DOLAR

32,4504$% -0.15

EURO

34,8290% -0.66

GRAM ALTIN

2.441,26%0,23

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

BİST100

9.915,62%2,05

BİTCOİN

2068582฿%0.68849

ETHEREUM

107597Ξ%2.37196

a

TCMB BAŞKANI KAVCIOĞLU: İSTİHDAM PİYASASI SALGIN DÖNEMİ ETKİLERİNİ BÜYÜK ÖLÇÜDE ATLATTI

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Hizmet Sektöründeki Açılma ve Turizmin Katkısı İle Beraber İstihdam Piyasası Salgın Dönemi Etkilerini Büyük Ölçüde Atlattı." Dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Finansın Geleceği Zirvesi’nde “Merkez Bankalarının Pandemide Rolü” Başlıklı Bir Sunum Yaptı.

Salgının Başlamasından Bugüne Dek Geçen Sürede Ekonomi Politikasının Odaklandığı Konuları İki Dönem Halinde Değerlendirmenin Faydalı Olacağını Belirten Kavcıoğlu, Birinci Dönemin Dünya Çapında Kapanmalar İle Ekonomilerin Tarihte Görülmemiş Şekilde Durma Noktasına Geldiği Bir Dönem Olduğunu Söyledi.

Merkez Bankaları Ve Diğer Politika Yapıcıların Bu Dönemde İstihdam Kayıplarını, Şirket İflaslarını Önlemek Ve Finansal Piyasaların İşleyişindeki Devamlılığı Sağlamak Adına Pek Çok Önlem Aldığını Hatırlatan Kavcıoğlu, Şunları Kaydetti:

“İkinci Dönem İse Aşılamanın Yaygınlaşması İle Toparlanma Eğiliminin Hızlandığı, Ancak Talep Artışına Küresel Üretimin Aynı Hızla Cevap Veremediği Ve Emtia Fiyatlarındaki Artışlarla Küresel Enflasyonun İvmelendiği Bir Süreç Olarak Hala Devam Etmektedir. Koronavirüs Salgınının Dünya Çapında Yayılmasıyla Birlikte Başlayan Birinci Dönemde Küresel Ekonomi, 2008 Yılındaki Finansal Krizi De Aşan Zorlukta Bir Dönem Geçirmiştir. Salgının Büyük Ölçekli Bir Arz Şokuna Da Yol Açması 2008 Finansal Krizinden Farklı Olarak Ekonomiler Üzerindeki Olumsuz Etkinin Daha Yüksek Ve Kalıcı Olmasına Yol Açmıştır. Salgının Ekonomik Etkileri Oldukça Geniş Bir Coğrafyada Ve Küresel Finans Krizinden Daha Derin Şekilde Hissedilirken, Verilen Politika Tepkileri De Çeşitli Ve Şimdiye Kadar Eşine Rastlanmayacak Ölçüde Güçlü Olmuştur.”

Kavcıoğlu, Konuşmasında Salgına Karşı Küresel Ölçekte Verilen Politika Tepkilerine De Değindi. Salgın Hastalığın Dünya Genelinde Hızla Yayılmasının, Küresel Ticaret Ve İktisadi Faaliyette Belirgin Bir Yavaşlamaya Neden Olduğunun Altını Çizen Kavcıoğlu, “Alınan Karantina Önlemleri Nedeniyle 2008 Krizinden Farklı Olarak Çok Daha Derin Bir Arz Şoku İle Karşılaşılması Nedeniyle, Salgın Döneminin Ekonomik Açıdan Daha Da Maliyetli Olduğunu Söyleyebiliriz.” İfadelerini Kullandı.

“MERKEZ BANKALARININ MÜDAHALESİ YERİNDE VE HAYATİ DERECEDE ÖNEMLİ OLDU”

Şahap Kavcıoğlu, Salgınının Dünya Çapında Hızla Yayılmasının Ekonomileri Birçok Farklı Kanaldan Etkileyerek Küresel İktisadi Faaliyetin Sert Bir Şekilde Daralmasına Neden Olduğunu Söyledi.

Salgının, İlk Etapta Küresel Tedarik Zinciri Ve Üretim Üzerinde Etkisini Gösterdiğini Belirten Kavcıoğlu, “Devamında İse, Belirsizliklerdeki Artış, Finansal Koşullardaki Sıkılaşma, Hanehalklarının Gelir Kaybı Ve Firmaların Nakit Akışındaki Bozulma Talepte De Belirgin Bir Zayıflamaya Yol Açtı.” Dedi.

