DOLAR

32,5265$% -0.05

EURO

34,9789% 0.35

GRAM ALTIN

2.435,88%0,54

ÇEYREK ALTIN

4.050,00%-0,07

BİST100

9.716,77%-0,05

BİTCOİN

2108182฿%1.12208

ETHEREUM

103212Ξ%1.34105

a

BAHÇELİ: “İSTANBUL’DA BALIK BAŞTAN, TUZ HEPTEN KOKTU”

DEVLET BAHÇELİ: DİLEĞİMİZ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI'NIN GÖREVİNDEN AFFINI BİR AN EVVEL TALEP ETMESİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Dileğimiz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Görevinden Affını Bir An Evvel Talep Etmesi ve Gecikmeksizin, Daha Fazla Hasara Yol Açmaksızın İstanbul’un Önünü Derhal Açmasıdır.” Dedi.

Devlet Bahçeli, Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Yaptığı Konuşmada, Rusya İle Ukrayna Arasındaki Muhtemel Bir Savaş Halinin Kafkaslarla Birlikte Türkiye’ye Nasıl Etki Edeceğini İyi Öngörmek Gerektiğini Söyledi.

Rusya İle Ukrayna Arasında Aklıselimin Galip Gelmesi, Barış ve Sükunetin İki Ülkenin Politikasına Hakim Olmasını Beklediklerini Dile Getiren Bahçeli, “Ukrayna’nın Bağımsızlığına ve Toprak Bütünlüğüne Saygı Zaruridir. Ukrayna, ABD İle Rusya Arasında Fiilen Kurulan Stratejik Mahiyetli Müzakere Masasının İştah Açıcı Mezesi Olarak Görülmemeli, Bu Şekilde Değerlendirilmemelidir.” Diye Konuştu.

Ukrayna’nın, En Ciddi Talihsizliğinin, “Güç Blokları Arasına Sıkışıp Kalması” Olduğunu Belirten Bahçeli, “Ne Tuhaftır Ki Ukrayna’nın Akıbeti, Dahası Bir İşgale Uğrayıp Uğramayacağı ABD İle Rusya’nın Doğrudan Ya da Dolaylı Görüşme ve Diyalog Trafiğine Bağlanmıştır. Ocak Ayının İkinci Haftasından İtibaren Hızlanan Siyasi Ve Diplomatik Temaslar Şu Ana Kadar Kalıcı Bir İyileşmeye ve Yatıştırıcı Bir Sonuca Henüz Ulaşamamıştır. Ukrayna’nın Adeta Sömürge Ülke Muamelesi Görmesi Bize Göre Büyük Bir Seviye ve Değer Kaybıdır.” İfadelerini Kullandı.

Terör Örgütü PKK/YPG’ye Verilen Anti Tank Füzelerinin Aynısının, Ukrayna’ya da Gönderildiğini Vurgulayan Bahçeli, “Ukrayna’nın Geleceğine Karar Verecek Yegane Güç Bu Ülke Vatandaşlarının Hür İradeleridir. Kiev’in Geleceği Bölgesel ve Küresel Güç Merkezlerinin İnsafına Terk Edilmemelidir.” Dedi.

Bahçeli, Rusya İle Ukrayna Arasındaki İlişkilerin Normalleşmesinin, Barış ve Uzlaşmanın Tesis Edilebilmesinin Ancak Bu İki Ülkeyle Dostane ve Yapıcı İlişkileri Bulunan Üçüncü Taraf Bir Ülke Tarafından Sağlanabileceğini, Bu Ülkenin de Türkiye Olduğunu Vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Aktif, Samimi ve İlkeli Girişimlerinin, Rusya ve Ukrayna İle Aynı Anda Konuşma Ayrıcalığının, Türkiye’nin Arabuluculuk Rolünü Tahkim ve Takviye Ettiğine İşaret Eden Bahçeli, “Sayın Erdoğan’ın Ukrayna’ya Gidecek Olması, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Bu Ay İçinde Türkiye’yi Ziyaret Planı, Bölge Barışına, İstikrar ve Huzur Arayışına Büyük Bir Destek Olabilecektir. MHP Olarak Bu Sürecin Arkasında Duruyor, Rusya İle Ukrayna Arasındaki Anlaşmazlık Düğümünün Bir An Evvel Mutabakatla Çözülmesini Arzu Ediyoruz.” Mesajını Verdi.

