoruz. Yani Hukuka Da Uygun Olsun Diye. Çünkü Olağanüstü Durum İçin Bir Salgın Dönemi İçin Mevzuat Yazılmamış Haklı Olarak. Bu Çerçevede Baktığımızda Biz Öncelikle İkinci Dönemin Başlangıcı İçin Neye Hazırız, Neyi Planlıyoruz? Bu Saat İçin Müfredatın Ne Kadarından Sorumluyuz. Biz Diyoruz Ki LGS Haziranın İlk Haftasında Yapılacak. Şimdi Ben Bunu Önceden Söylemek Zorundayım Ama Koşul Değişirde Bunu Yapamazsak. Ama Önceden Böyle Demiştiniz Niye Değiştirdiniz. Çünkü İhtiyaç Oldu. Böyle Bakmak Durumundayız.” Diye Konuştu.

“CANLI DERSTE EBA’DA DÜNYADA BİRİNCİ OLMAMIZ DURUP DURURKEN DEĞİL”

Kolay Olana Kaçıp En Zor Durumda Olabilecek Her Şeyi Baştan Söylemenin Doğru Olmadığına İşaret Eden Selçuk, “En Sonunda Deniliyor Ki, ‘Madem Bunu Yapacaksınız En Başta Yapsaydınız.’ Biz Sistemin Bütününü Kontrol Etmek Zorundayız. Çocukların Psikolojisi, Motivasyonu Çok Önemli. Biz Tamamen Boşladığımızda Onların Motivasyonunun Ne Olacağını Psikolojik Olarak Kestirmek Durumundayız.” İfadesini Kullandı.

Mart Ayında Diğer Ülkelerdeki Uygulamaları İncelediklerini, Buralarda Mail Atılarak Konulara Bakılmasının İstendiğini Aktaran Selçuk, Türkiye’de İse 10 Günde Üç Kanal Kurulduğunu, Canlı Ders Kapasitesinin Artırıldığını, Binlerce Cilt Eser Basıp Gönderildiğini, Öğretmenlere Eğitim Verildiğini Hatırlattı.

Selçuk, “Canlı Derste EBA’da Dünyada Birinci Olmamız Durup Dururken Değil. Her Ülkenin EBA Benzeri Sistemleri Var. Peki Onlar Neden Öğretmenlerin, Çocukların Girişi, Orada Kalma Süresi Açısından Birinci Değiller De Türkiye Birinci? Bütün Ülkelerin Sıralamasını Gördüğümde Rahatlıkla Biz Bu Konuda Başarılıyız Diyorum.” Şeklinde Konuştu.

Kurulan Televizyon Kanallarının İçeriği Konusunda Acemi Olduklarını, Yayıncılık Birikimlerinin Düşük Olduğunu Dile Getiren Selçuk, Hatalar Yapıldığını Ancak Sonrasında Öğrenildiğini Anlattı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Hata Yapıyoruz, Yapabiliriz Ama Bu Bir Yol Ve Yolculuk. Büyük Hatalar Yapmaktan Ve Hatalarımızın Sayısının Çok Olmasından Endişe Ederim.” Dedi.

Uluslararası Muhataplarla Bu Konuda Neler Yapıldığına İlişkin Görüşüldüğünü, Fotoğrafın Bütününe Bakıldığında Türkiye’de Rahatlatıcı Bir Durum Olduğuna Dikkati Çeken Selçuk, “Ama Sadece Türkiye’ye Bakıp Da 18 Milyon Öğrencinin 3 Milyonunun Erişim Sorunu Var. Bu Büyük Bir Sorun, Kabul Ediyoruz. Bu Sorunun İyileştirilmesine Çalışıyoruz. 3 Milyonla İlgili Erişimdeki Bu Sıkıntıyı Çözmeye Çalışırken 15 Milyona Da Bir Şey Verdiğimizi Görmek Lazım.” Değerlendirmesini Yaptı.