Kavcıoğlu, Dünya Genelinde Uygulamaya Konulan Salgın Tedbirlerinin 2020 Yılı Mart Ayı İçerisinde Hizmetler Sektörü Faaliyetinin Hızla Zayıflamasına Neden Olduğunu Dile Getirdi.

Takip Eden Dönemde Küresel Ticaretteki Daralmayla Birlikte İmalat Sanayinin De Bu Yavaşlamaya Eşlik Ettiğini Aktaran Kavcıoğlu, “Hizmet Sektörünün Salgın Tedbirleri Nedeniyle Olumsuz Ayrışması Gerek Gelişmiş Gerekse Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Ortak Bir Gözlem Olarak Ön Plana Çıkmıştır. Bu Eğilimin 2008 Krizi İle De Önemli Bir Farklılaşmaya Neden Olduğu Görülebilir. Hizmet Sektörünün Emek Yoğun Bir Sektör Olması Salgın Döneminin İstihdam Açısından Maliyetinin De 2008 Finansal Krizinin Çok Ötesinde Olmasına Neden Olmuştur.” İfadelerini Kullandı.

Kavcıoğlu, Bu Süreçte Tüm Dünyada Merkez Bankalarının Faiz İndirimleri, Varlık Alımları, Likidite Adımları Ve Kredi Destek Programları Gibi Olağanüstü Genişleyici Politika Tedbirleri Aldığını Anlattı.

Politika Yapıcıların 2008 Krizi Sonrası Geleneksel Olmayan Para Politikası İle İlgili Kazandıkları Deneyim Ve Araç Setinin Genişlemesinin, Salgına Karşı Verilen Politika Tepkisi Açısından Olumlu Olduğuna İşaret Eden Kavcıoğlu, Konuşmasını Şöyle Sürdürdü:

“Gelişmiş Ve Gelişmekte Olan Ülke Merkez Bankaları Mevcut Politika Alanını Tereddütsüz Ve Hızlı Bir Şekilde Kullanarak Krize İlk Tepkilerini Faiz İndirimleri İle Verdiler. Merkez Bankaları Finansal Kriz Sonrası Araç Setine Dahil Ettikleri Tahvil Alımlarını Da Tekrar Uygulamaya Koydular. Burada İlgi Çekici Olan 2008 Krizinde Görmediğimiz Şekilde Gelişmekte Olan Ülke Merkez Bankalarının Da Tahvil Alımlarına Başvurması Oldu. Para Piyasasında Sıkışmayı Önlemek Ve Likiditeye Erişimi Kolaylaştırmak İçin Merkez Bankalarının Repo Yoluyla Daha Çok Fonlama Yaptığı Ve Fonlamanın Vadesini Uzattığı Görülmüştür. Ekonomilerin Durma Noktasına Geldiği Bu Dönemde Finansal Sistemin Faaliyete Devam Etmesi Açısından Merkez Bankalarının Bu Müdahalesi Yerinde Ve Hayati Derecede Önemli Olmuştur.”

“MERKEZ BANKALARI SALGIN DÖNEMİNDE BANKACILIK SİSTEMİNE EK LİKİDİTE SAĞLADI”

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, Küresel Anlamda Politika Faizlerinin Hızla Aşağı Çekilirken, Gerek Gelişmiş Gerekse Gelişmekte Olan Ülkelerde Ortalama Faizin 2008 Krizinden Sonra Görülen Düzeylerin De Altına İndiğini Söyledi.

TCMB’nin De Söz Konusu Dönemde Politika Faizini Aşağı Çeken Merkez Bankaları Arasında Yer Aldığını Anımsatan Kavcıoğlu, “Küresel Ölçekte Politika Faizlerinin Hızlı Bir Şekilde Aşağı Çekilmesi Sürecine Başta Gelişmiş Ülkelerin Başlattığı Yüklü Varlık Alım Programları İle Çok Hızlı Bir Bilanço Genişlemesi Eşlik Etti. Varlık Alımları Da Önceki Krizin Ötesinde Bir Hızla Hala Devam Ediyor.” İfadelerini Kullandı.