“İSTANBUL’DA BALIK BAŞTAN, TUZ HEPTEN KOKTU”

İstanbul’da Kar Yağışının Ardından Ulaşımda Yaşanan Sıkıntılara Değinerek, Şair Sezai Karakoç’un, Kar Şiirinin, “Karın Yağdığını Görünce, Kar Tutan Toprağı Anlayacaksın, Toprakta Bir Karış Karı Görünce, Kar İçinde Yanan Karı Anlayacaksın.” Dizelerini Okuyan Bahçeli, “Ne Karın Yağdığını Görebilen Ne de Kar Tutan Toprağı Anlayabilen Kifayetsiz Muhterislerin Kış Günlerinde Vatandaşlarımızı Perişanlığa Mahkum Ettiklerini Cümle Alem Görmüştür.” İfadesini Kullandı.

Sorunun, Karın Yağması Değil, Alınmayan Önlemler ve İhmaller Zinciri Olduğunu Belirten Bahçeli, Şöyle Konuştu:

“Birleşik Krallık’ın Türkiye Büyükelçisi İle 25 Gün Önce Programlanan Randevusunu Saat Gibi Hatırında Tutan İstanbul Belediye Başkanı, Ne Gariptir Ne Gafilliktir Ki Meteorolojinin Uyarılarını Bir Türlü Hatırlayamamış, Aklına Dahi Getirememiştir. Ucuz Bir Mantıkla ‘Kar Aniden Bastırdı’ Diyecek Kadar Savrulmuştur. Balığa Tuz Dökmüştür de Yollara Tuz Dökecek Yönetim Becerisini Gösterememiştir. Diyeceğim Odur Ki İstanbul’da Balık Baştan, Tuz da Hepten Kokmuştur. Gömleğin İlk Düğmesi Yanlış İliklenmiştir. Kar Göstere Göstere Gelmiş, İstanbul Belediyesi Göre Göre Kara Gömülmekle Kalmamış, Daha Vahimi İstanbullu Vatandaşlarımızı Çileye ve Çetin Kış Şartlarına Mahkum Etmiştir.”

İstanbulluların Yolda Kaldığını, Trafiğin Tıkandığını Hatırlatan Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İse Kendisine Özel Tahsisli Kar Küreme Aracıyla Balıkçıya Gittiğini Belirtti.

İmamoğlu’na Yönelik Eleştirilerini Sürdüren Bahçeli, “Bir Büyükelçiyi 16 Milyon İstanbulludan Daha Çok Önemseyen Bir Şahsa Türk-İslam Medeniyetin En Büyük Kenti Nasıl Emanet Edilecek? Emanete Leke Sürmek Millete İhanet, Melanete Hizmet Değil Midir?” Diye Sordu.

Normal Şartlarda İstanbul Gibi Bir Kentin Belediye Başkanının Herkesle Görüşmesinin Normal Olduğunu Aktaran Bahçeli, “Normal Olmayan Husus; Karın, Kışın Tam Ortasında Lüks Bir Balık Lokantasında Vaki Görüşmeye Niye ve Ne Maksatla İhtiyaç Duyulduğudur? Bu Kadar Önem Atfediliyorsa Söz Konusu Görüşmeden Dışişleri Bakanlığı Bilgilendirilmiş Midir? Balık Masasındaki Konuşmalar Tutanak Altına Alınmış Mıdır? Bir Belediye Başkanı İçin Kentinin Ağır Hava Şartlarıyla Mücadeleden Daha Öncelikli Ne Olabilir?” Değerlendirmesini Yaptı.

CHP’nin, Son Dönemde Türkiye’de Görev Yapan Büyükelçilerle Özel ve Düşündürücü Bağlantısının Giderek Yaygınlık Kazandığını İfade Eden Bahçeli, “Bize Göre CHP’nin Büyükelçilerle Düşüp Kalkması Tesadüfü Olmayıp Demokrasi Dışı ve Milli İrade Karşıtı Bir Arayış ve Özlemin Mahsulüdür. Zira Artık Kartlar Açık Oynanmaktadır.” Dedi.