“OKULLARDA NEYİ NASIL YAPACAĞIMIZI SAĞLIK BAKANLIĞINDAN BİR EKİPLE ÇALIŞIYORUZ”

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Aşının İstekli Olan Öğretmenlere Yapılması Konusunu Konuştuklarını Ancak Netleşen Bir Durumun Bulunmadığını, Prensip Olarak Belli Olduğunu Söyledi.

Okullardaki Hazırlıklarla İlgili Dünyanın Neler Yaptığına İlişkin Toplantılar Yaptıklarının Bilgisini Veren Ziya Selçuk, Şunları Kaydetti:

“Okullarda Neyi Nasıl Yapacağımızı Sağlık Bakanlığından Bir Ekiple Beraber Çalışıyoruz. Bununla İlgili Bir Kitapçık Hazırlanıyor, Öğretmenlerimiz Okullarımız İçin Aşı Konusunda. Bütün Bu Çalışmalarla Beraber De Giderek Bu Alandaki En Risklilerden Başlayıp Sonra Toplumun Tamamını Kuşatan Bir Yere Doğru Gitmek Bizim Eğitimi Yüz Yüze Yapmamızın Önünü Çok Açacak.”

“Lise Öğrencileri İçin Önümüzdeki Süreçte Yüz Yüze Sınav Yapılması Yerine, Farklı Bir Ölçme Değerlendirme Yöntemi Uygulanabilir Mi?” Sorusu Üzerine Selçuk, Eğitimde Eksik Bırakılan Her Şeyin Bir Sonraki Senenin Problemi Haline Geldiğine Dikkati Çekerek “Bir Sonraki Seneyle De Kurtulamıyoruz. Ondan Sonraki Sene Ve Hatta Üniversitedeki Matematik Mesela, Bu Problem Oraya Taşınıyor. Türkiye’nin Çok Uzun Yıllar 8-10 Sene Bu Eksik Nedeniyle Eğitimde Çok Düşük Bir Performans Göstermesi Bizim Göze Alamayacağımız Bir Şey.” İfadelerini Kullandı.

Eksiklerin Tamamlanarak Gidilmesi Gerektiğini Vurgulayan Selçuk, Şöyle Devam Etti:

“Lisede Öğrencilerimiz Sınav Olacakları Zaman Her Türlü Tedbiri Fazlasıyla Alacağız, Biz Bunu LGS’de Gösterdik, Başka Durumlarda Gösterdik. Yani Her Türlü Dezenfekte İşlemi, Her Türlü Maske, Mesafe, Bir Sınıfa Girecek Öğrenci Sayısı… Evdeki Ve Sokaktaki Durumdan, Alışveriş Yapılan Çarşı Pazardan Veya Başka Mekanlardan Daha Kontrollü Bir Ortam Sağlıyoruz. Bunu Göz Ardı Etmemek Lazım.”

Selçuk, Okullarda Temaslı Bir Öğretmenin Gözetmen Olmasının Söz Konusu Olmadığını, Ailesinde Temaslı Veya Pozitif Bulunan Bir Öğrenciye Daha Sonra Mazeret Sınavı Yapılabileceğini Aktardı. Bakan Selçuk, Şunları Söyledi:

“Çok Büyük Kontrol Altında Yapılan Bir İş Olduğu İçin Rahatız Biz. Diyelim Ki Bir Çocuğumuzun Başka Bir Hastalığı Söz Konusu. Bu Özel Bir Durum Ve O Başka Bir Zamanda Sınavını Alır. Hiç Sorun Değil Bu. Ama Biz En Baştan ‘Hiçbir Sınav Yok, Hiçbir Şekilde Yapılmayacak Dediğimizde Ki İlkokulda Zaten Yapılmasını Hiç Düşünmedik. Ortaokulda Fotoğrafa Baktığımızda Yapılan Çalışmalar, Canlı Dersleri Tamamen Rahat Bir Alanımız Olarak Gördük. O Yüzden De Orada Bunu Yapabiliriz Dedik. Ama Lisede, Çocuklarımızın Bütün Değişkenler Açısından İncelenmesi Sonucunda Onların Üniversiteye Yönelik Hazırlıkları Da Düşünülerek Yüz Yüze Sınavlarının Daha İyi Olacağı Konusunda Ölçme Değerlendirme Heyetimiz Bir Karar Verdi. Sahaya Sorduk. İl Yöneticilerimize, Okul Müdürlerimize, Öğretmenlerimize Danıştık. Genel Tablo Bu Yönde Olduğu İçin, Öyle Bir Karar Aldık. Yoksa ‘Şöyle Mi Yapsak, Böyle Mi Yapsak’ Denilen Bir İş Değil, Çok Uzun Soluklu Bir İş. Ama Diyelim Ki Bu İstatistiklerde Bir Kırılma, Bambaşka Bir Şey Olur. Yine Gözden Geçiririz, O Esnekliğimiz Her Zaman Söz Konusu.”