Kavcıoğlu, Bankacılık Sektörüne Likidite Sağlamayı Amaçlayan Finansal Politikalar İle Hem Finansal Sektörün Mali Yapısının Korunması Hem De Özel Sektöre Kredi Akışının Devam Etmesinin Amaçlandığını Vurguladı.

Birçok Merkez Bankasının Zorunlu Karşılıkları İndirerek Ve Sermaye Ve Likidite Tamponlarını Genişleterek Bankacılık Sistemine Ek Likidite Sağladığını Aktaran Kavcıoğlu, “Yapılan Düzenlemeler İle Nakit Akışı Duran Reel Sektör İçin De Mevcut Kredi Ödemelerinin Ertelenmesi Veya Yeniden Yapılandırılması Gibi Yöntemlere Başvuruldu.” Dedi.

Açıklanan Maliye Politikası Önlemlerinin, Yeni Kredi Kanalları Ve Kredilere Devlet Garantileri, Vergi İstisna Ve İndirimleri Ve Doğrudan Harcamalar Gibi Ana Başlıklar Altında İncelenebileceğine İşaret Eden Kavcıoğlu, Bu Tür Desteklerin De Yine Yaygın Olarak Kullanıldığını Dile Getirdi.

“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE MİLLİ GELİRLERİNİN YÜZDE 20’SİNİ AŞAN KAMU DESTEKLERİ VERİLDİ”

Kavcıoğlu, Salgın Döneminde Ülkelerin Doğrudan Kamu Harcamaları, Diğer Finansal Destekler Ve Teşviklerle Ekonomilerini Desteklediklerini Anımsatarak, Şunları Söyledi:

“Bazı Ülkelerde Mali Alanın Durumuna Göre Doğrudan Kamu Harcamalarının Daha Yüksek Oranda Kullanıldığı, Bazı Ülkelerde İse Sermaye, Kredi Ve Diğer Likidite Desteklerinin Kullanıldığını Görüyoruz. Gelişmiş Ülkelerde Milli Gelirlerinin Yüzde 20’sini Aşan Kamu Destekleri Verildi. Örneğin ABD’de Milli Gelirin Yüzde 25’i Oranında Kamu Harcaması Ve Vazgeçilen Gelirler Şeklinde Ekonominin Desteklendiğini Görüyoruz.

İtalya Ve Almanya Gibi Bazı Ülkelerde Maliye Politikasının Yanı Sıra Sermaye, Kredi Ve Diğer Likidite Şeklindeki Desteklerin Kullanıldığını Söyleyebiliriz. Gelişmekte Olan Ekonomilerde İse Gelişmiş Ülkelere Kıyasla Daha Sınırlı Olmakla Birlikte Ekonomilerin Çeşitli Tedbirlerle Desteklendiğini Görüyoruz.”

“SALGIN DÖNEMİNDE FİNANSAL SİSTEME VE REEL SEKTÖRE İHTİYAÇ DUYDUKLARI LİKİDİTEYİ UYGUN KOŞULLARLA SAĞLADIK”

Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankasının Da O Dönemde Aldığı Para Politikası Kurulu Toplantısında Alınan Faiz İndirimi Kararıyla Birlikte Salgının Ekonomik Etkilerini Sınırlandırmaya Yönelik İlk Tedbir Paketini Uygulamaya Aldıklarını Anlattı.

Alınan Tedbirlerin Finansal Sektörün Likiditesini Ve Kredi Koşullarını Desteklediğini, Parasal Aktarım Mekanizmasının Etkinliğini Koruduğunu Gözlemlediklerini Aktaran Kavcıoğlu, “Salgın Döneminde Finansal Sisteme Ve Reel Sektöre İhtiyaç Duydukları Likiditeyi Uygun Koşullarla Sağlayarak, Finansal İstikrara Ve Salgın Sonrası Toparlanma Sürecine Destek Olmayı Hedefledik. Böylece Salgın Ortamından Doğan Geçici Etkilerin Uzun Vadede Üretim Ve İstihdama Olabilecek Olumsuz Etkileri En Aza İndirmeyi Amaçladık.” İfadelerini Kullandı.

“BÜYÜMEDEKİ OLUMLU GÖRÜNÜMÜN DEVAM EDİYOR”

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Gelinen Noktada Temel Bazı Makroekonomik Değişkenlerin Karşılaştırmalı Olarak İncelediğinde Türkiye’nin Performansının Daha İyi Şekilde Değerlendirebileceğini Söyledi.