“İSTANBUL’DA DEĞİL, TATİLE GİTTİĞİ İSVİÇRE’DE KARLA MÜCADELE ETTİ”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Makamını Siyasi Hırsları İçin Basamak Gören Bir Kişinin Marjinal Güvenirliğinin Sıfıra İndiğini Söyleyen Bahçeli, Şöyle Devam Etti:

“Bu Şahıs, Türkiye Muhalifleriyle Can Ciğer Kuzu Sarması Haline Gelmiştir. Şu Rezalete Bakınız Ki Belediye Başkanı Balıkçıda Tıka Basa Yerken Sözcüsü de İstanbul’da Değil, Tatile Gittiği İsviçre’de Karla Mücadele Etmiştir. Sanıyorum Alpler’de Epey Zorluğa Katlanmıştır. Ne de Olsa Yoğun Kar Yağışı Altında Kayak Yapmak, Pahalı Otellerde Yatıp Kalkmak, Yiyip İçmek İhtimalen Bu Fukarayı Yormuş, Oldukça da Hırpalamıştır. İşte CHP’nin Önü Arkası, Özü Özeti, Başı Sonu Bundan İbarettir. Ne Edep Bilirler Ne de Erdem Tanırlar. Fildişi Kulesinde, Sırça Köşklerde Sosyal Demokratlık Taslarlar. MOBESE Kayıtlarına Düşünce de Kızılca Kıyamet Koparırlar.

Kar Yağışını Konuşmazlar, İstanbul’un Dramını Konuşmazlar, Balıkçıyı Konuşmazlar, Ne Var Ki Yüzsüzce MOBESE’yi Dillerine Dolamaktan da Geri Durmazlar. Takip Ediliyorlarmış, İzleniyorlarmış, Dinleniyorlarmış, Geçin Bunları, Bırakın Bu Boş Bahaneleri, Şiddetli Kar Fırtınası Varken Balıkçı Lokantasında Ne Aradığınızı, Hangi Gizli Emellerin Peşinden Koştuğunuzu Söyleyin. Peki Yeri ve Zamanı Mıydı Büyükelçiyle Protokol Yemeğinin? Yüreğiniz Yetiyorsa İtiraf Edin, Cesaretiniz Varsa İfade Edin, Mahcubiyet Duyacağınız Gizli İlişkileriniz, Korkup Sineceğiniz Gizemli İrtibatlarınız Yoksa Çıkın Meydana, Milletin Kafasında Birikmiş Soru İşaretlerini Giderin.”

Kent Güvenliği Yönetim Sistemi’nin (MOBESE), Toplumsal Huzur, Güvenlik ve Asayişin Sağlanması, Suç ve Suçluların Takip ve Tespiti Açısından Büyük Bir İmkan Olduğunu Belirten Bahçeli, Şunları Kaydetti:

“Açığı Olanların MOBESE’den Şikayet Etmeleri Gayet Doğaldır. Özgürlüğün ve Özel Hayatın İhlal Edildiğini İddia Edenler Boşa Nefes Tüketmektedir. İstanbul’da Geçen Hafta Yaşanan Rezaletlerin Bir Benzeri Dünyanın Herhangi Bir Ülkesinde Vasat Bulmuş Olsaydı, O Ülkenin Belediye Başkanı Emin Olunuz Ki Bir Gün, Bir Saat, Bir Saniye Bile Koltuğunda Oturamazdı. Sayın Abdulhamit Gül’ün Başarıyla İcra Ettiği Bakanlık Görevinden Affını İstemesini MOBESE Kayıtlarının Ortaya Çıkmasına Bağlayan Süfli ve Müflis CHP Zihniyetinin Algı Oyunları, İftira Taarruzları, İtibar Suikastları Asla Tutmayacak, Hiç Kimse de Bunlara İltifat ve İtimat Etmeyecektir. Dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da Görevinden Affını Bir An Evvel Talep Etmesi ve Gecikmeksizin, Daha Fazla Hasara Yol Açmaksızın İstanbul’un Önünü Derhal Açmasıdır.”

“DEĞERLERE YÖNELİK KATEGORİK SALDIRILAR VAHİM BİR DÜZEYDE”

Bahçel, Değerlere Yönelik Kategorik Saldırıların, Kavramlara Yönelmiş İşgal Niyetlerinin, Maneviyata Kurulmuş Tuzakların Vahim Bir Düzeyde Olduğunu Söyledi.