“BİLİMSEL VERİLERE BAKMADAN YAPAMAYIZ”

Selçuk, Alınan Kararlarda Veli, Öğretmen Ve Öğrencilerden Gelen Tepkiler İle Sosyal Medyadan Gelen Değerlendirmelerin Etkisinin Sorulmasına Karşılık Şu Değerlendirmeyi Yaptı:

“(Sosyal Medyada Bir Talep Olduğunda, Evet Talep Çok Oldu, Bunu Yapalım) Böyle Bir Şey Elbette Mümkün Değil, Bu Bir Yanılgı Ve Bir Sorun. Eğitim Kararları Bilimsel Verilere Dayalı Olarak Yapılıyor, Sürecin Tamamlanması Gerekiyor. Bilim Kurulunun Toplantı Sonuçları Çıkmadan, İstatistiklerle İlgili Veriler Gelmeden Bu Kararı Alamam. Ama Bu Arada Sosyal Medyada Bir Talep Olsa ‘Alın, Alın’ Şeklinde Asla Almayız. Yani Olgunlaşmadan Bir Karar Alamayız. Ya Da Sistemimizin Orta Ve Uzun Vadede Probleme Girebileceği Bir Kararı Asla Almayız. Bu Bir Yanılgı. Bilimsel Verilere Bakmadan Yapamayız. Aksi Halde Bu Eğitim Olmaz. Eğitim Bir Bilim Olduğu İçin Bu Kararları Alırken Elbette Toplumun İhtiyaçlarını, Beklentilerini Göz Önüne Alıyoruz Ama Bunun Da Rasyonel Olmasını Bekliyoruz.”

VELİLERDEN GELEN PAYLAŞIMLAR

Velilerin Sosyal Medyadaki Tepkilerine Değinen Selçuk, Şöyle Devam Etti:

“Kızıyorlar, Teşekkür Ediyorlar, Yani Bir Şekilde İlgileniyorlar. Çağrı Merkezimiz Var, Buraya Milyonlarca Soru Geliyor. Psikososyal Destek Merkezimiz Var. Oraya Da Velilerimiz Başvurup, Çocuklarının Motivasyonu, Öğrenme Sorunları, Güçlükleri Konusunda Uzmanlarla, Psikolojik Danışmanlarla Görüşebiliyorlar. İki Tane Sanal Robotumuz Var. Bu Robotlar 46 Milyon Soruya Cevap Verdiler Geçtiğimiz Süreçte. O Da Dünyada Ödül Aldı. Birincilik, İkincilik, Üçüncülük Ödülümüz Var Bu Konularla İlgili. Kamuda İlk Sanal Robotların Kullanımını Devreye Soktuk.”

Velilerden Gelen Paylaşımlara Tek Tek Bakıldığı Ve İncelendiğini Kaydeden Selçuk, “Bazı Velilerimizi Çağrı Merkezine Davet Ediyorlar. Bazen Velilerimizden Ortak Bir Sorunla İlgili Bir Şikayet, İstek Geldi. O Zaman Da ‘Şu Konuda Genel Bir Talep Var, Bununla İlgili Açıklamamız Şu.’ Diyoruz Ama Teşekkürlerin Sayısı Gerçekten Çok Yüksek, O Da Bizi Mutlu Ediyor.” Dedi.