Türkiye’nin OECD Ülkeleri Ve Çin İle Birlikte Değerlendirildiğinde 2020 Yılında Pozitif Büyüme Kaydeden İki Ekonomiden Biri Olduğuna Dikkati Çeken Kavcıoğlu, Konuşmasını Şöyle Sürdürdü:

“2021 Yılı İlk Yarısına İlişkin Açıklanan Verilerde Büyümedeki Olumlu Görünümün Devam Ettiğini Görüyoruz. Avrupa’daki Aşılamayla Birlikte Olumlu Görünüm, Turizm Ve Dış Talep Kanalları Aracılığıyla Ekonomimize Olumlu Yansıyor. Bu Çerçevede Net İhracat Da Büyümeye Olumlu Katkı Vermeye Devam Ediyor. Yüksek Frekanslı Veriler, Açılmanın Etkisiyle İş Gücü Piyasasında Da Toparlanmaya İşaret Ediyor. Hizmetler Sektörü İstihdamı Salgına Dair Kısıtlamaların Da Etkisiyle Daha Yavaş Bir Toparlanma Sergilerken, Son Dönemde Burada Da Güçlü Bir İstihdam Artışı İle Salgın Dönemi Kayıplarının Tamamen Telafi Edildiğini Görüyoruz. Ayrıca Güçlü Giden İhracatın Da Yardımıyla, Sanayi Sektörü İstihdamının Son Dönemde Diğer Alt Kalemlere Göre Daha Da Olumlu Seyrettiğini Görüyoruz.

Sonuç Olarak, Tarım Dışı İstihdamın Öncelikle Sanayi Sektörünün Katkısı İle Toparlanmaya Başladığını, Hizmet Sektöründen Gelen Sınırlı Katkıya Rağmen 2021 Yılı Başında Salgın Öncesi Düzeylere Ulaştığını Görüyoruz. Son Olarak Hizmet Sektöründeki Açılma Ve Turizmin Katkısı İle Beraber İstihdam Piyasasının Salgın Dönemi Etkilerini Büyük Ölçüde Atlattığını Söyleyebiliriz.”

“İKTİSADİ FAALİYETLER KÜRESEL OLARAK NORMALLEŞMEYE BAŞLADI”

Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Salgın Sonrası Toparlanma Döneminde İktisadi Faaliyetlerin Küresel Olarak Normalleşmeye Başladığını İfade Ederek, Bununla Birlikte Büyük Ölçüde Salgın Dönemine Atfedilebilecek Bir Dizi Sorunun Türkiye’de Olduğu Gibi Gelişmiş Ve Gelişmekte Olan Ülkelerde De Üretici Fiyatlarının Yükselmesine Neden Olduğunu Söyledi. Kavcıoğlu, Bu Nedenle İçinde Bulunulan Normalleşme Döneminde Yüksek Enflasyonun Beklentilere Ve Uluslararası Piyasalara Yansımalarının Merkez Bankaları Tarafından Yakından İzlendiğini Kaydetti.

Enflasyonun Yükselmesindeki Başlıca Etmenlerden Birisinin Artan Emtia Fiyatları Olduğunu Vurgulayan Kavcıoğlu, Toparlanmaya Başlayan Küresel Taleple Birlikte Enerji Ve Enerji Dışı Emtia Fiyatlarında Oldukça Keskin Fiyat Artışlarına Şahit Olduklarını Bildirdi.

Kavcıoğlu, Uluslararası Nakliye Maliyetlerinin Artması Ve Teslimat Sürelerinin Uzamasının Üretici Fiyatlarını Yükselttiğini Belirterek, Türkiye’de De Geçmiş Dönemlerde Üretici Enflasyonundaki Gelişmelerin Kur Ve Emtia Fiyatları İle Büyük Ölçüde Açıklandığını, Son Dönemde Bu İki Belirleyicinin Üretici Enflasyonunu Açıklamakta Yetersiz Kalmasının Arz Yönlü İlave Unsurlara İşaret Ettiğini Söyledi.

Üretici Ve Tüketici Enflasyonu Arasındaki Farkın Son Dönemde Birçok Gelişmiş Ve Gelişmekte Olan Ülkede Uzun Dönem Ortalamasının Oldukça Üzerine Çıktığını Kaydeden Kavcıoğlu, Avro Bölgesi’nde ÜFE’nin, TÜFE’nin 4 Katına Çıktığını Kaydetti.