İnsanlığın Ortak Hazinesi Olan Demokrasi, Hak, Hukuk, Özgürlük ve Adaletin Sürekli Aşınmaya, İrtifa Kaybına Maruz Kaldığını İfade Eden Bahçeli, “Aslında Bu, Kaygı Verici, Gerçek, Bilinçli Bir Tertibin, Sistematik Bir Tahribatın Uzun Metrajlı Sonucudur. Gerçek Manasından Koparılmış Bir Demokrasinin, Sadece Demagojiyi Besleyeceği, Bunun Yanı Sıra Despotik Tahakkümlere Davetiye Çıkaracağı Açıktır, Ortadadır, Tecrübeyle Sabittir.” Diye Konuştu.

Milletin Kendi Geleceği Hakkında Hüküm Verme ve Hedeflerini Belirleme Hakkının Bir İnsanlık Onuru, Bu Onurun Muhafazasının Demokrasinin Namusu Olduğunu Belirten Bahçeli, “Demokrasi İhanetin Kılıfı Olamaz. Demokrasi Egemenliğe Kast Etmenin Kaynağı Görülemez. Demokrasi Sövüp Saymanın, Yakıp Yıkmanın Meşruiyet Zemini Olarak Asla Kullanılamaz. Demokrasi Hukuk ve Hürriyetin, Hukuk ve Hürriyet Demokrasinin Karşılıklı Güvencesidir. Biri Olmadan Diğerinin Varlığından Söz Edilemez.” Değerlendirmesini Yaptı.

“BU YAVRUMUZU BU NOKTAYA GETİREN NEDİR?”

İnsanların Birbirine Göstereceği Hoşgörü Sınırının Aynı Şekilde Demokrasi ve Hürriyetin de Sınır Hattının Belirlenmesini Sağlayacağını Vurgulayan Bahçeli, Şunları Kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na Hakaret Etmek, Büyükbaş Hayvan Benzetmesi Yapmak İfade ve Düşünce Hürriyeti Sayılamaz. Bu Tip Bir Kötü Söz Terbiyesizliktir, Edepsizliktir, Nitekim Suçtur. Hazreti Adem İle Hazreti Havva’ya Cahil Demek Bir Sanatçı Marifeti, Demokratik Bir Hak, Sıradan Bir Şarkı Sözü Olarak Değerlendirilemez. Herkes Aksini Söylese de Milliyetçi Hareket Partisi Bu Görüşte Olamaz, Bu İlkelliğe Göz Yumamaz, Selin Akıntısına Kapılamaz. Hakaret Eden, Küfreden, Faşizan Arzularını İlk Fırsatta İfşa Eden Kim Olursa Olsun, Bunun Sonuçlarına Mutlak Surette Katlanmalıdır.

Bir Televizyon Kanalında Sayın Cumhurbaşkanı’na En Ağır Hakaretleri Sıralayan Sözde Bir Gazeteciye Sessiz Kalanların, Trabzon’da Bir Çocuğun Heyecanla Söylediği Sözlere Ateş Püskürmeleri İkiyüzlülüğün Deşifresidir. Dikkat Buyurunuz, Henüz 10 Yaşında Olan Bu Çocuğumuz Cumhurbaşkanı’na Amca Derken, Kılıçdaroğlu’na Hain Diye Seslenmiştir. 203 Sözde Yazar, Çizer, Aydın ve Gazetecinin Bildiri Hazırlayıp Yayımlamak Yerine Bu Sorunu Ele Almalarında Yarar Olacaktır. Bu Yavrumuzu Bu Noktaya Getiren Nedir? Böylesi Bir Tercihe Zorlayan ve Bunu da Telaffuz Ettiren Gelişmeler Nelerdir? Şehidimiz Eren Bülbül’ün Katilleriyle Sarmaş Dolaş Olanların, İttifak Kuranların, Yanak Yanağa Verenlerin, Bilahare Herkesin, Her Kesimin Geleceğimiz Adına Bu Soruların Üstünde Kafa Yormaları Elzemdir.”

