NOEL VE İSLÂM

5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sevgili dostlarım, Yüce Rabb’imizin bizlere ihsan ettiği nimetlerden biride, hiç şüphesiz zamandır. Koca bir yılı geride bırakırken, ALLÂH’ın (c.c.) bizlere bahşettiği zaman nimetini, nerede ve nasıl tükettiğimizi tefekkür etmemiz lazımdır. Hata ve yanlışlarımızı vicdan terazisinde tartmalı, koca bir yıla neleri sığdırdığımızı düşünmeli, bize verilen ömür nimetini nerede harcadığımızı, heybemizi ne ile doldurduğumuzu hesap etmemiz gerekmektedir. Bu, yaşadığı her ânın, aldığı tek bir nefesin dahi hesabını vereceğini bilen her Müslümanın üzerine farzdır. Özellikle yeni bir yıla girerken, tükenip giden ömür muhasebesini yapması gereken Müslüman, “bir defadan bir şey olmaz, benden daha fazlasını yapanlar var. Benimki onların yanında günah bile sayılmaz,” mantığıyla hareket edip, şeytanın bu aldatmacasına kanmamalı, adına yılbaşı gecesi denilen bu günah tuzağına düşmemelidir.

Noel’i, yani miladi takvime göre 1 Ocağı yeni yılın başlangıcı olarak kabul edenler, Hz. İsa’nın doğumunu esas almaktadır. Türkçede yanlış olarak yılbaşı kutlamalarıyla özdeşleştirilen “Noel” aslında Latincede, “Tanrının doğum günü” anlamına gelen ve Hz. İsa’nın doğum günü kutlamasını ifade eden “dies natalis” teriminin Fransızca karşılığıdır. Noel kutlamasının sembollerinden olan çam ağacı ise, Yunan ve Roma pagan kültüründeki Attis tanrısına yönelik ayinden kaynaklanan bir unsurdur. Ve bunların hiç birinin İslâm dininde yeri yoktur. Bu itibarla, her yıl şuursuzca yapılan kutlamalarla kendinden geçerek Hristiyanların bayramını kutlayan, çam ağacı süsleyip eğlence mekânlarını dolduran Müslümanlar; kumar, içki ve şans oyunlarıyla kendi inanç ve değerlerinden uzaklaşmakta, Hz. Peygamberin (s.a.v.); “bize benzemeyen bizden değildir,” hadis-i şerifine muhalif bir hayat yaşayarak, hatta dinden çıkmaktadır. Zîra Müslümanlar arasında adet hâline gelen Noel kutlamalarının, İslam’da yeri yoktur. Bu, ibadette dahi onlara benzememeye özen gösteren bir Peygamberin ümmetine yakışmayan bir tavırdır.

Nevruz günlerini, Paskalya bayramlarını, Noel gecelerini, diğer gün ve gecelerden ayırarak kutlama yapan Müslüman; içki içmeden, kumar oynamadan, eğlence mekânlarına gitmeden sadece evde sofra kurup eğlense bile, yine de dinden çıkma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çünkü bu tür gün ve geceleri diğerlerinden ayırmak dahi İslâm’a aykırıdır. Yeri gelmişken belirtmek isterim ki; bu gecede ki bir diğer tehlike ise; yılbaşı gecesine özel, eve alınan yiyeceklerdir. Aslında helal olan, fakat özellikle bu gecelerde alınan; hindi, tavuk, meyve, çerez gibi dinimizce helal olan yiyecekler, geceyi ihya etmek maksadıyla alındığı için, caiz değildir. Yani bu gece yılbaşı diyerek, geceye hazırlık yapıp helal yiyecekler almak bile, o helali haram kılmaktadır. Zîra bir Müslümanın bir yıl içinde belki de hiç yemediği hindiyi sofralara koyması, normal gecelerde evine hiç almadığı çerez ve meyveleri alması, o geceye önem verdiğinin ve hürmet ettiğinin göstergesidir. Kişi her ne kadar ben bu niyet ile yapmıyorum dese de, bunlar görünen hakikati değiştirmemektedir. Unutulmamalıdır ki, gayri müslimlerin bayramlarına hürmet edenlerin, onlara benzeyenlerin, akıbeti onlardan farklı değildir. Zîra bu gece yılbaşı diyerek meydanlara akın edenlerin, gayrı meşru ilişkilere dalanların, rakkaseler seyredip işret sofralarında kendinden geçenlerin, ya da evinde sofralar kurarak geceyi ihya edenlerin, Müslüman kalması mümkün değildir. Bu, efendimiz aleyhisselâtuvveselâm’ın Hadis-i Şerifleriyle apaçık şekilde beyan edilmektedir.

Sevgili dostlarım, hiçbir Hristiyan bizim bayramımızı kutlayarak bize benzemeye çalışmaz. O halde bize de düşen onlara benzememek, onların kültür ve adetlerinden uzak durmaktır. Bu günlerde bizim yapmamız gereken tek şey; geçen ömrümüzün muhasebesini yapıp, davranışlarımızı insaf eleğinden geçirip, İslâm’a ve Sünnetullâh’a ne kadar uygun yaşadığımızı tefekkür etmektir. Rabbi’im cümlemizin ayağını sırat-ı mustakîmde sabit kılsın. Rabb’im cümlemizi bu şirk dolu gecelerin şerrinden emin eylesin. Selâm ve duâ ile saygı ve sevgilerimi sunarım.

ALLÂH’aısmarladık..

Ramazan SEVİLMİŞ