Kavcıoğlu, Açılma Ve Ekonomik Normalleşme Sürecinde Dünyada Enerji Ve Hizmet Fiyatlarında Belirgin Artışlar Görüldüğünü İfade Ederek, “Küresel Merkez Bankaları, Enerji Ve Salgın Kaynaklı Bazı Sektörlerdeki Yüksek Oranlı Fiyat Artışlarının, Talep Kompozisyonundaki Normalleşme, Arz Kısıtlarının Hafiflemesi Ve Baz Etkilerinin Devreden Çıkmasıyla Birlikte Geçici Olacağını Düşünmektedir. Bu Unsurlar, Önümüzdeki Dönemde Ülkemizde De Enflasyonu Düşürücü Yönde Etki Edecektir.” Diye Konuştu.

“YÜKSEK FİYAT ARTIŞLARININ SALGIN ÖNCESİ HALİNE YAKINSAYACAĞINI DEĞERLENDİRİYORUZ”

Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’deki Enflasyon Verilerine Değinerek, Ağustosta Yıllık Enflasyonun 0,30 Puan Artarak Yüzde 19,25 Olarak Gerçekleştiğini Hatırlattı.

Geçen Ay Yıllık Enflasyonun Gıda Grubunda Oldukça Belirgin Artarken Hizmet Grubunda Sınırlı Bir Miktarda Yükseldiğini, Diğer Ana Gruplarda İse Gerilediğini Aktaran Kavcıoğlu, Üretici Enflasyonunun Emtia Fiyatları, Tedarik Zincirindeki Aksaklıklar Ve Talep Koşulları Nedeniyle Yükselişine Devam Ettiğini Söyledi.

Buradaki Fiyatlama Davranışlarına Değinen Kavcıoğlu, Sözlerini Şöyle Sürdürdü:

“Son Dönemde Belirli Ürünlerdeki Fiyat Artışları Tarihsel Ortalamalarının Oldukça Üzerine Çıkmıştır. Enflasyona En Çok Katkı Yapan Ürünlere Baktığımızda, Ağustostaki Yıllık Fiyat Artışlarının Son 10 Yıllık Ortalama Fiyat Artışlarının 3-4 Katına Ulaştığını Görüyoruz. Bu Durumun Bir Sebebi, Biraz Önce De Değindiğim Gibi, Salgına Bağlı Olarak Emtia Fiyatlarındaki Artışlar Ve Arz Kısıtları Gibi Gelişmeler Olsa Da Bu Unsurlar Tek Başlarına Bu Ürünlerdeki Fiyat Artışlarını Açıklamakta Yeterli Olmamaktadır. Özellikle Salgından Olumsuz Etkilenen Ve Salgından Sonra Talebin Canlı Olduğu Sektörlerde Fiyatlarda Daha Yüksek Artışlar Görüyoruz. Ancak Ortaya Çıkan Bu Fiyatlama Davranışlarının, Ekonomik Ve Sosyal Normalleşme Hız Kazandıkça Önümüzdeki Dönemde Yeniden Salgın Öncesi Haline Geleceğini Değerlendiriyoruz.”

“REZERVLERİMİZ 120 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI”

TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Gıda Fiyatlarında Küresel Ölçekte Bir Artış Gözlediklerini, Buradaki Eğilimin Henüz Normalleşmediğini, Birçok Gıda Ürününün Salgından Çıkış Sürecinde Yüksek Fiyat Artışları Sergilediğini, Süregelen Kuraklığın Da Üretim Koşulları Ve Fiyatları Olumsuz Etkilediğini Söyledi.

Tüketim Sepeti İçerisinde Gıda Ağırlığının Ve Yurt İçi Gıda Enflasyonunun Ülkeler Arasında Farklılaşabildiğini Aktaran Kavcıoğlu, “Böylece Gıda Fiyatlarındaki Artış Farklı Ülkelerde Enflasyona Farklı Oranlarda Etki Etmektedir. Türkiye, Ülkeler Arası Bir Değerlendirme Yapıldığında Fiyatların En Çok Arttığı Ülkelerin Başında Gelmektedir. Ağustosta Gıda Enflasyonunun Son 3 Yılın Ortalamasından Oldukça Yüksek Gerçekleştiğini Görüyoruz.” Şeklinde Konuştu.