“TERÖRİST HEM DEVLET HEM DE DEMOKRASİ DÜŞMANIDIR”

Devlet Bahçeli, Katile “Katil”, Caniye “Cani”, Teröriste “Hain” Diyemeyenlerin, Sırf Siyasi Rant Devşirmek İçin Bölücülerle Bir ve Aynı Kareye Girmekten Sakınmayanların Demokrasiyle Arasına Geceyle Gündüz Gibi Mesafe Koyduğunu Dile Getirerek, “Sorosçu Osman Kavala’yı Savunmak, Terörist Demirtaş’a Methiyeler Düzmek Adalet, Demokrasi Ve Hürriyet Konusu Değil, İşlenmiş Suç ve Hıyanete Taammüden Ortaklıktır. Terörist Hem Devlet Hem de Demokrasi Düşmanıdır. Düşmana Ganimet Olan Siyasetçilerin Demokrasi İddiası Tilkinin Kümes Bekçiliğine Talip Olmasıyla Aynı Kurnazlıktır.” Dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Terörle Mücadele Ediyoruz Derken Demokrasi Askıya Alınıyor. Demokrasi Askıya Alınırsa da En Çok Terör Örgütlerine Prim Verirsiniz.” Dediğini Anımsatan Bahçeli, Şunları Söyledi:

“Sayın Kılıçdaroğlu Şu Hususu Unutma Ki Tekerimize Taş Koymaya Kalkışanların Alınlarını Karışlarız, Bunlara Karşı Da Çekilmeye Hazır Keskin Bıçak Olup Ayağa Kalkarız. Terörle Mücadele Sürecinde Demokrasinin Askıya Alındığını Söylemek Su Katılmamış Bölücü Bir Dildir. Terörle Mücadele Sürecinde Demokrasinin Hiçe Sayıldığını İddia Etmek Terörist Üslubudur, Terör Usulüdür, Zillet Bir Bühtandır. Demokrasiyi Korumak İçin Terörle Mücadele Ediliyor, Ey Kılıçdaroğlu Bundan Haberin Var Mı? Vatana ve Millete Musallat Olan Seri Katilleri Cezalandırmak Amacıyla Terörle Mücadele Yapılıyor, Ey Kılıçdaroğlu Bunu Biliyor, Bunu Hazmedebiliyor Musun? ‘Demokrasinin Yolu Diyarbakır’dan Geçer’ Diyen Kılıçdaroğlu, Senin Yolun Nereye Çıkıyor? Karanlık Yolculuğun Nereye Doğru Gidiyor? Kılıçdaroğlu Sosyal Medyada Video Çeke Çeke Akli Melekelerini Yitirmiş, Trolleşmiş Bir Figür Olarak Milli ve Siyasi Hayata Bütünüyle Aykırı Davranmaya Başlamıştır.”

Millet İttifakı’nın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Hazırlığına Değinen Bahçeli, Şöyle Devam Etti:

“Bu Ay İçinde de Taslak Metni Açıklayacaklarmış Ama Henüz Kurulacak Masada Nasıl Oturacaklarını Tespit Edememişler. Alfabetik Mi Olsun, Aritmetik Mi Olsun, Yaşa Göre Mi Olsun, Yoksa Boy Sırasına Göre Mi Olsun, Karar Vermiş Değiller. Kendi Aralarında Demokratik Nezaketin Çatısını Örmekten Aciz Kalan, İttifakın İsim Değişikliğini Planlayan, Üçüncü Bir İttifak Projesiyle HDP’yi Bagaja Koymayı Düşünen Zillet İttifakının Türkiye’ye Katacağı, Türk Milletine Kazandıracağı Hiçbir Şey Yoktur. Doğal Gaz Stokunda Olmayan Azalmayı Bir Yalana Bin Yalan Ekleyerek Anlatan, Benzin Fiyatlarını Görünce Ata Bindiklerini Açıklayan Bu Demokrasi Kaçkınlarını, Ahde Vefalarını Çiğnemiş Bu Nimet Bilmez Taifeyi Aziz Milletimiz İbretle Takip Etmektedir.

Kılıçdaroğlu, Geçen Hafta Katıldığı Bir Televizyon Programında Pot Üstüne Pot Kırmış, Vahamet Düzeyinde Falso Yaparak, ‘Bu Milleti Barıştıracağız’ Diyebilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, Barışmak Küsler Arasında Olur. Türk Milleti Ne Zaman Birbirine Küsmüştür? Bu Küslükten Bir Tek Bizim Mi Haberimiz Olmadı? Sen Ne Demeye Çalışıyorsun? Maksat ve Muradın Nedir? Demokrasinin Arkasına Sığınıp Türkiye’yi Yaylım Ateşine Tutmana, Nifak Saçmana, Sanal İhtilaflar Üretip Bunu Yaymana Tahammül Etmeyeceğiz, Suskun Kalmayacağız. Sayın Kılıçdaroğlu, AB Büyükelçileriyle Buluşmanda, ‘DEVA Partisinin Ekonomi Çalışmasına Katılacağız’ Sözlerinle Küstürdüğün, Kızdırdığın, Özgüveniyle Oynadığın CHP’ye Oy Veren Kardeşlerimle Önce Barışman, Öncelikle Onların Gönüllerine Girmen Sana Başlıca Tavsiyemizdir. Milletin Arasında En Küçük Bir Küslüğün Olmadığını, Buna Dair Bir Emarenin Dahi Bulunmadığını Görmelisin, Hiç Kuşku Yok Aklını da Başına Acilen Devşirmelisin.”