Yüz Yüze Eğitime Geçiş Sürecinin Uzaması Halinde, Üniversiteye Geçiş İçin Yapılan YKS Ve Liseye Geçişte Uygulanan LGS Kapsamındaki Merkezi Sınavların Kapsamının Değişip Değişmeyeceğine İlişkin Açıklama Yapan Selçuk, Öğrencilerin Haklı Olarak “Mart Ayında Siz Bir Karar Aldınız Ve ‘Sadece Yüz Yüze Olan Kısmından Sorumlusunuz’ Dediniz” Hatırlatmasını Yaptıklarını Söyledi. Mart Ayında Televizyonların Henüz Kurulmadığını, Canlı Ders Kapasitesinin Çok Düşük Olduğunu, Öğretmenlerin, Okulun, Bakanlığın Hazır Olmadığını Belirten Selçuk, “Hazır Olmadığımız Bir Noktada, Bizim Yapmamız Gereken İşlerin Olduğu Bir Durumda Elbette Biz Öğrencinin Lehine Bir Şeyi Düşünmek Zorundaydık.” İfadesini Kullandı.

Yaptıkları Hazırlıklar Sonrası Üniversiteye Hazırlanan Öğrencilerin Rehberlik, Sınav, Karşılaştırma, Konu Anlatım Gibi İhtiyaçlarının Hepsini Bulabileceğini Belirten Selçuk, Ayrıca Hafta Sonu Televizyonlarda Soru Çözümleri, Konu Anlatımları Olduğunu, Öğrencinin Konu Anlatımını İstediği Öğretmenden Dinleyebileceğini Söyledi. Öğrencilerin Sınavlara Hazırlanırken İhtiyaç Duydukları Her Türlü Kaynağı Bulabildiğini Dile Getiren Selçuk, “Buradan Baktığımızda Bu Tür Bir Hazırlık Müfredatın Tümünden Sorumlu Olmakla İlişkisi Bakımından Uygun Görünüyor Yine Heyetimize Soruyoruz Yani Bilimsel Heyetimize Soruyoruz.” Dedi.

Bakan Selçuk, Şunları Kaydetti:

“Milli Eğitim Bakanlığı Mevcut Duruma Bakar, Olağanüstünün Durumuna Göre Olağanüstü Değişik Kararlar Olabilir, Yani Bir Seyretme De Olabilir. Bir İhtimal Olarak Söylüyorum Bunu. Neye Göre? Koşullara Göre. Burada Önemli Olan Şey Şu, Eğer Biz Diyelim Ki Türev, İntegralin Olmadığı Bir İçerikten Söz Etsek Ya Da İkinci Dönem ‘Hiç Yok’ Desek. Bu Emin Olun Üniversiteyi De Olumsuz Etkileyebilecek, 10’uncu Sınıfların 11’ini Probleme Sokacak, 11’in 12’sini Probleme Sokabilecek Bir Durum. Bunları Öğrenmiş Olmak Çocuğunuz İçin Bir Kazanç. Bunu Bir Sınav Meselesi Olarak Görmeyip, Hayata Hazırlanma Meselesi Bu, Bu Kendini Yetiştirme Meselesi, Donanımlı Olma Meselesi Bu. Burada Öğrendiği Şey Ya Da Öğrenmediği Şey Açısından Bakıldığında ‘Neyi Öğrenmezsen Kardır’ Diye Bir İşten Söz Etmiyoruz Eğitimde. Eğitim Bir Tamamlanma Prosesidir Ve Bu Sürecin İçerisinde De Çocuklarımızın Öğrendiği Her Konu Onları İleride Üst Sınıflarda Çok Daha Rahatlatacak.”