Kavcıoğlu, Türkiye’nin Döviz Rezervlerine Değinerek, “Rezervlerdeki İyileşme Öngörülerimiz İle Uyumlu Seyrediyor. Rezervlerimiz 85-90 Milyar Dolar Seviyelerinden Yaklaşık 30 Milyar Dolar Artarak 120 Milyar Doların Üzerine Çıkmıştır. Swap Anlaşmaları, Reeskont Kredileri, Cevherden Altın Alımı Ve Zorunlu Karşılık Adımları Bu Artışa Katkı Yapan Ana Unsurlar Oldu.” İfadelerini Kullandı.

“SALGININ SEYRİNE DAİR GELİŞMELERİ VE KÜRESEL EKONOMİYE ETKİLERİNİ YAKINDAN İZLİYORUZ”

Şahap Kavcıoğlu, Normalleşme Sürecine İşaret Ederek, Salgınla Mücadelede Önemli Yol Alındığını Ancak Son Dönemde Vaka Sayılarının Yeniden Artmasına Sebep Olan Virüs Varyantlarının Salgının Seyri Konusundaki Belirsizliğin Sürmesine Yol Açtığını Söyledi.

Birçok Ülkede Yeni Bir Salgın Dalgası Yaşandığını Dile Getiren Kavcıoğlu, Aşılama Oranının Yüksek Olduğu Ülkelerde Vaka Sayıları Artsa Da Ölüm Oranlarının Aynı Oranda Yüksek Olmadığını Kaydetti.

Aşılamanın Küresel Olarak Hızlanarak Sürmesinin Ekonomik Normalleşme Açısından Kritik Önem Taşıdığını Vurgulayan Kavcıoğlu, Şu Değerlendirmelerde Bulundu:

“Geleceğe Yönelik İkinci Bir Önemli Unsur, Salgından Sonraki Ekonomik Toparlanmanın Aşılama Ve Uygulanan Politikalar Gibi Bazı Nedenlerle Ülkeler Arası Önemli Farklılıklar Göstermesidir. Birçok Uluslararası Kuruluşun Ve Merkez Bankasının Yayımlarında Da Vurgulanan Bu Durum, Daha Önce De Altını Çizdiğim Arz-Talep Uyumsuzluklarına Ve Enflasyonun Yükselmesine De Katkı Yapmaktadır. Hizmet Sektöründeki Toparlanmanın Görece Yavaş Olması İstihdamın Toparlanmasını Da Geciktirmekte, Bu Durum Salgın Sürecinin Hanehalkı Açısından Maliyetini De Artırmaktadır. Tüm Bu Olumsuzlukların En Aza İndirilmesi Salgınla Mücadelenin Kararlılıkla Sürdürülmesi, Önlemlere Uyulması Ve Aşılamanın Devamı İle Mümkün Olabilecektir.”

Kavcıoğlu, Merkez Bankalarının, Bu Süreçte Tüm Politika Araçlarını Kullanarak Fiyat İstikrarını Sağlamayı Ve Salgın Sonrası Normalleşme Sürecinin Devamına Destek Olmayı Sürdüreceğini, TCMB’nin De Tüm Merkez Bankaları Gibi Salgının Seyrine Dair Gelişmeleri Ve Küresel Ekonomiye Etkilerini Yakından İzlemeye Devam Edeceğini Aktardı.

Gerek Kapanma Gerekse Hala İçerisinde Oldukları Normalleşme Sürecinde Merkez Bankalarının Önemli Rol Üstlendiğini Vurgulayan Kavcıoğlu, Finansal Sistemin İşlemeye Devam Etmesi, Bankacılığın Ve Reel Sektörün Salgın Koşulları Nedeniyle Gördükleri Hasarın En Aza İndirilmesi, Kapanmaların Ekonomik Ve Sosyal Maliyetleri Gibi Konularda Merkez Bankası Politikalarının Oldukça Etkili Olduğunun Açıkça Görüldüğünü Kaydetti.

Kavcıoğlu, “Normalleşme Sürecinin Sağlıklı Bir Şekilde Devam Etmesi Yönünde De TCMB, Bugüne Kadar Olduğu Gibi Bundan Sonra Da Gerekli Politika Adımlarını Atacaktır.” Dedi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

YOLCU ALMAYAN TAKSİ ŞOFÖRLERİ HAKKINDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAK

HIZLI YORUM YAP