“BİZİM İÇİN EDİRNE NEYSE HAKKARİ ODUR”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Gücünü Milletinden Alan Siyasal Bir Düşüncenin Savunucusu Olduğunu İfade Ederek, Partisinin Vazgeçmeyeceği Temel Hususun Millet Gerçeği ve Demokrasi Mirası Olduğunu Belirtti.

Partisinin Millet Anlayışının Ötekileştirici ve Uzaklaştırıcı Olmadığını Söyleyen Bahçeli, “Bizim Hiçbir Zaman Kimsenin Kökeni Veya Mezhebini Öne Çıkaran, Kaşıyan, Reddeden, Aşağılayan, Engelleyen, Yasaklayan Bir Zihniyetle Yakınlaşmamız Mümkün Değildir. Bizim İçin Edirne Neyse Hakkari Odur. Yozgat Neyse Diyarbakır Aynısıdır. Bütün Yolların Çakıştığı Nokta Türkiye Cumhuriyeti’dir.” Şeklinde Konuştu.

MHP’nin Türkiye’de Yaşayan Vatandaşları “Türk Milleti” Tanımı İçinde Gördüğünü Dile Getiren Bahçeli, “Ancak Zillet İttifakının Paydaşları Milleti Oluşturan Kimlikleri Sorgulamakta, Tahriklerini Sürdürmektedir. Asırlar İçinde Üst Birliğe Ve Millet Kimliğine Yönelen Bütün Süreç Bu Tahriklerle Geriye Dönme Riskini İçinde Barındırmaktadır. Etnik Kimliklerin Kaşınması, Kaçınılmaz Olarak Kimlik Taleplerini Doğuracak, Hepimizin Adı Olan Türk Milleti Tanımına İtirazlar Çoğalacaktır.” İfadelerini Kullandı.

Bahçeli, MHP’ye Göre Türkiye’nin Milli Birliği ve Bütünlüğünün, Dil, Soy ve Din Unsurlarının da Üstünde Tarihi Bir Gerçek Olduğunu Vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti Birleştirici Ve Bütünleştirici Millet Temeli ve Sosyolojik Uzlaşma Üzerinde Şekillenmiştir. Ancak Tahripkar Süreç Devam Ederse, Mensubu Olduğumuz Türk Milleti, Alt Kimlik ve Çok Kültürlülük Talepleri Sonucunda Bölünme Tehlikesi İle Karşı Karşıya Kalacaktır. Bu Durum, Hem Milli Birliğimizi Tahrip Edecek Hem de Türk Devletinin Sonunu Hazırlayacaktır. Kılıçdaroğlu’nun Siyaseti Buna Yöneliktir.” Dedi.

MHP’nin Etnik, Kültürel ve Mezhep Zeminindeki Siyasallaşmanın Bölünmeye Götüreceğine İnandığını Anlatan Bahçeli, “Bunun Sonucunda Ortaya Çıkacak Tabloda İse Türkiye’nin Bu Nüfus ve Bu Coğrafya Bütünlüğü İle Devamı Mümkün Olmayacaktır. Bizim Bu Konuda Duruşumuz Nettir ve Belgelidir. Bizim Dayandığımız İlkeler, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Millet, Tek Devlet ve Tek Dil Ülküsüdür. Tek Devlet Üniter Yapının Korunmasını, Tek Millet Türk Milleti Kimliğinin Devamını, Tek Bayrak Milli Devletin Bekasını, Tek Dil Resmi Dilin Yalnızca Türkçe Olabileceğini, Tek Vatan İse Ülkemize Ortak Koşulamayacağını İlan Etmektedir ve Bunlar da Bizim Kırmızı Çizgilerimizdir.” Diye Konuştu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MUKADDES ÜÇ AYLAR

HIZLI YORUM YAP