“AŞILAMA SÜRECİNİN BİR AN ÖNCE BAŞLAMASI KONUSUNDA TEMASIMIZ SÜRÜYOR”

“Yüz Yüze Eğitime Geçilebilmesi İçin Öğretmenlerin Öncelikli Olarak Aşılanması Planı Var Mı? Öğretmenlerin Aşılanması Yüz Yüze Eğitime Geçilebilmesi İçin Yeterli Olur Mu? Öğretmenler Dışında Okullarda Görev Yapan Herkesin Aşılanması Gibi Bir Karar Alınabilir Mi?” Sorusu Üzerine Bakan Selçuk, Okulu Bir Bütün Olarak Gördüklerini Belirtti. Okulda Mümkün Olduğunca Kontrollü Bir Alan İstediklerini İfade Eden Selçuk, Şöyle Konuştu:

“O Alanda Kim Varsa Tabii Ki Hepsi İçin Söz Konusu. Öğretmenlerimizin Arzu Etmeleri Halinde Aşılama Sürecinin Bir An Önce Başlaması Konusunda Da Yine Sağlık Bakanlığımız İle Temasımız Sürüyor. Aşı Takvimine Bağlı Olarak Yaşlılar, Hekimlerimizden, Sağlık Çalışanlarımızdan, Hemşirelerimizden Sonraki Ekipte Öğretmenlerin De Yer Alması Noktasında İlkesel Olarak Müzakerelerimiz Var. Öğretmenler, Belli Öncelikler İçerisinde Sağlık Çalışanları, Belli Öncelikleri Olanların Hemen Arkasından Gelen Grupta Yer Alıyor. Okulların Açılmadığı Bir Toplumda Normalleşme Olmaz. Normalleşmenin Olması İçin Önce Bir Okulu Halletmemiz Lazım Ki Toplumsal Hareketliliği De Bir Düzene Sokalım. O Yüzden De Öğretmenlerimizin Aşılanması Tabii Ki Önemli.”

“BİZİM BİR İHTİMALLER TABLOMUZ VAR”

“Geçen Sene Herhangi Bir Sınav Olmadan Bir Üst Sınıfa Geçilmişti. Bu Senede Planlar Tutmazsa Böyle Bir Planınız Var Mı?” Sorusuna İse Selçuk, “O Da Senaryolardan Birisi. Bizim Bir İhtimaller Tablomuz Var. Her Birinin De Yanında Avantajı Dezavantajı Var. Bütün Bunları Saha İle İrtibat Halinde Değerlendiriyoruz, Bilim İnsanları İle Çalışarak Değerlendiriyoruz.” Yanıtını Verdi.

Sürecin Olumsuz Devam Etmesi Halinde, Önceliklerinin Sağlık Olduğunu Söyleyen Selçuk, Şu İfadeleri Kullandı:

“Çocuklarımızın, Öğretmenlerimizin, Eğitim Çalışanlarımızın Sağlığını Bir Garanti Altına Alalım Diğer İşlemlerin Tamamı Ondan Sonra Gelir. Bütün Bakış Açımız Bu. Diyelim Ki Sağlıkla İlgili Bir Endişemiz Kontrol Altına Alabiliyoruz, Bunu Da Bilim İnsanları Da Teyit Ediyor, Biz Bu Süreci İşletiriz Normal Olarak, Hemen Uyum Sağlarız, Zaten Hazırız. ‘Yarın Açılıyor’ Dese Biz Hazırız. ‘Çalışanlarla, Öğretmenlerimiz İle İlgili, Çocuklarımızla İlgili Bir Risk Var.’ Denildiğinde Hemen Tavrımızı Koyuyoruz Ortaya. ‘Burada Risk Var, Okulları Açmayın.’ Denildiğinde Biz Buna Uyarak Yapmıyoruz Yoksa Bu Eğitimsel Bir Karar Değil Sadece. Biz Bu İki Kararı Yani Sağlık Ve Eğitim İle İlgili Olan Tabloyu Birlikte Okuyarak Bir Karar Veriyoruz. Neticede En İyisi, En Faydalısı Hangisidir, Buna Yöneliyoruz.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ORTAK MERKEZ’DE GÖREV YAPACAK PERSONEL AZERBAYCAN’A GİTTİ

HIZLI YORUM YAP